Kadir Yıldız / TÜRKGÜN

Belirsizliklerin ittifakı ortak Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunu dahi netleştiremeden ittifaka yeni belirsizlikler eklemeye başladı. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Davutoğlu, Karamollaoğlu, Akşener, Babacan ve kapı arkasından ittifaka dahil edilen HDP’nin talep ve istekleri birbirleri ile çelişmeye başladı. En temel konularda da dahi basit anlaşmazlıklara düşen Zillet ittifakının seçim sürecini nasıl yöneteceği ise seçmende soru işaretlerine neden oldu.

ORTALIK KARIŞTI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında devam eden ortak adaylık yarışı İP Başkanı Meral Akşener’in yaptığı son çıkışla daha da kızıştı. 18 ilçe ve belde belediye başkanları toplantısından sonra bilinçli bir şekilde basına sızdırılan “aday ol” çağrısının Kılıçdaroğlu’na verilen bir mesaj olduğu öne sürüldü. Kısa bir süre önce İP Genel Başkan Yardımcıları Koray Aydın ve Cihan Paçacı tarafından ifade edilen “kazanabilecek aday ile seçimlere girmeliyiz” sözleri üzerine Kemal Kılıçdaroğlu geri adım atmadı. Bunun üzerine Ekrem İmamoğlu’nun elini güçlendirmek isteyen Meral Akşener’in “diretirsen ben de aday olurum” mesajı verdiği iddia edildi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ise adaylık yarışında bir süredir geri planda kalması üzerine mağduriyet oluşturmaya çalıştığı ve “İstanbul’a hizmet etmek istiyorum ama engelleniyorum” stratejisine başladığı ifade edildi. Akşener’in desteğiyle adaylık konusunda daha da hırslanan Ekrem İmamoğlu’nun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti olağan kongresini ertelemesinden sonra kozlarını daha açık oynayacağı belirtiliyor. Bir süredir parlamenter sisteme dönüş çalışmaları üzerinde çalışma yapan Zillet İttifakının 6 temsilcisi ortak deklarasyonun açıklanması konusunda anlaşmaya vardı ve ortak bir metin oluşturuldu. Ancak bu metni hangi parti liderinin açıklayacağı ve oturma düzeninin nasıl olacağı ise ittifakta anlaşmazlığa neden oldu. Tecrübe, yaş ve isim sıralamasının değerlendirildiği ancak bu konuda da anlaşamaya varılamadığı belirtildi. HDP’nin de deklarasyon metinine onay verdiği ancak bunun kamuoyu ile paylaşılması esnasında masada olmaması kararı alındığı öğrenildi. HDP’nin vitrinde olmasının ittifaka olumsuz yansıyacağı yorumları yapılırken bu duruma HDP yönetiminin sıcak bakmadığı ifade edildi. Deklarasyon metnine desteği artırmak için HDP’nin üçüncü ittifak stratejisi altında görüşme yaptığı partilerin de sürece dahil edilmesinin planlandığı belirtildi.

HDP’YE BİÇİLEN ‘ÜÇÜNCÜ’ ROL

HDP’nin kısa bir süre önce başlattığı ve terörist Selahattin Demirtaş’ın “yan yana durmaktan çekinmeyin” sözleriyle destek verdiği görüşmelerde ittifak ortaklarından kapatma davasına karşı net bir tavır sergilenmesi istendi. Bu süreçte ise ittifakın nasıl bir yol izleyeceği de ele alındı. Öne çıkan en önemli mutabakat ise HDP’nin milletvekili seçimlerine “demokrasi ittifakı” adı altında üçüncü bir ittifak oluşturarak girmesi oldu. Bu ittifakın asıl gayesinin ise İP-SP-DP-Deva ve Gelecek Partileri nedeniyle ittifakta yer almayan partileri dolaylı olarak ittifakın ortak Cumhurbaşkanı adayına kanalize etmek olarak belirlendi. Bu oluşumda TİP, SMF, EMEP, TÖP, Halkevleri, EHP ve TKP yer aldı. Milletvekili seçimlerinde en fazla sayıya ulaşmayı planlayan Zillet İttifakı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise HDP ve onun oluşturacağı üçüncü ittifakında desteğini almayı planladı. Bunun için ise ortak adayın belirlenmesinde HDP’nin rolünün önemli olduğu ve onun da kabul edebileceği bir adayla seçime gidilmesi kararlaştırıldı. Bu şartların oluşması durumunda ise HDP’nin aday çıkarmayarak ittifakın ortak adayını destekleyeceği belirtildi.

DAVUTOĞLU VE BABACAN KOLTUK İSTİYOR

CHP’nin başını çektiği Zillet İttifakına oy devşirmek için kurulan Deva ve Gelecek Partisi seçim süreci yaklaştıkça şantaj siyasetine hız verdi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ittifak liderlerinin yönetimde söz sahibi olacağını söylemesi üzerine umutları iyiden iyiye artan Davutoğlu ve Babacan bu süreci lehine çevirmek için kozlarını masaya yatırdı. Kendi isteklerine göre bir ortak aday olmasını, ittifakının adının yeniden belirlenmesi gerektiğini ve partiler arası eşitlik ilkesine uyulmasını şart koştu.

Editör: Haber Merkezi