İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Kimya Bölümü öğrencisi 23 yaşındaki Mahmut Can Kalkan, internetten sipariş ettiği siyanürle 14 Mayıs 2019'da anne, baba ve kardeşlerine şerbet hazırlamış, bu şerbetten içen baba Mehmet Kalkan (46) ve anne Fatma Kalkan (39) hayatını kaybetmişti. Ağabeylerinin hazırladığı şerbetten içmek istemeyen ve bu sırada üzerlerine dökülen 18 yaşındaki Emircan ile 6 yaşındaki Mehmet Taha Kalkan ise yaralanmıştı.

Önce şizofreni teşhisi konulan sanık Mahmut Can Kalkan'ın daha sonra akıl sağlığının tam olduğu ortaya çıkmıştı. Yargılama sonunda Kalkan, 'Üst soydan akrabayı tasarlayarak kimyasal silahla kasten öldürmek' suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 'Kardeşi tasarlayarak kimyasal silah ile öldürmeye teşebbüs' suçundan 13 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme heyeti, cezaları iyi hal indirimiyle 2 kez müebbet ve 10 yıl 10 ay hapis cezasına indirdi. Kalkan ailesinin avukatı, karara itiraz ederek dosyayı İstinaf Mahkemesi'ne taşıdı. İtiraz üzerine dosya İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'ne gitti.

0x0-abisi-anne-ve-babasini-siyanurle-oldurmustu-emircan-ilk-kez-konustu-sizofren-dediler-ama-1702814683813

Ceza dairesinde yeniden yapılan yargılamada, sanığın anne ve babasını siyanürlü su içirerek öldürüp, kardeşine de zorla içirmeye çalışıp yaralanmasına sebep olduğu sonucuna varıldı.

Abisi anne ve babasını siyanürle öldürmüştü! Emircan ilk kez konuştu: Şizofren dediler ama…
Yargılama sonucunda heyet, yerel mahkemede uygulanan iyi hal indirimin kaldırılmasına hükmetti ve sanığa 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl hapis cezası verdi. Mahmut Can Kalkan, bölge adliye mahkemesi kararına itiraz ederek dosyayı Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay, Kalkan'a verilen cezayı onadı. Mahmut Can Kalkan, Aliağa Şakran F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tek kişilik hücrede kalıyor.

0x0-abisi-anne-ve-babasini-siyanurle-oldurmustu-emircan-ilk-kez-konustu-sizofren-dediler-ama-1702814685131

İZMİR'İ TERK EDEREK YOZGAT'A YERLEŞTİ

Anne ve babasını kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan Emircan Kalkan  konuştu. Sabah'ın haberine göre; Olaydan sonra küçük kardeşi ile birlikte İzmir'i terk ederek memleketi Yozgat'a yerleşen Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisi Emircan Kalkan (18), "Cezaevinden beni telefonla arayıp ağlıyor.

Pişmanlık ifadeleri kullanıyor. 'Keşke yapmasaydım' diyor. Sebebini sorduğumda söylemiyor. İnsanın ölmesi için soluğunun kesilmesine gerek yok. Biz şu an yaşayan ölüleriz. Benim abim artık yok. Aynı soyadı taşıyoruz ama artık onu abim olarak görmüyorum. Olaydan sonra iki kardeş kaldık.

Zamanında abim için şizofren dediler. Ama raporlar apaçık ortada. Abim sapasağlam. Kaza kurşunu olsa yüreğim soğuyacak. Akrabalarımla yaptığı görüşmelerde 30 yılım kaldı. 30 yıl sonra çıkacağım diyormuş. Herhalde yanlış hesaplama yapıyor. Belki de kendini bu şekilde motive ediyor" dedi.

İZMİR DEPREMİNDE DE ARAYIP DURUMUMUZU SORMUŞTU

3 yıl önceki İzmir depreminde ağabeyinin telefonla kendisini arayıp durumlarını da sorduğunu anlatan Emircan Kalkan, "3 sene önce İzmir'de yaşıyordum. O zaman cezaevinden deprem nedeniyle herkesin yakınlarını aramasına izin vermişler. Ağabeyim de beni arayıp durumumuzu sormuştu. Ama artık cep telefonumu numaramı değiştirdim. Yeni numaramı da bilmiyor. Arayamaz" dedi. Kalkan, "Anne babamın böyle sebepsiz yere abim tarafından öldürülmesi beni kahrediyor. Akrabalarımdan bazıları hala abimle görüşüyor. Cezaevine yüz yüze bile görüşmeye gittiler. Ona sahip çıktıkları kadar bize sahip çıkmadılar" diye konuştu.

Editör: Bilge Güler