Kadir Yıldız / TÜRKGÜN

CHP ile İP arasında yaşanan ortak aday açıklamaları ve HDP’ye verilecek bakanlıklar konusunun ifşa olmasıyla birlikte oluşan çatlak, İP Başkanı Meral Akşener’in, “Altılı masa noter değildir” açıklamalarıyla daha da derinleşti. Masanın iki önemli ayağının arasında esen sert rüzgârların gölgesinde yapılan toplantı gergin bir havada geçti. İP Başkanı Meral Akşener’in bir kez daha “kazanacak aday” vurgusu yapmasıyla birlikte CHP’ye diyet borçlarının kalmadığını açıklaması; altılı masanın geleceğine ilişkin soru işaretlerinin de oluşmasına neden oldu. 6 parti genel başkanının 5 saat süren ikinci tur ilk görüşmelerinden yine somut bir sonuç çıkmadı. Yemekler yendi, çaylar içildi, temenniler dile getirildi ve toplantı sona erdi.

“Önemli mesafe aldık”

CHP Genel Merkezi’nde bir araya gelen masa bileşenlerinin yaklaşık 5 saat süren toplantısının ardından seçmenle dalga geçer nitelikte yazılı bir açıklama yapıldı. Önemli mesafeler alındığı söylenen açıklamada, ”6’lı masa olarak kurduğumuz Geçiş Süreci Yol Haritası Komisyonu, Anayasal ve Yasal Reform Komisyonu, Kurumsal Reform Komisyonu, Seçim Güvenliği Komisyonu ve İletişim Komisyonu yarının Türkiye’sini inşa için çalışmalarını hız kesmeden sürdürmektedir” denildi.

Toplantıda 28 Şubat izleri

Toplantıda iki temel konunun ele alındığı ifade edilerek Ortak Çalışma Grubu kurulması kararı alındı. Açıklamada, temel politika alanları için ortak bir çalışma grubu kurulmasına karar verildiği belirtildi. 28 Şubat darbe sürecinden sonra kurulan Batı Çalışma Grubu’nu andıran bu önerinin ise hangi partiden gittiği merak konusu hâline geldi. 28 Şubat sürecinde İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan Meral Akşener’in bu fikri öne sürmüş olabileceği iddia edildi.

Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG), 28 Şubat 1997 tarihli Millî Güvenlik Kurulu kararlarının uygulanıp uygulanmadığının denetimi amacıyla kurulan bir yapı olduğu iddia ediliyor. İrticai faaliyet içerisinde olduğu iddia edilen kişilere karşı tedbir almak amacıyla kurulan BÇG’nin 28 Şubat sürecinde 6 milyona yakın insanı fişlediği iddialar arasında. Yasa dışı olarak kurulan BÇG daha sora lağvedildi.

Yine aday belirleyemediler

Uzun bir süredir ortak aday tartışmalarının yaşandığı 6+1’li masada kriz üstüne kriz yaşandı. Birçok isim telaffuz edilmesine rağmen henüz bir aday üzerinde uzlaşılamamış olması bu konunun masanın dağılmasına zemin hazırlayacağını gösterdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “benimle misiniz” çıkışının ardından Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın “yanındayız” demesine rağmen tekrar adaylık sinyali vermeleri tartışmaları yeniden alevlendirdi. Ekrem İmamoğlu, Ordu’daki toplantı sonrası kendisine yöneltilen adaylık sorusuna, “6’lı masa en iyi kararı verecektir” derken, Mansur Yavaş’ın ise masanın uzlaşması hâlinde aday olabileceği iddia edildi. Bu tartışmalar üzerine masa bileşenleri yaptıkları ortak açıklamada, “6’lı masa hedefine emin adımlarla ilerlemektedir ve göstereceğimiz ortak cumhurbaşkanı adayı, Türkiye’nin 13’üncü cumhurbaşkanı olacaktır. 6’lı masa aynı zamanda, demokratik hukuk devleti için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i tesis edecek Meclis çoğunluğunu da kazanacaktır” ifadelerine yer verdi.

Dağ fare doğurdu

6+1’li masanın, toplanıp dağılmasından bıkan ve somut bir adım göremeyen seçmende güvensizliğe neden olduğu belirtildi. Komisyon ve sistem tartışmalarıyla oyalanan seçmenin istikrar ve güven için Cumhur İttifakı’na olan ilgisi artmaya başladı. Masa bileşenlerinin son toplantısından da yine somut bir sonuç çıkmaması yetmezmiş gibi daha sık toplanacaklarının ifade edilmesi parti tabanlarında yılgınlığa neden oldu. Toplantı sonrası sosyal medya hesabından eleştiride bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Yalçın, 6’lı masayı namlusu Türkiye’ye doğrultulmuş 6 patlar bir suikast silahına benzetti. MHP’li Yalçın, “Bugün zillet ittifakının toplantısında yine dağ fare doğurdu. Fitne evreninin soğuk nefesi İP Müdiresi, zillet içinde fitne çıkarmakla ve kurdukları ittifakı ayrıştırmakta meşgul. Zillet ittifakının yuvarlağı; aslında 6’lı masa değil, bir 6 patlar. Türkiye’nin geleceğine, bekasına, milletin birlik ve bütünlüğüne doğrultulmuş bir suikast silahı. Markası, Pensilvanya 28 Şubat’ı. Kübra Parmaksızoğlu ne kadar çabalarsa çabalasın, suikast tabancasının horozu HDP-PKK, tetiği FETÖ. Silahı tutan, horozu kaldıran, tetiği çekmeye hazırlanan el; Washington. Ancak Cumhur İttifakı’nın, Pensilvanya 28 Şubat’ını bir çakaralmaza, hatta kurusıkı tabancaya çevirdiğini, 2023 seçimlerinde hep birlikte göreceğiz’’ ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi