Elektrikler kesilmişti. Dışarıda nelerin olup bittiğinden de doğru dürüst haberi yoktu. Tek bildiği büyüklerinden sık sık duyduğu ve tembihlendiği cümlelerdi. Sakın bu aralar dışarı çıkmayın, ortalık karışık.  Küçün Resul neden ama diye soramıyordu, büyüklerinin yüzlerine baktığında hep kızgınlıklarını ve üzüntülerini seziyordu. Ana babaya cesaret edip de soramadığını dedeye sormaya karar vermişti. Dede kızmazdı, sabırla cevap verirdi.

Bu yüzden çok şeyi dedeye sorar ve ona danışırdı. Odanın sessizliğini bozarak yüzünü dedesine doğru çevirdi.

-              Dede, biz neden güçsüzüz?

Sakalını sıvazlayıp torununun sorusunu sesli tekrarlayarak zaman kazanmağa çalıştı.

-              Güçsüz müyüz? Neden öyle düşündün ki?

-              Çünkü dışarı çıkamıyoruz, elektrik ve suyumuz yok.

-              Güçsüz değiliz yavrum, sadece zorba değiliz. 

-              Korkuyor muyuz dede?

-              Korkmuyoruz, Kırım Tatar hiç korkar mı, Türk hiç korkar mı?

-              Eee o zaman…

-              Endişeleniyoruz, size bir şey olmasın diye endişeleniyoruz.

Yakın dur sana bizi anlatacağım. O zaman kim olduğunu anlarsın.

Biz Tarihin hiçbir döneminde zorba olmadık, ama zorbaları hep yendik. Şu an dünya zorbaların yanında ve onları dinlemekte. Unutma biz ise Kırım Tatarıyız, biz yeneceğiz. Kırım Tatar ne demek biliyor musun? Adaletli demek, hak yemeyen demek.

Bayrağımıza dikkat ettin mi?

-              "Evet dede, mavi zemin üzerinde tamga var." Deyip.... odanın baş köşesinde asılan bayrağa gözattı.

-              Doğru. Tamga daha neye benzer.... Teraziye benzettin mi hiç?

-              Evet, benziyor sanki.

-              Terazi aynı zamanda adalet demek, hak hukuk demek. Kırım Tatar aynı zamanda budur evlat. Adaleti koruyup kollayacaksın. Düşse de tükense de zalimin safında yer almamalı Kırım Tatar.

-              Dede bir de gök mavisinde uçan kartala benziyor bayrağımız.

-              Hay maşallah. Doğru!... kartal yükselerde uçar. Onun yeri zirvelerdir. Ayrıca bir çok kardeş Türk toplumlarında hem tarihte, hem de şimdi  kartal motifleri  var. Bizde de olması gayet normal. Bak gök mavisi de saflık, duruluk, özgürlüktür evlat. Yani Kırım Tatar’dır, yani Türktür o Gökbayrak.

O bayrağının üzerindeki altın tarak tamga Bahçesaray’da Hansarayımızın giriş kapılarında ve duvarlarında da var.

Bu nedir bilir misin? Biz bu toprakların misafiri değil, sahipleriyiz demektir.

Birinci Kırım Tatar Milli Kurultayımız açıldığında memleketimizin bütün şehir, kasaba, köylerinin evlerini ve sokaklarını bu bayrak süsledi. 1917 ‘de kurduğumuz Kırım Ahali Cumhuriyetimizin bayrağı bize yasaklandı,,,, insanlarımız gibi bayrağımız da zindanlara atıldı.... Uzun yıllar hasret kaldık, gözlerimiz arar oldu. Sürüldük, işkence gördük, soykırıma uğradık ama kimliğimizi, bayrağımızı ve değerlerimizi unutturamadılar bize.

-              Dede... Nasıl kavuştuk bayrağımıza?

-              74 yıl sonra evlat, dile kolay 74 yıl. Bu uzun aradan sonra Akmescit'te toplanıp 2. Kırım Tatar  Milli Kurultayı’nda salona astık. O kadar güzel bir gündü ki, bir çoğumuz hasret kaldığımız o bayraktan gözümü alamıyorduk.  26 Haziran 1991 senesinde Kurultay’ımız yeniden bayrağımızı “Kırım Tatar Halkının Milli Bayrağı” ilan etti. Bayrağımızla beraber Numan Çelebi Cihan’ın “Ant Etkenmen” şiirini  de  milli marşımız olarak  kabul ettik. O günden beri her sene 26 Haziranı Bayrak günü olarak kutluyoruz.

Şu an zor durumlar yaşasak da tarihimizi, geçmişimizi unutmamalıyız. Hep kendine bunları hatırlat evlat; Ben Kırım Tatarım... bir ilim, bir yurdum, bir bayrağım var. Bizler Kırım’ın, Bahçesaray’ın, Aluşta’nın sahipleriyiz. Giray hanın torunlarıyız... Türklüğe ve dünyaya inciler vermiş bir topluluğuz.

Yanan mumun ışığında bayrağa dalarak  hayaller kuruyordu küçük Resul.... Kısık bir sesle

- Ben Tatarım, bir ilim, bir yurdum, bir bayrağım var. Biz artık Kırım’dan çıkmayacağız dede.

-Çıkmayacağız balam. Çünkü artık sen varsın. Gökbayrak artık sende, sana emanet!

Milli Bayrak Günün Kutlu Olsun Ey Güzel Kırım!

Bu gökbayrağı Kırım’da özgürce dalgalandırmaya ant olsun!