Geçtiğimiz hafta sonu, MHP ve Ülkücü Hareket adına gücünü gösterme, milli şuuru güçlendirme adına çok verimli ve hareketli geçti. Cumartesi günü on binlerce Türk gencini düzenlediği kurultayda ağırlayan Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nin programı ve pazar günü Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen binlerce bayanla gerçekleşen “Analar ve Bacılar Kurultayı” gerçekten verilen mesajlarıyla, disiplini ve kalabalıklarıyla Türkiye’nin varlığı, birliği ve geleceği adına MHP’nin her manada mücadeleye hazır olduğunu dosta-düşmana bir kez daha göstermiş oldu.

          MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, bu kurultaylarda gerek Türk gençlerine, gerek Türk analarına, kadınlarına, kızlarına çok anlamlı mesajlar verdi. Onlar üzerinden Türkiye’nin meseleleri karşısında Türk milletine milli bir bakış açısı geliştirdi.

          Emperyalizm merkezlerinin direkt MHP ve Ülkü Ocaklarını hedef almasının aynı zamanda Türk milletine yönelik bir komplo olduğunu sık sık tekrarladı.

          Yüzyıllar önce Ebul Gazi Bahadır Han’ın söylediği “Türk’ün düşmanı çoktur; ama onu korumak isteyenin düşmanı daha çoktur.’’ sözü güncelliğini her gün korumaktadır. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli de sürekli buna vurgu yapmıştır.

          ABD ve terör örgütü YPG’nin cıvık cıvık ilişkisi günden güne artarken ve bu hâle rağmen ABD Temsilciler Meclisinin Ülkü Ocaklarını terör örgütleri listesine alma girişimleri de bu konuşmalar içinde geniş bir yer bulmuştur.

          MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin konuşmasının bir bölümünde kullandığı “ABD eski Dışişleri Bakanlarından Kissinger’a ait olduğu ileri sürülen bir sözü bu vesileyle paylaşmak istiyorum:

          “Amerika olarak neden güçlüyüz biliyor musunuz? Biz aramızdaki vatan hainlerini öldürürüz. Diğer ülkelerdeki vatan hainlerini ise kahramanlara dönüştürürüz.”

Hamdolsun, ABD Ülkü Ocaklarını kahraman görmüyor, bu şekilde değerlendirmiyor.

          Onların kahramanı zillettir, PKK’dır, PYD’dir, YPG’dir, FETÖ’dür, DEAŞ’tır, terörizmin diğer eli kanlı örgütleridir” şeklindeki cümleleri gerçekten ABD’nin dünyanın birçok yerinde emperyalizm uygulamalarının özetidir.

          ABD bir taraftan Ülkü Ocaklarını terör örgütü listesine almaya çalışırken, diğer taraftan da gerçek terör örgütleriyle iş birliğini artırmaktadır.

Son iki haftada yaşananları hatırlayalım mı?

          Önce terör örgütü YPG’nin başındaki Mazlum Kobani isimli teröristbaşı “Dürüst olalım, Amerika’nın Afganistan’dan çekilmesinden sonra insanlar korktu ama ABD bize buranın Afganistan gibi olmayacağına dair bize güvence verdiler. Politikanın tamamen farklı olduğunu söylediler” açıklamasını yaptı.

          Daha sonra, çöküş döneminin ABD Başkanı Joe Biden’dan “Suriye’deki ve Suriye’ye ilişkin durum, özellikle de Türkiye hükümetinin Suriye’nin kuzeydoğusuna askeri taarruz düzenleme yönündeki eylemleri, IŞİD’i yenilgiye uğratma çabasına zarar veriyor, sivilleri tehlikeye atıyor ve bunun ötesinde bölgede barış, güvenlik ve istikrarı zedeleme tehdidi barındırıyor ve ABD’nin ulusal güvenliği ve dış politikasına karşı alışılmadık ve olağanüstü bir tehdit oluşturmayı sürdürüyor” açıklaması geldi.

          Ve geçtiğimiz günlerde de teröristbaşı Mazlum Kobani “Orta Doğu barışı ve sorunlarının çözüm anahtarı Önder Öcalan’ın elindedir” diyerek teröristbaşı Öcalan’ın özgür kalmasının “bölgeye kalıcı bir barış getireceğini” belirten bir sosyal medya paylaşımı yaptı.

          ABD’nin Türkiye’deki yeni kahramanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “Kürt sorununu meşru gördüğümüz HDP ile çözeriz” gündemine HDP’nin yöneticileri arka arkaya ne cevap vermişti?

“Çözümün ve muhataplığın adresi Öcalan’dır.”

Şu uyuma bakar mısınız?

          ABD, YPG, HDP ve Kemal Kılıçdaroğlu… Bunların hepsi birbirine sahip çıkıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Joe Biden ABD Başkanı seçilir seçilmez dünyada ilk kutlama mesajı yayınlayan olması, ayrıca yayınladığı İngilizce mesajında da “Sizinle çalışmayı dört gözle bekliyorum, can atıyorum, sabırsızım!” tarzı abartılı kutlaması işte bugün bu uyumu doğurmuştur. Türkiye’de HDP’ye ve terör örgütü YPG’ye hiç çekinmeden rahatlıkla sahip çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’nin kahramanı olmak için CHP’yi emperyalist pazarda kiralamıştır. Belki de mülkiyetini tamamen satmıştır.

          ABD’nin Türkiye’ye bakışı, bölgemizdeki terör örgütlerinin hareketliliği, ABD ve terör örgütleriyle Türkiye’de kurulan siyasi bağlantıların hepsi beka meselemizin bir hayali mesele olmadığını gösteriyor.

          ABD’nin “Diğer ülkelerdeki vatan hainlerini ise kahramanlara dönüştürürüz” penceresinden baktığımızda Türkiye’de kimin ABD’nin kahramanları olduğunu anlarsınız.

          ABD’nin PKK, PYD, YPG, FETÖ gibi terör örgütlerini kucağında besleyip Ülkü Ocaklarını terör örgütü kapsamına almak için girişimlerde bulunmasına zillet ittifakından tepki gösteren oldu mu?

          Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin “meşru-legal” olduğunu kabul ettirmek için birbiriyle yarışan CHP-İP neden Ülkü Ocakları için böyle bir sahiplenmeyi göstermedi?

Çünkü onlar artık ABD’nin Türkiye’deki kahramanıdır.

          Cumhur İttifakı ABD’nin koruduğu, beslediği ve yönlendirdiği tüm terör örgütlerinin can düşmanıdır. Türkiye kendini korumak istiyorsa Cumhur İttifakı’nın mücadelesini her daim desteklemelidir.

Saflar artık çok net. Ya Türk milletinin safındasın ya da düşmanların…