Ağzınızdan bir kere bu milletin hayrına bir kelam çıksın yahu, bir kere!

Nankör, bedbin, densiz, başkaldırıcı, küstah, egoist siyasetiniz yerin dibine batsın…

İhtiraslarınız sizi bu milletin değerlerinden uzaklaştıralı çok oldu…

Ne kötü gün bildiğiniz var, ne milletle dayanışma isteğiniz…

“Türk çocukları”, devlette başrol oynamaya başladığından beri çıldırmış durumdasınız!

İnsafınız, vicdanınız, irfanınız sıfırı tüketeli çok oldu…

70 yıldır bu yüzden sandığa gömüyor sizi bu millet…

Bunca yıldır Mustafa Kemal’in hatırına Meclisteydiniz…

Artık o mirası da tükettiniz, deniz tükendi!

*

DHKP-C gibi, PKK gibi “örgüt” dediğiniz partinizi bölücülerin barınağı ve borazanı yaptınız…

Nerede PKK’lı, FETÖ sevici, LGBT hayranı, devşirme varsa zulalandı örgütünüze…

Darbe şakşakçısı ve bölücü destekçisi oldunuz…

Terörist cenazelerinde, Gezi kışkırtmalarında, FETÖ desteğinde görmeye alıştık…

Milletin sinir uçlarına savaş açtığınızı kaç kere gördü bu millet…

Kaset dalaverelerinizi de yaşadı gözünün önünde…

Yerel yönetimlerde bile halkın iradesini kötüye kullanıyorsunuz…

*

Y-CHP’nin gölgeleri boyunu aşmış cüce adamları, Türk milletinin millî ve manevî değerleriyle oynayarak, iktidarı ve sistemi sallayabileceklerini sanıyorlar…

Tarihin çöplüğü bu tiplerle dolu…

Mesela sözde sosyalist dinci Mehmet Bekaroğlu…

Birilerinin “din alerjisi”nden bahsediyor ve “LGBT’lilere saygı duyulmalı” diyecek kadar akıl tutulmasında…

Mesela adamın adı Engin Özkoç… İsveç’ten uçak ambulansla yurda getirilen vatandaşımızı linç etmeye kalkıyor, twitlerinde dalga geçiyor:

İsveç’ten hasta getirme olayı da yalan-kurgu çıktı. Reis değil, Pinokyo

Mesela adamın adı Özgür Özel…

Adı “Özgür” ama kafası “köle”!

Dersimli Kemal’in medya maydanozu…

Her konuda allâme… Öyle sanıyor!

Heybede başka marifeti olmayınca, her kameraya önünü sonunu düşünmeden konuşuyor… Ayakta kalmasının başka yolu olmadığını biliyor çünkü…

*

İşte o adı Özgür, kafası köle Y-CHP’li öyle laflar ediyor ki, kimin milletvekili olduğunu merak ediyoruz.

Tedaviyi reddedip ölüm orucunda ölen DHKP-C’li için ağıt yakar:

Helin Bölek’in ölüm orucundayken yaşamını yitirmesinin üzüntüsü içindeyiz.

Kusurlarını laf ebeliğiyle örteceğini sanır:

Adana’daki sahra hastanesini beğenmediysen, 1500 odalı sarayını yapsana pandemi hastanesi!

Ve son hüneri de Ankara Barosu hakkında soruşturma açılınca LGBT seviciliğine soyunmak:

Bu soruşturma, koronavirüs salgınını fırsat bilip, sivil toplum örgütlerini yargı marifetiyle susturmaya çalışmak, ifade özgürlüğünü kısıtlamaktır!

Neymiş? Sapıklığı meşru saymak ve Allah’ın ayetiyle alay etmek ifade özgürlüğüymüş!

Devlet Ata’nın şu sözleri size kapak olsun:

Diyanet İşleri Başkanı’nın geçen haftaki cuma hutbesinde dinî akidelerimize muvafık şekilde paylaştığı vaazına başta CHP zihniyeti olmak üzere, Ankara ve İzmir Barolarının izansız, insafsız ve itibarsız tepkileri hayâsızlığın siyaset ve hukuk kılıfına bürünmesi olarak görülmelidir. İslamofibi faillerini uzaklarda aramaya hacet yoktur. Elbette herkesin inanç, ifade, yaşayış ve tercih özgürlüğüne saygı duyulmalıdır. Fakat hiç kimse de Müslüman mahallesinde salyangoz satma küstahlığına, bunu da aklama ve haklı çıkarma kütüklüğüne heves etmemelidir.

A’dan Z’ye çukurun dibindesiniz salyangoz satıcıları, deniz bitti!

Partisini düşürdüğünüz vaziyet nedeniyle Atatürk’ten utanın!