Devran dönüyor, kimler gelip kimler geçiyor, kiminin adı yok kimi ise ben gelip biz oluyor, ölmüyor ruhu bedenlerde can buluyor ve zaman içre akıyor… İşte Fırat Yılmaz Çakıroğlu da “ben” gelip “biz” olanların kervanındaki son yolcuydu… Ölümünü şehadet şerbeti ile taçlandırarak ruhunu bedenlerde yaşattı… Ülküsünü, mücadele ile son damla kanına kadar taşıdığı sancak ile birlikte emanet etti…

7 yıl önce, dün: Fırat Yılmaz Çakıroğlu tarih bölümü öğrencisi olduğu Ege Üniversitesi’nde PKK’lı teröristler tarafından şehit edildi. 7 bahar geçmiş üstüne ama hala dün, hala kış…

Teferruatına kadar vatan olan haklı kavgaların masum suçlularındandı Fırat Yılmaz Çakıroğlu… Bugün katilleri güzelleyenlerin “kavgacı” dediği ülkücülerdendi, yani safı Vatandı! Milletti! Bayraktı!... Ama aynı safa koydular katili ile “karşıt görüşlü öğrenciler” dediler. Sarf ettikleri asılsız cümleleri rahatça kurabildikleri bu vatanı savunan çocukları vefasızca “karşıt görüş” kelimesine sığdırdılar. Bir vatan evladı ile bir teröristin kavgası görüş ayrılığı değildir. Biri bu vatanı, milleti, bayrağı canı pahasına korumayı ülkü edinir, diğeri ise milletin canını alarak kana buladığı vatana göz diker. Hangi fikrin mensubu olursa olsun, bu topraklarda yaşayan, havasını soluyan, ekmeğini yiyen herkes bu vatan evlatlarına vefa duymak zorundadır. Öyle değil mi..? Eğer terörist değilseniz, bir teröristin kanlı tavrına saygı duyup “görüş” olarak ifade edemezsiniz. Her şeyden evvel yüreğiniz sızlar, cümleleriniz titrer. Ama maalesef, daha dün gibi olan 7 yıl önce dün, yürekleri sızlatan bir olay “karşıt görüş” cümleleriyle sunuldu… Herkes mi terörist şimdi? Yoksa vefasızlık mı, bilinçsizlik mi? Umarsızlık mı? Umarsızca keyfini sürdükleri hayatlarını bir başkası umursayarak can veriyor ve bunu dahi göremiyorlar. Bu vatan evlatları görünmez mi? Asla! Öyle olsa haklı kavgalarında masumken suçlu ilan edilmezler, değil mi? *Memlekette her şeyin faturası ülkücülere kesiliyor ama kimse kendi hanelerine yazan borcu üstlenmiyor.* Kim kimin için canını ortaya koyar, hele bu çağda..? Fırat olup vatan toraklarında kanını son damlasına kadar akıtanlar, canını ortaya koyuyor. Ne için, kim için..? Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun şahsi bir çıkarı vardı, diyebilir miyiz..? Benim için, bu yazıyı okuyan senin için, “karşıt görüş” deyip geçenler için, “insancılım, kavgaya hayır, savaşa hayır” diyerek katillere dahi merhamet edip de yitip giden çocukları “kavgacı” ilan edenler için… Hatta hatta bencil iktidar hırsı ile teröristle ittifak kuranlar için … Sahi bunlar için mi..?

Evinizde biri malınıza zarar verdiğinde ve canınıza kastettiğinde, karşılık beklemeden sizi korumak için mücadele eden kişiye ne dersiniz..? Kavgacı olur mu? Ya da saldıran ile koruyan bir tutulur mu? Hani filmlerde olur ya “sana can borcum var, ne dilersen dile” repliği, bizim bir kervana can borcumuz yok mu..? Asırlar evvelinden gelen kalabalık bir kervan; özgürce yaşadığımız bu hayata canını feda ederek bastığımız toprağı taşıyan şehitler kervanı… Ülkesi ve ülküsü için serdengeçenlerin kervanı… Hiç tanımadığı birileri yaşasın diye mücadele edip ölenlerin kervanı… Onlar belki bizi hiç tanımadı ama biz onları mahçubiyetle tanıdık… Bizim için kendini feda eden birine nasıl mahçubiyet duymayız..? Bu topraklarda aldığımız nefes, mahçup varır ciğerlerimize…

Şimdi can feda eden ülkücü olunca ne değişiyor? Ülkücüler kim ki? Sokakları molotoflarla ateşe verenler, çocukların eline taş verip sokağa salanlar, yakan yıkanlar, masumların ortasında bomba patlatıp katliam yapanlar, üniversiteleri terör örgütü karargahlarına çevirerek eğitime engel olanlar ülkücüler mi..? Yoksa Ülkücüler bu teröristlere karşı duranlar mı..? O çocuklar hayatlarının baharını feda edip ömrünü kışa çevirdi… Kılıçkıran’dan Fırat’a kadar can borcumuz var.

7 bahar yaşandı, adları 1-2-3.. olan şehitlerin yanına yazıldı Fırat’ın adı da, o ülkücüydü diye şehit saymayanlar dahi oldu. Davasını bir öğrenci kavgasına sığdırdılar. Fırat öğrenciydi, katillerin ise maskesi öğrencilikti. Gördüler, bildiler, yine de vefasızca kuruldu cümleler ve yaşandı hayatlar…

**Ve bugün öyle vefasızlaşıldı ki katilinin yanından Fırat’a selam ediyor ipini koparanlar… **