Gün geçmiyor ki, CHP Belediyelerinde bir rezillik, bir ihanet haberi olmasın… Hizmet yok, proje yok… Sosyal medya algısıyla halkı idare ettiklerini sanıyorlar. Aslında öyle kandırıyorlar. Yolsuzluk ve rüşvetten alınan İl ve İlçe Belediye Başkanlarının, belediye başkanlarını parlatma reklamlarına harcanan paraların, abuk sabuk konserlere ve yandaş tutmak için yapılan israfın haddi hesabı yok…

CHP’li Belediyelerin bir başka göze çarpan özelliği de belediyelerin HD(P)KK karargâhına dönmüş olmasıdır. Bunların HDP’ye diyet borçları öde öde bitmiyor. Bir bakıyorsunuz İBB’nin içinde dağdan gelmiş teröristler gözaltına alınıyor, teröristbaşı Öcalan’ın posteri altında PKK’lılara konser veren sözde sanatçılar İBB bünyesinde konser veriyor. ABB Başkanı Mansur Yavaş Van’da “Demirtaş ve Kavala’yı serbest bırakacağız” diyen önderi Kılıçdaroğlu’nu çılgınlar gibi alkışlıyor, dışarı da halkın içinde kendisine "Selahattin Demirtaş'ı istiyoruz"  diyen bir alçağa da “İnşallah” cevabını veriyor. İzmir’dekinden hiç bahsetmiyorum zaten HDP onu direkt kendi partilisi olarak biliyor.

Son olarak Adana’nın CHP’li Belediyesinde şehit eşini işten kovma rezaleti yaşanırken, bir başka rezalet haberi de Mersin’deki CHP Belediyesi’nden geldi.

Medyaya yansıyan haber şu şekilde: CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin Basın Danışmanı Serdar Akinan'a para akıttığı ortaya çıktı. PKK'lı teröristlerin yuvası Kandil'de Karayılan ile görüşerek kahraman ilan eden Akinan'a belediyeden ayda 5 adet 90 saniyelik reklam filmi için 375 bin TL aldığı da belirtildi. Yılda 4 milyon TL’ye yakın ödeme alan Akinan ekipman ve personel ihtiyacını da Büyükşehir Belediyesi’nden karşılamış...”

***

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı yoldaş Vahap Seçer seçimlerden hemen sonra “Bu zafer aynı zamanda HDP’nin başarısıdır” demişti. Vahap Seçer’in bu başarıyı ödüllendirmek için HD(P)KK için yapmadığı kıyak kalmamıştır. Ülkücüleri işten çıkarıp, Ülkü Ocaklarına “Türkü ocakları” hitabıyla seslenen Vahap Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ni HD(P)KK’lılarla doldurmuştur. Böyle birinin HD(P)KK odaklı yaptığı hangi olay bizi şaşırtır ki?

Bu CHP’li Belediye Başkanlarının al birini vur ötekine! Hepsi birbirinin aynısıdır.

Şehit eşini "Eşin bize mi şehit oldu", "Senin ne ayrıcalığın var ki sabit hatta çalışıyorsun" diyerek işten çıkaran, şehitlerimizin katillerini kadroya dolduran Zeydan Karalar gibiler tam da CHP’nin vicdan boyutunun yansımasıdır.

Kemal Kılıçdaroğlu CHP’yi HDP’ye teslim etmenin manzarasını izletiyor bizlere. Bu ihanet ve rezaletlerin döndüğü tüm CHP’li Belediyeler HDP ile ittifakla seçilmiştir.

Dönemin HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli, “Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP'lileri yok sayarak, Kürtleri yok sayarak, Ankaralıları yok sayarak siyaset yapamaz. O da işte bizim gücümüzdür. Ekrem İmamoğlu seçilmişse bilecek ki o kentte yaşayan 3 milyon Kürt'ün oyuyla seçilmiştir. Kürtlere rağmen siyaset yapamayacağını bilecektir. Yapmaya çabalarsa zaten siyaseten bir karşılığı olmayacaktır" açıklamasını yapmış, Kemal Kılıçdaroğlu ağzını açıp tek cümle kuramamıştı. Çünkü HDP-CHP-İP ittifakını Ahmet Türk ile yaptığı gizli kahvaltıda kurmuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erzurum sokaklarında, “Kim PKK’ya yandaşlık yapıyorsa Allah belasını versin” naraları attığına bakmayın. Kendisi, CHP’yi HD(P)KK’ya teslim eden adam olarak tarihe geçmiştir.

CHP’nin son Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce bile, Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce gibi Atatürkçüleri partiden yolladın, oraya FETÖ'cüleri doldurdun, PKK'lıları doldurdun“ diyorsa Kemal Kılıçdaroğlu kime ne anlatıyor?

CHP artık PKK’nın büyük partisi haline gelmiştir. İlginçtir, PKK’nın küçük partisi HDP onu yönetmektedir. CHP’nin özeti budur.

CHP’yi bu hale getirenlerin Allah belasını verecektir.