“Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyim, bana yazdığın gazeteyi söyle sana kimin adamı olduğunu söyleyeyim.”

Kime mi sesleniyorum?

Eski Ülküdaşımız(!) Taha Akyol’a…

Halk TV’de Taha Akyol’un konuşmasına denk gelince yazıma bu seslenişle başlamak istedim.

          Taha Akyol’u CHP’nin televizyon kanalı Halk TV’de dinlemeye devam ederken yine onun 1980 öncesi MHP’nin yayın organı olan Hergün gazetesinde yazdığı yazılar aklıma geldi. Arşivimden çıkardığım o yazılara göz atarken, iki kulağımda onun konuşmasındaydı. Bu arşivdeki Taha Akyol ile Halk TV’de dinlediğim Taha Akyol arasında dağlar, okyanuslar kadar çok büyük fark vardı. Zaten bu farkı bizler yıllardır yazıyoruz. 1980 sonrası yaşanan Taha Akyol’daki değişimi, dönüşümü, başkalaşımı ve onun çok iyi anlayacağı kavramla mankurtlaşmayı somut örnekleriyle defalarca yazdık.

          1980 sonrası Taha Akyol profilinde tek şaşırdığım konu, her zaman mevcut iktidar kimse onun kalemi ve dili olan Taha Akyol yine AKP iktidarıyla çıktığı yolda iktidarı özellikle 15 Temmuz sonrası terk ederek, oy yüzdesi  %1’i bile bulmayan Ahmet Davutoğlu’na yanaştı ve onun ekibinin kurduğu Karar gazetesinde yazmaya başladı. Bu çok şaşılacak ve çok tuhaf bir durumdur.

          Anavatan Parti’sindeki Özal ile iktidar yürüyüşü, daha sonra yine Anavatan’da Mesut Yılmaz ile iktidar yürüyüşü, daha sonra Tansu Çiller ile iktidar yürüyüşü, daha sonra Bülent Ecevit ile iktidar yürüyüşü en sonda da Recep Tayyip Erdoğan ile iktidar yürüyüşü yaşarken nasıl oldu da Ahmet Davutoğlu’nun ve Ali Babacan’ın ortak kullandığı Karar gazetesine kadar düştü?

          Huyu, cibilliyeti iktidarla yürümeye alışık olan Taha Akyol’u iktidar yolundan döndüren büyük etken nedir?

Yakın olduğu Abdullah Gül mü?

Yakın olduğu Fethullah Gülen mi?

          Yoksa Cumhur İttifakı’nın yürüttüğü “Milliyetçi-Muhafazakâr” politikalar mı, 1980 sonrası kapitalist, liberal ve emperyalizm dayatmalarına açık büfe hâline gelmiş olan Taha Akyol’u rahatsız etmektedir?

Bence bütün şıklar etkili olmuştur.

Ha unutmadan kendisi teröristbaşı Öcalan’a da yakınlık oluşturmuş birisidir.

          Teröristbaşı Öcalan tarafından “Ona selamlarımı söyleyin. Öcalan, bilimsel yönteminizi beğeniyor deyin. Görüşlerinin çoğuna katılıyor deyin. Seçkin bir aydınsınız, bilimi esas almanız Türkiye'de bir ilktir dersiniz" şeklinde İmralı’dan övgü ve selam getirilen birisidir.

          Taha Akyol’un iktidarsız yaşaması balığın susuz yaşamaya çalışması gibi mümkün olmayan bir durumken, Taha Akyol’un bu kadar erken mevcut iktidarı terk etmesinin sebebi gerçekten sosyal ve siyasal bilimciler ve hatta devletimizin istihbarat birimleri enine boyuna iyice araştırmalıdır.

          Taha Akyol, Halk TV konuşmasında iki kere “6’lı masanın başarılı olmasını çok istiyorum” cümlesini kurdu. Bir iktidarı sonuna kadar takip eden Taha Akyol, çok erkenden iktidar gemisini terk ettiyse üzerindeki tehdit ve şantaj baskısı çok ağır demektir.

          Halk TV’de konuşan Taha Akyol’un düşünce özeti “Türkiye’deki hukuk ve demokrasi sonuna kadar ülkeye ihanet içinde olan kim varsa ona kullanılsın” şeklindeydi.

          PKK’nın, HDP’nin, YPG’nin, PYD’nin yurt içi ve dışı tüm toplantılarında hep onların yoldaşı, Gezi’nin arka plan hazırlayıcısı, PKK televizyonlarında örgüt propagandacısı olan etki ajanı Osman Kavala’dan girdi. Terörist Demirtaş güzellemelerine konuyu bağladı. Finalde de CHP’nin HD(P)KK ile hiçbir bağının olmadığını, bu imajı siyasilerin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiğini söyleyen laf cambazlığı yaptı.

          “Demokrasi, hukuk ve özgürlük” kavramları üzerinden ihanete, haine yol açmaya çalışan Taha Akyol 25 Eylül 1979 yılında Hergün gazetesinde bakın ne yazıyormuş:

          “Ancak siyasi ve sosyal bilimciler, siyaset hayatında “tabu”ların olmadığını bilirler. Demokrasi de bir “tabu” değildir. Demokrasi belirli şartlarda vardır. O şartlar giderse demokrasinin yaşaması zorlaşır, hatta imkânsızlaşır. Bilhassa terör meselesi demokrasinin en büyük düşmanıdır. Öyle bir noktaya geldik ki, Türkiye’nin bütünlüğü de, demokratik rejimin varlığı da ‘çok hassas dengelere’ dayanmaktadır. Başka bir deyişle “bardak dolmak üzere”dir. Böyle bir birikim döneminde, daha önceleri fazla bir etkisi olmamış bir veya birkaç damla bardağı taşırabilir, dengeyi bozabilir. Zaten tarihte kanundur ki, hiçbir olay birdenbire meydana gelmez, birikir, birikir ondan sonra patlar. Bu kadar hassaslaşmış ortamda “kışkırtıcı ajan” kavramı yeniden gündeme gelmektedir”

***

          Dün, “Vatan bütünlüğü ve demokrasi ilişkisine, kışkırtıcı ajanlara” böyle bakan Taha Akyol, bugün ise 6’lı masaya yaranmak için PKK’nın televizyonu IMC TV’de “Şu anda PKK rasyonel siyaset yapma kapasitesine sahip bir örgüt. Silahlı muhalefet hareketinin de siyaseti belirlemede önemli rolü oluyor" zırvalarını dillendiren etki ajanı Osman Kavala’ya AİHM, Anayasa Mahkemesi yollarını açmaya çalışıyor.

          Yine HDP Eşbaşkanı iken Türkiye Cumhuriyeti’ni böleceklerini “Özerkliği ilan ediyoruz”, “Kürdistan küllerinden doğuyor” şeklinde ifade eden terörist Demirtaş’ı da “Son açıklamalarını çok olumlu buluyorum” diye övüyordu.

          Bu PKK’lılar Türkiye’yi böldüğünde, hedeflerine ulaştıklarında bu ülkede demokrasi ve hukuk mu olur 6’lı masanın goygoycusu Taha Akyol?

Mesela terörist Demirtaş açıklamalarında ne diyor?

“PKK ikna edilmeli ve Türk devleti Öcalan ile muhatap olmalı…”

Peki, en son yaptığı açıklamasında ne diyor?

          Türkiye’nin, terör örgütü PKK’nın uzantısı YPG’ye yönelik Suriye’de yapacağı operasyon hazırlığına  "İktidar, yeni bir askeri harekâtla Suriye'nin Kürt bölgelerindeki işgali genişletmeye hazırlanıyor" yorumunda bulunuyor. Ve senin goygoyculuğunu yaptığın 6’lı masayı Ey 6’lı Masa, ey muhalefet! Bu iktidarın hiçbir suçuna ama özellikle savaş siyasetine ortak olmayın” diye uyarıyor. Hani nerede, terör örgütü PKK ile bağını koparmış mı Demirtaş?

O da senin bir başka goygoyun değil mi?

          Halk TV’deki program arasında sunucu Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erzurum gezisinde bir vatandaşla yaşadığı diyalogun videosunu yayınladı. O diyalogda yaşlı bir vatandaşımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu PKK ile işbirliği yapmakla suçluyor ve HDP’nin 6’lı masa içinde olduğunu ısrarla vurguluyordu.

Sunucu Taha Akyol’dan bu diyalogu yorumlamasını istiyor.

Taha Akyol yine başlıyor bol bol goygoyculuğa…

          “Cumhurbaşkanı Erdoğan muhalefetin terör örgütleriyle işbirliği yaptığına dair imaj yarattı” diyor. Yani açıkça diyor ki, “Böyle bir ilişki yok Cumhurbaşkanı ve MHP iftira atıyor.”

          6’lı masanın can ciğer kuzu sarması olduğu Pervin Buldan, Mithat Sancar ve terörist Demirtaş PKK’lı değil, 6’lı masa bunlarla hareket etmiyor ama Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli iftira atıyor öyle mi?

6’lı masa goygoycu Taha Akyol!

          Cumhur İttifakı 6’lı masaya iftira atıyorsa, o hâlde PKK’lı Pervin Buldan ve Mithat Sancar CHP Genel Merkezi’nde 6 OK’lu kürsü önünde basın toplantısı düzenlediğinde Mithat Sancar “PKK ve Öcalan konusunda CHP ile aramızda hiçbir sorun yok” dediğinde CHP ve 6’lı masanın aksesuar partileri niçin HDP’ye haddini bildirmemiştir?

          CHP ve İP’in yerel seçimlerde HDP ile ittifak yaptığına inanıyorsun da, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ittifak yapacağına dair yorumlar mı iftira oluyor?

          Kandil’deki tüm teröristbaşları, HDP’nin tüm yetkilileri ve terörist Demirtaş sürekli açıklama yaparak CHP’li belediye başkanlarına oy istemedi mi?

          Hatta terörist Demirtaş “Ama sizi tarihin çöp sepetine göndermek için batıda CHP ve İYİ Parti'ye rağmen onların adaylarını destekleyeceğiz ve iktidarınızı sallayacağız" demedi mi?

          Seçim sonuçları açıklanınca Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li yöneticiler, yazarlar, seçimi kazanan CHP’li Belediye Başkanları HDP ve terörist Demirtaş’a arka arkaya teşekkür etmediler mi?

          Mithat Sancar, Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş kendini PKK’lı olarak kimliklendiriyor ve terör örgütü PKK’ya hizmet ediyorsa biz buna rağmen “Siz PKK’lı değilsiniz, siz birer meleksiniz” mi diyeceğiz?

          Pervin Buldan daha yakın bir zamanda “Demirtaş ve Öcalan arasında sanki bir anlaşmazlık varmış gibi yansıtılıyor. Bunu ülkeyi yönetenler yapıyor. Oysa böyle bir şey yok” demedi mi?

6’lı masa goygoycusu Taha Akyol!

          Hadi yine Cumhur ittifakının 6’lı masaya iftira attığına dair iftiranı kabul edelim. Ama sana bir soru yöneltelim. Sen de buna cevap ver.

          “HDP Kürtlerin siyasal temsilcisidir” diyen, “Demirtaş serbest bırakılsın” diyen, “Demirtaş ile evimde kahvaltı yapmak isterim” diyen, yerel seçimlerde Ankara, İstanbul, Antalya, Mersin, Adana, İzmir ve birçok ilde HDP ile ittifak yapan Meral Akşener bile HDP ve Demirtaş yükünü taşımaktan bunalınca ne demişti?

          Televizyon programında “HDP’yi nasıl konumlandırıyorsunuz?” sorusuna “İyi Parti olarak biz HDP’yi terör örgütü PKK’nın yanında konumlandırıyoruz” demedi mi? (3 Kasım 2021)

          Yine Demirtaş terörist mi?" sorusuna, "Selahattin Demirtaş'ın terörle iç içe olduğu bir gerçek. Bunu kendisi de reddetmiyor zaten"  demedi mi? (12 Şubat 2021)

          Meral Akşener sonradan yine CHP’nin bakışıyla HDP ve Demirtaş hakkındaki bu görüşlerini değiştirse de sen bu sözlerini bize yorumlasa 6’lı masa goygoycusu Taha Akyol?

          Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli 6’lı masaya ve HDP’ye iftira atıyorsa Meral Akşener’in bu sözleri de mi iftira?

          “Karşı taraf alçak, hain diyerek hiçbir sorun çözülmez” diyen Taha Akyol PKK ve uzantılarıyla hareket edenlere saygı ve sevgi mi besleyelim?

          MHP’nin Hergün gazetesinde başyazar iken  “Aslan Mehmed ’im Can Veriyor” başlıklı yazısında aşağıdaki şu cümleleri kurmuş Taha Akyol nasıl bugün Mehmetçik katillerini övebiliyor?

Ne için, kim için, kimin hesabına?

“Her genç ölü ciğerimizi yakar ama Mehmetçiğin ölümü bizi bambaşka bir ızdıraba boyar”

“Ama şimdi içimizden çıkanlar Mehmetçiği kurşunluyorlar”

          “Sırtında parkası, elinde silahı, soğuktan yüzü morarmış, sakin adımlarla sokaklarda devriye gezen Mehmetçik var ya, ona kurşun sıkanlar bir tarafa, saygı duymayanlar bile vatan hainidir”

          “Mehmetçiğe kurşun sıkanlar, onun şahsında Türk bayrağına, Türk devletine, Türk bağımsızlığına suikast eden emperyalizm kollarıdır. Vatan hainlerinin en katmerlisi onlardır.” (Hergün/29 Şubat 1980)

          MHP’de iken kalemi bunları yazan Taha Akyol, 6’lı masa goygoyculuğunda Mehmetçik katili PKK’lılara “PKK’lı gençlerin ölüsüne de dirisine de sahip çıkacağız” ve “PKK’lıların cenaze törenine gitmeyen HDP milletvekillerine soruşturma açtırırım” diye sahip çıkan terörist Demirtaş’a şimdi güzellemeler yapıyor. Hendek-Çukur olaylarında “Hendek kazanların ellerinden öpüyorum” diyerek Mehmetçik’e sıktırdığı kurşunları nasıl unutabiliyor?

Bir insan çıktığı “Milliyetçi- Muhafazakâr” bir yoldan bu derece “U” dönüşü nasıl yapabilir?

Para mı, makam mı, tehdit mi, şantaj mı?

Nedir seni bu hâle getiren 6’lı masa goygoycusu Taha Akyol?

Yaşlandıkça kendini rezil etmek için ihanete bu kadar goygoyculuk yapmaya ne mecburiyetin var?

Kandil ve Pensilvanya hattı mı seni böyle mahkûm eden?