Adı “İYİ” olan ama kişisel ve siyasi menfaatler için her türlü “KÖTÜ” davranışı eylem ve söylemle uygulayan partinin genel başkanı Meral Akşener partisinin en son gerçekleştirdiği grup toplantısında çok güzel bir tiyatro sahneledi. Adeta kırk yıllık tiyatroculara taş çıkardı... Güldürdü, düşündürdü… Elinden ne geliyorsa yaptı...

          Tiyatrosunu da hem kendi hem de salona topladığı bayanlara beyaz elbise giydirerek süslemiş… Beyaz renk şöyle tarif edilir: Beyaz, yeni bir başlangıç, temizlik, saflık anlamına gelir. Beyaz renk, her zaman yenilik ve temizlik anlamına gelir. Aynı zamanda beyaz rengin psikolojik olarak en dikkat çeken anlamları ise, denge sağlamaktır. Aynı zamanda da eşitlik, bağımsızlık, adalet ve tarafsızlığı simgeler.”

          Parti adını “İyi” koyunca iyi olunmadığı gibi, beyaz elbise giyince de elbette bu anlamları, kavramları yaşatan olunmaz.

          Grup toplantısında Türk kadınları üzerinden bol bol nutuklar atan Meral Akşener’in söylemleri ve uygulamaları hep birbirine tezattır.

          Geniş geniş kadın nutukları atan, süslü cümleler kuran ve “İYİ Parti iktidarında; Kadınların varlığına da, Kadınların başarılarına da, ALIŞACAKSINIZ!” diyen Meral Akşener, o salonda bedeni PKK mayınıyla paramparça olmuş şehit çobanın ağabeyine “Senin bacını …” küfürünü etmiş Lütfü Türkkan varken kadınlar üzerinden bu kadar edebiyatı nasıl parçalayabilmiştir?

          Böyle bir küfürü etmiş Lütfü Türkkan’a sahip çıkan ve onunla arasından su sızmayan Meral Akşener her değeri, her kavramı nasıl istismar ediyorsa kadınlarımızı da siyasi menfaatleri için istismar etmiştir.

          Meral Akşener’in kadınlara, bayanlara, şehitlere, şehit yakınlarına hassasiyeti işte bu çukur seviyededir.

          Sadece Lütfü Türkkan’a sahip çıkması değil ki, İP Genel Merkezi’nde hem de İP Kurucu üyesi olan kadınlara dayak atıldığında da Meral Akşener dayak atanlara sahip çıkmış ve olayın üzerini kapatmıştı.

          Dayak yiyen İP’li kadın “Ben bir kadınım. Kadın hareketi diye yola çıktık. Sopa yememiz mi gerekiyor. Bir vekil vardı bana saldırdı. Güzel güzel konuşuyorduk. Genç çocuklar vardı. Bilmiyorum kim onlar ama dirsekleriyle enseme enseme vurdular. Yazıklar olsun, benim evladım yaşında çocuklar bana vurdular” ifadelerini kullanmıştı. Kadınlara vurduğu iddia edilen Meral Akşener’in kuzeni Ümit Dikbayır olunca olay elbette hızlıca kapatılacaktı. Meral Akşener de bunu yaptı.

          Ne diyelim; beyninizdeki “İP iktidar olunca kadınlara itinayla en ağır küfürler edilecek, kendi partilimiz olsa bile kadınlar dayaktan geçirilecek buna ALIŞACAKSINIZ…” şeklinde bir yönetim hayali midir?

          “Bu ülkenin kadınının ayağının altını öpmelisiniz kereste adamlar!” diyen Meral Akşener partisinde kereste üretimi yaptığının farkında değil sanırım.

          Kardeşinin bedeni PKK mayınıyla paramparça olmuş bir şehidin abisinin bacısına en ağır küfürleri edenlere ve parti genel merkezinde kendi parti üyesi kadınları dayaktan geçirenlere koruma kalkanı olan Meral Akşener güzel kadın tiyatrosu oynadı.

ALKIŞLAR HEVAL AKŞENER’İN ORTAĞI HDP DE AYNI

          Meral Akşener kadınlar üzerinden bu şekilde tiyatro oynar da onun ittifak ortağı HDP boş durur mu? Onların oynadığı ise kanlı bir tiyatro idi.

          (HDP) Kadın Meclisi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Van’da miting düzenliyor. Mitinge katılanlar Dünya Kadınlar Günü’nde “Bijî Serok Apo”,“- Gençler Apo’nun fedaisidir” sloganlarıyla yürüyüş düzenliyordu. Sadece Van’da değil bazı illerde de buna benzer HDP manzaraları vardı.

          8 Mart Dünya Kadınlar Günü programları düzenleyip öldürttüğü onbinlerce insan içinde binlerce kadın olan teröristbaşı Öcalan’a selam göndermek, ona bağlılık bildirmek nasıl bir duygudur? Bunların aklı olmadığı gibi vicdanları olmadığını da biliyoruz.

          8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü teröristbaşı Öcalan’la anan bu ahmaklar sözde Kürt kökenli vatandaşlarımızın savunucusu değil mi?

          Peki, teröristbaşı Öcalan’ın Kürt kökenli kadınlar için kitabında söylediği şu sözlere rağmen onunla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamak nasıl bir zekâ ve karakter işidir?

          “Belki bazılarına acayip gelebilir, ama açmakta yarar vardır. Kürt kadınlarının çoğunun bedenleri ölü, kokuşmuş, soğuk ve çok kabadır. Fizikleri biraz böyledir, ruhları donuktur. Fikir düzeyi hiç yoktur.” (Nasıl Yaşamalı kitabı)

          Kürt kadınlarına hakaret eden bu sözlere katılıyor musun HDP? Elbette katılıyorlar ve bunları bile bile Öcalan köleliği yapıyorlar.

          Mesela 20 yılını geçirdiği terör örgütü PKK’da sözde üst düzey yöneticilik yapmış olan Şemdin Sakık “İmralı’da Bir Tiran” isimli kitap yazmış ve orada teröristbaşı Öcalan’ın terör örgütü kamplarında kurulan “Yoğunlaşma” evlerinde cinsel ilişkiye girip sonra “ajan diye öldürdüğü” kızların isimlerini teker teker yazmıştı. Kürt kadınlarını aşağılayan, onlara tecavüz eden ve onları öldüren teröristbaşı Öcalan ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü… Nasıl yanyana gelir derseniz, onu HD(P)KK’lıların kokuşmuş zekâsına bırakmak gerekiyor.

          Türkiye’deki kadın düşmanları 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak kadınlarla dalga geçmişlerdir.

          Teröristbaşı Öcalan’ın serbest bırakılmasını isteyen iki kişiyi genel başkan yardımcısı yapan, Öcalan’ın kölesi HDP ile ittifak yapan Meral Akşener ile terör örgütü PKK’nın siyasi kanadı HD(P)KK)’nın kadın düşmanlığında da ittifak halinde olmaları aralarındaki doku uyumunu gösteriyor.

Aksini iddia edebilecek var mı?