Şampiyonluk için çıkılan bir maçta, tehlikeyi hissettiği için puana ihtiyacı olan Ankaragücü’nü konuk oldu Galatasaray. Ezberi belliydi. Oyuncuları da. Kendi bildiğini oynaması yeterdi.

Ankaragücü, tribünleri tıklım tıklım dolduran taraftarının desteği ile dirençli ve istekli başladı maça. Tolunay Kafkas’ın oynattığı 3’lü savunma oyunu liderin işine geldi. Topla oynama becerisi yüksek sarı kırmızılı futbolcular, kanatlarda yaptıkları kısa paslarla ya stoperlerden birini kenara getirdi ya orta sahadan beke yetişmeye çalışanları ekarte etti. Bu düzen içinde Icardi ile erkenden gol bulan sarı kırmızılılar üzerinden stresi attı.

Ankara’yı kaosa sokan yağışın başlamasıyla birlikte ev sahibi daha etkili çıktı. İlkinde Muslera engelledi, ancak kaleyi bulan ikinci şuta onun da yapabileceği bir şey olmayınca skor eşitlendi. Sonrası karşılıklı ataklar. Baskı. Top kapma savaşı. Top kayıpları. Şut denemeleri. Tempolu, heyecanlı giden bir oyun. Pas yapıp kanatlara açılan Galatasaray, Kerem-Icardi işbirliği ile bir kez daha ağları buldu. İkinci yarıda oyunun hakimi Galatasaray, ligin de hakimi olduğunu gösteren bir oyun üstünlüğü ile geriye yaslanıp ani ataklarla pozisyon üretti. Goller buldu. Ve 30 yıl aradan sonra bir kez daha başkentte şampiyonluğunu ilan etti.