Türkiye'nin sınırötesi teröre karşı harekatı Pençe-Kılıç için Washington'dan çelişkili açıklamalar geldi.

Biden yönetimi; Türkiye'nin güneyinden terör kaynaklı meşru güvenlik kaygıları ve kendini savunma hakkı olduğunu belirtti. Ama aynı açıklamada, Türkiye'ye yönelik terör tehdidinin kaynağı olan terör örgütü YPG için ise yine ortak ifadesi kullanıldı.

ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi Joel Rayburn, TRT Haber'e yaptığı açıklamada, Türkiye'nin güvenlik kaygılarının giderilmesi için Washington'un adım atması gerektiğini belirtti.

Trump döneminde Suriye Özel Temsilciliği görevini yürüten Joel Rayburn, "ABD için Irak ve Suriye'de DEAŞ ile mücadele gerçekten hayati önemdeyse, Türkiye'nin Irak ve Suriye sınırı kaynaklı güvenlik kaygılarına dikkat etmeli ve Türkiye'nin kaygılarını gidermek için destek vermeli. Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarını gidermek için nüfuzumuzu ve diplomasimizi kullanmalıyız" ifadelerini kullandı.


Türkiye'ye yönelik terör örgütü PKK saldırılarının uzun zamandır varolduğunu hatırlatan Rayburn "Washington, Türkiye meşru savunma hakkını kullanmak zorunda kalana kadar durumun kötüleşmesine izin vermemeli" şeklinde konuştu.

Peki, Biden yönetiminin son açıklamasında belirtildiği gibi Washington Ankara'nın güvenlik kaygılarını önemsiyorsa, Türkiye'ye yönelik terör tehdidinin kaynağı YPG'ye neden destek veriliyor?

ABD yönetimi, DEAŞ'la mücadeleyi bahane ediyor
Barack Obama döneminde taktiksel ve geçici denilerek başlayan ABD-YPG ortaklığında bugüne kadar tırlar dolusu silah YPG'ye gönderildi.

Bu silahların bir bölümü terör örgütü PKK'nın elinde bulunurken bir çoğu da YPG tarafından Türkiye'ye saldırı için kullanılıyor.

ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi Joel Rayburn, Washington'un terör örgütü YPG ile ilişkisinin hala taktiksel ve geçici olduğunu ancak DEAŞ ile mücadele devam ettikçe sona ermeyeceğini söyledi.

Rayburn, ABD'nin Ortadoğu'dan ayrılmasının mümkün olmadığı itirafında da bulundu.

ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi Joel Rayburn, "ABD'nin bu bölgede durmasının en önemli sebeplerinden biri enerji. Esed rejimi, İran ve taşeronları ve hatta Wagner grubu petrolü ele geçirmeye çalışıyor. ABD bunu önlemeyi amaçlıyor. Ayrıca Ortadoğu'da hayati su yolları var. Hürmüz Boğazı, Bab el Mandab, Süveyş Kanalı, Çanakkale Boğazı'ndan bahsediyorum. Bu stratejik su yollarından serbest ticaret sağlanmadıkça küresel ekonomi istikrarlı olamaz. Bunların her biri ya bir çatışma ya da agresif bir devlet yüzünden potansiyel tehdit altında. İşte bu sebeple ABD bu bölgeden gidemez" şeklinde konuştu.

Biden yönetiminin 2022 ve sonrası için açıkladığı ulusal güvenlik strateji belgesi, Çin ve Rusya odaklı. ABD ordusu, ağırlık merkezini Pasifik bölgesine kaydırıyor.

Rusya'nın işgaliyle başlayan Ukrayna Savaşı için de Doğu Avrupa'ya asker sevketti.

Bu gelişmeler bazı uzmanlarca ABD Ortadoğu'yu terkediyor şeklinde yorumlandı.

ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi Joel Rayburn ise tarih, bugünkü gelişmeler ışığında bunun tersi bir geleceğe işaret etti.

Rayburn, "Reagan'dan bu yana her ABD yönetimi Ortadoğu'dan uzaklaşmak istemiştir ama sonunda tam tersi olmuştur. Çünkü ABD; stratejik olarak önemli, jeopolitik olarak hayati bir bölge olan Ortadoğu'yu gözardı edemez. Benim görev aldığım Trump yönetimi dahil her yönetim bunu istedi, denedi. Ama sonunda farkettik ki Ortadoğu, gözardı edilemeyecek kadar önemli" şeklinde konuştu.

Rayburn, "ABD; Rusya ve Çin ile mücadeleye odaklanma gerekçesiyle Ortadoğu'dan ayrılamaz. Çünkü Ortadoğu'da Rusya ve Çin de var, onlarla rekabet edeceğiniz bir bölge. Küresel güç mücadelesinin bir sahnesi de Ortadoğu" ifadelerini kullandı.

ABD, Türkiye ile işbirliği yapmazsa bölgede istikrar amacını başaramaz
Amerikalı eski üst düzey bürokrat, başta Ortadoğu olmak üzere bölgede istikrarın, ancak Türkiye ile işbirliği yapılırsa mümkün olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin Soğuk Savaş'ta ve şu anda NATO için kesinlikle vazgeçilmez bir müttefik olduğunu kaydeden ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi Joel Rayburn, "ABD Ortadoğu'da Türkiye ile işbirliği yapmadan herhangi birşey başaramaz. Irak, Suriye, Kafkaslar'ın istikrarı buna bağlı. Türkiye'nin bu konudaki hayati rolü jeopolitik bir gerçek. bu bölgelerin istikrarı için ABD Türkiye ile çalışmak zorunda. Türkiye'siz bunu yapmanın yolu yok" ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi