Eski bayramlar gibi, eski adamlar da özlenir elbet…

***

Bazen bir gülme tutuyor, anlatamam.

Çok değil daha yeni, 2023 Genel Seçimleri öncesi Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı atılımlar aklıma geldikçe gülmekten ölüyorum.

ABD’de kaybolmuştu da sonra bir hamburgercide bulunmuştu…

Bir de üfürükçü edindi kendine. Jeremy Rifkin miydi neydi adı. Adam Kemal Bey ile hiç yan yana gelmemiş, toplantılarda bile interaktif olarak üfürmüştü. Bir daha da ortalarda görülmemişti.

Sorsan danışmandı… Solcu Kemal Beyin ve Sosyalist CHP’nin kapitalist ekonomi danışmanı…

Acayip havaya girmişti Kemal Bey… ABD’li bir danışmanı vardı çünkü... Dün CHP’ye talimat veren USA’lılar bugün CHP’den maaş alıyordu. Hey yavrum hey!

Sonra bir de ABD’deki enstitüleri ziyaret etmiş toplanan bir kaç akademisyenle görüş alışverişinde bulunmuştu Kemal Bey.  Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’ydü herhalde, hatırlayamadım…  Basın Amigoları da servis edilen bu haberleri cilalayarak veriyordu. Bu görüşmeler sayesinde Türkiye’ye hem temiz yatırımcı çekecekti Kemal Bey, hem de yeni bir vizyon belirleyecekti…

Cumhurbaşkanı oluyordu ya hani, her şey hazır olmalıydı. Servis edilen haberin dışında neler konuşuldu bilmem ama komik bir anı olarak siyasi tarihimize geçti bu olaylar.

***

Özlüyor insan Kemal Bey’i… Eğlenceli adamdı. İlçeleri vilayet zanneder, coğrafi bölgelerimizi karıştırır, yürüyen merdivenlere ters istikamette biner, efsane futbolcumuz Lefter’i kaleci sanırdı…

Güzel adamdı, evlere şenlikti hani…

Hele 2015 yılında açıkladığı bir proje vardı… “Kılıçdaroğlu Yüzyılın Projesini Açıklıyor” diye bir balon üfürdülerdi ki biz dahi meraktan çatlamak üzereydik. Kolay mıydı, “yüzyılın projesi” diye başlık atmıştı anlı şanlı gazeteler. Televizyonlar da flaş haberlerle süslemişti projeyi…

Adına da “Merkez Türkiye Projesi” demişlerdi… 2 Milyon 200 Bin kişiye istihdam sağlanacak, kişi başı gelir 30 Bin Dolara falan çıkacak diye de gazlamışlardı…

Ne mi çıktı? Tabii ki bu “balon”dan koskocaman bir “fıs” sesi…

Daha projenin açıklandığı salonu ve katılımcı sayısını görünce vermiştik notlarını… Kürsüde anlatınca da anladık; Ortaanadolu’ya bir yere çok büyük bir paketleme tesisi kuracakmış CHP… Asya ülkeleri dünyaya sattığı ürünleri kendisi paketleyemiyormuş da bize gönderecekmiş… Biz paketleyip dünyaya satacakmışız… Bundan da büyük gelir elde edecekmişiz…

Gülmeyelim de ne yapalım…

İyi adamdı Kılıçdaroğlu, evlere şenlikti… Baksanıza hala gülüyoruz.

***

Unutmadan “Milli Gafçımız Kemal Bey”in bir de Londra Gezisi vardı… ABD Gezisinden hemen sonra… Bu da çok büyük bir adımdı. Bir sosyalist olarak Londra Bankerleri ile aynı masada olmak Karl Marx’ı bile kıskandıracak cinsten bir atılımdı ama nedense solcu arkadaşlar meseleyi bu yönüyle hiç değerlendirmedi…

Biz güldük tabi. Dünyanın en vahşi bankerlerini Türkiye’ye getirecekti Ulusalcı-sosyalist Kemal Bey, daha ne yapsın dı?

***

Ama atletiyle bir pozu vardı ki Piro’nun dillere destandı.  Hani “adalet yürüyüşü” sırasındaydı. Selvi yenge ile kahvaltı masasına oturmuşlar, “habersiz gibi çek panpa” pozu vermişlerdi…

Biz bu fotoğrafı “yürüyüş pek tutmadı, soyunarak dikkat çekecek” herhalde diye yorumlamıştık… Lakin öyle değilmiş, bilerek soyunmuş Kemal Bey, “vatandaş Kemal” kanaati oluşturmak istemişler…

Gül gül öldük tabii… Az sonra karavandan inecek, elindeki mangal maşasıyla ateşi karıştıracak tipinde bir adama gülmeseydik de ağlasa mıydık?

Ah Kemal Bey ah!