İnsan ister istemez “Daha önceleri nerelerdeydiniz” diye sorma gereği duyuyor. İki takımda da istek var, hırs var, kaçan penaltı, direkten dönen toplar ve goller var. Ligin sonu gelmesine rağmen futbolcular inanılmaz mücadele verdi sahada. Ne Beşiktaş teslim oldu rakibine, ne de Fenerbahçe. Kora kor, dişe diş, sert bir oyundu dünkü derbi.

İki takımda da savunma sıkıntısı kendisini gösterdi. Fenerbahçe’nin attığı golde Beşiktaş’ın savunma hattı dağınık yakalandı. Beşiktaş’ın iki penaltısında da Novak başroldeydi. İki takım da presi hiç bırakmadı, defans açıklarını hep birlikte kapatmaya çalıştı. Fenerbahçe’ye, İsmail Kartal’ın verdikleri zaten malum, Valerien Ismael de, Beşiktaş’ın başında aynı yolda ilerliyor. Kısacası koşmayan, mücadele etmeyen, ter akıtmayan futbolcu yoktu iki takımda da. Fenerbahçe lig ikinciliği için çaba sarf etti, Beşiktaş Avrupa umudu için didindi. Yöneticilerin son günlerdeki açıklamaları belli ki futbolcuları da germiş. Agresiflik had safhadaydı. Eğer ligin başında böyle olsalar, hem Trabzonspor rahat şampiyon olamazdı, hem de gergin bir lig izlerdik. Sonuç olarak her iki takım da heyecanlı, mücadeleci, sert, pozisyonlu bir maç izletti taraftarlara. Gelecek sezon için iki takım da olumlu sinyaller verdi.

Hakem Arda Kardeşler ilk derbisinde sahada otoriteyi sağlamak için bol bol sarı kartını kullandı. Buna futbolcuların agresif futbolu da çanak tuttu. Bir sözümüz de tribünlere. Sahaya yabancı cisimler atmaları, atlamaları, küfürleri unutmuştuk. Son haftalarda bu olaylar hortladı. 4-5 takımın şampiyonluk kovaladığı bir ligde, kim bilir neler olur neler.