Ömer Faruk Gergerlioğlu tüm ömrünü terör örgütü PKK ve FETÖ’ye hizmetle geçirmiş birisi…

          Zaten HDP milletvekili olarak bunu da tamamen tescillemiştir. Bir FETÖ’cünün aynı zamanda PKK’nın siyasi uzantısı HDP’de siyaset yapması demek, PKK’nın FETÖ’den bir farkının olmadığının ve her iki terör örgütünün ipinin ABD’de olduğunun bir kez daha ispatıdır.

          Ömer Faruk Gergerlioğlu nerede bir PKK’lı, FETÖ’cü savunulacak orada anında yabani ot gibi bitmektedir. Bir vatanseveri, bir şehidin hakkını, bir gazinin hakkını savunurken onu kimse görmemiştir. Bir şehit annesinin, babasının, çocuğunun yanında poz vermemiştir. Varsa yoksa PKK’lı, DHKP-C’li, FETÖ’cü… Kılıfı da hep insan hakları…

          Mesela Diyarbakır’da analar, babalar HDP’nin terör örgütüne yardım ve yataklık yaptıkları binanın önünde PKK’nın kaçırdığı çocuklarını istemek adına eylem yapıyor. Bu sözde insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu niçin gidip onlara destek vermiyor?

          Destek vermediği gibi “HDP Diyarbakır önündeki anneleri gündem edenler niye son 3 yılda kaçırılan 28 kişiyi gündem etmedi?” diye yine PKK avukatlığı yapmaya kalkıyor.

          Ömer Faruk Gergerlioğlu tartışmasız PKK’nın, FETÖ’nün ve diğer terör örgütlerinin avukatı ve sözcüsüdür.

          “Sayın Leyla Güven Abdullah Öcalan’a tecridin kaldırılması için eylem yapıyor. Bu Kürt sorununun çözümü için çok önemli bir eylemdir. Selamlıyorum...”

          “Mahpusların yaşam hakkından devlet sorumludur ve bu ayrımsız her insan için geçerlidir.”

          “İmralı’da da Abdullah Öcalan ve yanındaki arkadaşlarına hak gaspı yapıldığına dair ihlalleri Avrupa İşkenceyi Önleme Komisyonu belgeledi!”

          Bu ve benzeri sözlerle on binlerce kişinin katili teröristbaşı Öcalan’ın avukatlığına soyunan bu nursuz mu insan haklarını savunmuş oluyor?

Bu nursuz surat, düpedüz PKK ve FETÖ’ye adanmışlık içindedir.

          Böyle terör örgütlerine avukat olan bir adamın milletvekili olmasının tartışılması gerekirken, şimdi milletvekilliğinin düşürülmesi tartışılıyor. CHP, İP, Deva, Gelecek, HDP, SP hepsi şimdi bu adam için kendini parçalıyor. Hepsi demokrasi naraları atıyor.

Kim için?

          İşte böyle PKK-FETÖ avukatlığı yapan Ömer Faruk Gergerlioğlu gibi bir adam için ortalığı ayağı kaldırıyorlar.

          Resmen hepsi ağlıyor. Bu partilerin yöneticileri, yazarları, yorumcuları Ömer Faruk Gergerlioğlu gibi PKK’lı, FETÖ’cü nursuza sahip çıkmak için birbiriyle yarışıyor.

          Ömer Faruk Gergerlioğlu milletvekilliği düşürüldükten sonra TBMM’deki odasında yatağı-yorganı serip eylem yapıyordu. HDP’nin milletvekili denilen yaratıkları da TBMM koridorlarında “Biji Serok Apo” sloganları atarak destek veriyordu.

          Bu duruma en büyük tepkiyi MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli “TBMM, bir eylem sahası, bölücülerin yatakhanesi, kanun kaçaklarının sığınma alanı değildir. Büyük Türk milletinin kalbinde bir hançerin yuvalanmasına göz yumulamaz, tahammül edilemez, sabır gösterilemez. TBMM’de yer yatağı sermek demokrasiye sürülmüş kara bir lekedir. TBMM’nin Muhterem Başkanı’nı bu vesileyle göreve davet ediyorum: Yer yatağı derhal kaldırılmalı, milletvekilliği düşürülen kirli şahıs Gazi Meclis’ten behemehâl çıkarılmalıdır. Taviz, teslimiyeti getirir. Teslimiyet ise boyun eğmedir. Buna da hiç kimsenin hakkı yoktur.” sözleriyle gösterdi ve ertesi gün de Türk devleti PKK’nın, FETÖ’nün nursuzuna TBMM’de gerekeni yaparak gözaltına alıp, dışarı attı.

          PKK’nın, FETÖ’nün nursuzu Ömer Faruk Gergerlioğlu gözaltına alınırken onun oğlu Salih Gergerlioğlu da “Abdest alırken aldılar babamı. Abdest alırken” diye twit attı.

          Askeri, polisi şehit eden, masum insanları öldüren PKK, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütlerine sözcülük yapacaksın, 24 saat onların avukatı olacaksın sonra abdest, namaz edebiyatı yapacaksın…

          Düşünün hayatında alnının secdeye gelmediğine emin olduğumuz CHP’li Sezgin Tanrıkulu bile “Gergerlioğlu TBMM’de abdest alırken gözaltına alındı, zulmünüze, zalimliğinize lanet olsun” açıklaması yaptı.

          Cami cemaatini kurşuna dizen, cami yakan, Kandil’deki tiyatro oyunlarında ezan ve namazla dalga geçen, teröristbaşı Öcalan’ın İslam’la dalga geçen birçok sözü ortada iken böyle bir ateist terör örgütünün mensupları abdest, namaz edebiyatı yaparak milleti kandırmaya çalışıyor.

          Ömer Faruk Gergerlioğlu gibi PKK-FETÖ avukatlarının her yeri abdestli, namazlı olsa ne olur, hepsinin elinden masumların, şehitlerin kanı akarken Allah senin abdest-namaz maskeni görmeyecek mi?

          Gönül adamı Yunus Emre “Bir gez gönül yıktın ise, kıldığın namaz değil / Yetmiş iki millet dahi, elin yüzün yumaz değil” diyor. Bunlar gönül yıkmayı bırak, 50 bin insanı öldürmüş hala öldürmeye devam eden PKK terör örgütüne tasmasıyla bağlanmış ama hala bize abdest-namaz edebiyatı yapıyorlar!

Bu propaganda oyunlarını yiyen ahmak varsa buyursun yemeye devam etsin!

Biz hiç yemedik, bundan sonrada yemeyecek milli ve manevi şuurumuz var.

Haine acımak vatana yapılacak ihanetlere yol vermek olacaktır.

O yüzden Türk devleti hiçbir haine acımadan bu mücadele çizgisini sürdürmelidir.

          Bölücü mikrop yuvası HDP kapatılıp, yeni anayasa ve hukuk düzenlemesi yapılarak TBMM’ye artık bölücü mikrop girişi sonsuza kadar engellenmelidir.

          Ömer Faruk Gergerlioğlu gibi bölücü mikrop taşıyan birçok kişi hala mecliste beklemektedir. Köklü temizliğin zamanı çoktan gelmiştir.