Basketbol, son on gündür bizi yine ekran başına dikti. Bahçeşehir Koleji’nin FİBA Eurocup Şampiyonluğu, Anadolu Efes’in bir kez daha final four yapması ve Frutti Ekstra Bursaspor’un eurocupta finalist olması. Türkiye hop oturup hop kalktı. Anadolu Efes, alıştırdı da diğer iki takımın geldiği nokta ayrı öneme sahip. Ülkemizde basketbolun gelişmesi bir avuç kulübün işe el atmasıyla başladı. Galatasaray gibi büyükler, Moda, Taksim, Beylerbeyi gibi semt takımları, İTÜ, Darüşşafaka gibi eğitim yuvaları büyük hizmetler yaptı. Yapıyor. Kah sponsor desteği kah kendi gücüyle yola devam eden Daçka, arkasındaki dev gibi eğitim kurumu Darüşşafaka ile bir basketbol kültürü, aidiyet duygusu oluşturdu. Daçka basketbolla marka oldu. Eurocup şampiyonluğuna kadar uzandı. Bahçeşehir Koleji’nin şampiyonluğuna da bu yönüyle bakmak lazım. Eğitim kurumları en başından beri basketbolun içinde oldu. Darüşşafaka ilklerden. Ankara’da TED Kolejliler, bir dolu oyuncu antrenör yetiştirdi. Gençlere ilham oldu. Tarsus Amerikan Koleji, Gelişim Koleji gibi örnek çok. Bahçeşehir Kolejinin başarısı sadece okulun değil bütün ülkenin çocukları, gençleri için önemli. Bahçeşehir Koleji de Darüşşafaka gibi TED Ankara Koleji gibi basketbol kültürüyle yoğrulan bir büyük camia olma yolunda. Doğrusu da bu. Şampiyonluğun hem de böyle kısa sürede, Türk oyuncuların da katkısıyla geleni güzel. Ama bu tür misyonlarla birleşip, süreklilik kazandığında daha da güzel.

Ve Frutti Ekstra Bursaspor. Elbette bu takım kurulurken, basketbol branşı kulüpten ayrılırken, planlar yapıldı, hedefler konuldu. Ama hiç kimse böyle bir başarının geleceğini ya da bu kadar erken geleceğini beklemiyordu. Kimsenin tanımadığı dudak bükülen bir koç, altı yedi oyuncuyla bu başarı hayaldi. Gerçek oldu. En önemlisi Onuralp’ı Türk basketboluna kattı. Koç Alimpieviç, oyuncular, sponsorlar hedeflere ulaştı. Hepsi sınıf atladı. Finalde rakip Bologna. Zor ama, bu yol belki de Eurolig kapısını açacak. Anadolu Efes de ikinci finali yaparsa, Türk basketbolunda tarihi bir sezon göreceğiz.