Türk siyasetindeki derin yarılmanın baş mümessili HDP denen bölücü organizasyondur. Bölücülük zehrinden arındırılmış bir Türkiye’de siyasi partiler arasında uzlaşma yolu bir şekilde bulunabilir. Ancak terör destekçilerine demokrasi havarisi gibi sahip çıkıldığı yerde uzlaşı kültürünün sağlanması mümkün değildir. Muhalefet HDP’yi savunmayı demokrasiyi savunmak olarak gördüğü müddetçe bu keskin ayrımın yumuşatılması da söz konusu olmayacaktır.

Muhalefete göre en önemli kriter “ifade hürriyetiyse” İŞİD ideolojisini savunanlar da aynı demokratik toleranstan faydalanabilir mi? Buna cevap olarak “Asla” diyeceklerdir. Çünkü İŞİD insanlık dışı eylemler yapan, gerici, vahşi bir örgüttür. Peki PKK? HDP’nin sırtını dayadığı PKK vahşette, barbarlıkta, masum insanlara zarar vermede İŞİD’den bir adım geride mi?

Aybüke öğretmeni öldüren, HDP’nin sırtını dayadığı PKK değil mi? Şantiye basıp işçileri katleden, HDP’nin sırtını dayadığı PKK değil mi?

Kundaktaki bebeğe kurşun sıkan, HDP’nin sırtını dayadığı PKK değil mi?

HDP bir şarkıda geçtiği gibi “en güzel duyguların katili”dir. Çevreciliği yalandır, hümanizmi sahtedir, demokrasi söylemi çarpıtmadır, halkların kardeşliği sloganı boyalıdır.

Amerika Afganistan’da ve Irak’ta milyonlarca Müslümanı katleder, Japonya’ya atom bombası atarak en yüz kızartıcı savaş suçlarından birisini işler, insanlık, özgürlük ve kardeşlik masalları okuyan HDP’nin bunlara hiçbir itirazı olur mu? Olması mümkün mü? HDP ABD’yi karşısına alırsa PKK/ PYD’ye hayrat çeşmesi gibi akıtılan silah yardımlarının sonunun geleceğinin farkındadır.

Ama aynı HDP Türkiye’nin sözde Ermeni soykırımını kabul etmesi için Ermeni diasporası gibi faaliyetler yürütür. TBMM’ye önergeler verir, her 24 Nisan’da basın açıklaması yaparak bu konuyu canlı tutmaya çalışır.

Çünkü Türkiye’de sözde soykırımı üstlenecek bir enayi bulunursa “Barbar Türklerle yaşama utancına katlanamayan sevgi pıtırcıklarının özgür Kürdistan’a kavuşma hayalleri” canlanacaktır. HDP bu enayiyi 6’lı masanın içinde aramaktadır. Kürt açılımını, anadilde eğitimi, terör suçlularının serbest bırakılmasını dilinden düşürmeyen 6’lı yapı da HDP’nin bu iştahını kabarttıkça kabartmaktadır.

Türkiye’yi kurtarma sloganına sarılan muhalefetin Türkiye’yi parçalama amacındaki HDP’yle aynı güzergahta ilerliyor olması bile her şeyi açık olarak ortaya koymaya yetiyor. HDP’nin hümanizmi, çevreciliği, demokrasi istenci neyse bu muhalefetin Kuvayı Milliyeciliği, milliyetçiliği, vatanseverliği de odur. Hep birlikte bir tiyatro çeviriyorlar.