13 Şubat’ta bile anlaşamadılar!

Kemal Kılıçdaroğlu “Cumhurbaşkanı adayımız 13 Şubat’ta açıklanacak” diyor. İP Sözcüsü Kürşat Zorlu, “13 Şubat’ta aday açıklanmasına yönelik bir bilgi bizim elimizde mevcut değil” diyor. CHP’nin en geveze siyasetçisi Özgür Özel ise "13 Şubat'ta üzerinde tam mutabakat olan adayımız açıklanacak" diyor.

Tüm bunlar CHP-İP arasında aylardır süren soğuk savaşın, birbirini bilgilendirmeden, birbirlerinden kopuk bir vaziyette sürdüğünü gösteriyor. CHP kararı vermiş ama İP’in açıklanacak cumhurbaşkanı adayından haberi yok.  6+HDP masası arasında aylardır süren birbirine el ense çeken “adaylık kavgası” bile Türkiye’nin bunlara bırakılmaması için yeterli bir sebep olmuştur. Hele Ahmet Davutoğlu’nun "Cumhurbaşkanı aldığımız kararları kabul etmezse kriz çıkar, Meclis desteğini kaybeder ve ülke yeniden seçime gider" demesi bunların iktidarında olacakları çok erkenden işaret etmiştir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı açıklandığı andan itibaren 6+HDP masasının tüm enerjisi düşecektir. Çünkü 6+HDP masası içinde sadece Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal 1 milletvekilliği için kayıtsız şartsız, ağzı dolu dolu “Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz” demiştir. Gerisi ya şartlı destek veriyor ya da adaylığına tamamen karşı çıkıyor.

13 Şubat’ta yine aday açıklamayı ertelemezlerse ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı açıklanırsa dananın kuyruğu işte o gün kopacaktır.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi endamına bakmadan kendine yüklediği aşırı öz güven siyasi felaketi olacaktır. Ama bu çıktığı yoldan artık dönüşü olmayacaktır. Kemal Kılıçdaroğlu’nu artık bu yoldan döndürecek hiçbir güç yoktur. “Ben adaylıktan vazgeçtim” dediği an zaten tükenmiş itibarı tamamen dibi görecektir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı 13 Şubat’ta açıklanırsa kendi biraz nefes alacaktır. Ama 13 Şubat konusunda bile anlaşamadığı İP ile bir kopma noktası yaşayacağı da bir gerçektir.

Aylardır kendi adaylığı konusunda Meral Akşener ile gerginlik yaşayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bundan sonra neler yaşayabileceğini ibretle izleyeceğiz.

Diyarbakır’da “Kürt açılımı” müjdesi veren Meral Akşener, herhâlde bu müjdenin daha iyi hayata geçmesi için HDP sevdalısı Kemal Kılıçdaroğlu’nu değil HDP sevdalısı Ekrem İmamoğlu’nu adaylık için tercih etmektedir. Oysa HD(P)KK sevdası konusunda her ikisinin de birbirinden farkı yoktur.

Millet adını kullanan “Zillet İttifakı” adayını açıklamadan Ortak Mutabakat Metni’ni kamuoyu ile paylaştı. Açıklama içinde de HD(P)KK sevdası kendini açıkça gösterdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın ise bu metnin şifrelerini “Bazıları diyor ki; Metinde Kürt yok HDP yok. Herkes spesifik bir yerden bakmaya çalışıyor. Bakın dokunulmazlıkların kaldırılmasının zorlaştırılması, parti kapatılmasının zorlaştırılması, barajın yüzde 3'e düşürülmesi, kayyum meselesinin çözülmesi. Ben bir ara 15 madde saymıştım bizim 85 Anayasa maddesinde. Doğrudan veya dolaylı olarak Kürt meselesiyle ilgili olabilecek”  şeklinde açıklayarak HDP’nin hücresel olarak içlerinde olduğunu ifade etmiştir.

Kemal Kılıçdaroğlu, bir taraftan ihanet süreciyle, diğer taraftan eğlence festivaliyle Türk milletinin huzuruna çıkacaktır. Türk milleti de varlığı ve geleceği adına bu HD(P)KK sevdalılarına gereken dersi verecektir.