CHP paravanının ardında HDP’yle seçim işbirliği yürüttüğü için birçok kurucu üyesini ve sempatizanını kaybeden İYİ Parti şimdi de partinin kasasındaki 132 milyon liranın buharlaştırılması gibi “cebellezi” söylentilerle istifa ve ihraç olaylarına sahne oluyor.

Türk milliyetçilerinin içine nifak tohumları ekerek kurulan, CHP ve HDP’ye yanaşarak siyaseten rezil rüsva durumuna düşen böyle bir oluşumun geldiği nokta Alparslan Türkeş Bey’in “Dalından kopan yaprağın akıbetini rüzgar tayin eder” uyarısına oldukça uygundur.

Ama aynı zamanda kendisini çürütecek unsurlardan vakti zamanında arınmayı başaran Türk milliyetçilerine hem bir şükür hem de ibret vesikasıdır.

Kaybedilen seçimlerin ardından apar topar düzenlenen İP kurultayında Meral Akşener elinde tuttuğu bez bir çantayı partililerine göstererek bağırıyordu:

“Bu ne biliyor musunuz? Bütün üst kurul delegelerimizin, milletvekillerimizin ismi olan bir torba. Bana kala kala kura kaldı. Ayıp be ayıp! Kura mı çekeyim ben? Milletvekillerini kurayla mı belirleyeyim? Ne istiyorsunuz kardeşim? Saygısızlar, saygısızlar! Ne istiyorsunuz?”

“Milletvekillerini kurayla mı belirleyeyim?” diyerek partililerine bağıran Meral Akşener’in milletvekili sıralarını kurayla değil parayla belirlediği sürekli dile getirilen bir konu oldu. Şimdi bir de partinin kasasındaki 132 milyon liranın hiç edildiği konuşulmaya başlandı.

Üst üste binen cebellezi söylentiler “Ateş olmayan yerden duman tütmez” atasözünü doğrular gibi aynı konu etrafında birikti.

Partinin kasasında bulunan 132 milyon liradan eksiye düşüldüğü iddialarına cevap veren Mali İşlerden Sorumlu eski Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır kasayı tam olarak teslim ettiğini söyleyip iddiaları sert bir dille reddetti ve Meral Akşener’le aile üyelerinin hesaplarının incelenmesini istedi.

Meral Akşener’in kuzen kontenjanından İP’in Mali İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcılığına yükselen Ümit Dikbayır halasına karşı sarf ettiği iğneleyici sözleri sebebiyle şuan partiden ihraç sürecinde.

Ama Akşener’le ilgili para pul söylentileri pek de yeni değil.

Ümit Özdağ da partiden istifa ederken “Belediyelerden gelen çantalara, ihalelere ve işler karşılığında İYİ Parti’nin onurunu sattınız” demişti.

Seçim döneminde muhalif medyada sık sık programlara katılan Cem Uzan’ın da “Meral Akşener’in oğlunun ve eşinin Ekrem İmamoğlu’yla ticari ilişkileri var” gibi vahim bir iddiası vardı.

Muhalif medya o süreçte dost kuvvet olan Meral Akşener’in üzerine gitmedi. Meral Akşener cephesinden de Cem Uzan’a olumlu/olumsuz bir yanıt gelmedi. Dolayısıyla dumanlar giderek Meral Akşener’in etrafında kümelenmeye başladı.

İP’i merkez Sağ’a yeni bir soluk, yeni bir denge unsuru olarak kurdular ama istifalarla, ihraçlarla, para pul makam kavgalarıyla sarsılan partileri Türk siyasetinin en dengesiz partisi oldu. Adları İyi’ydi ama partinin adı dışında hiçbir şey iyi olmadı.