Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı arayışı “Arkası Yarın” dizilerine döndü. Oyuncuları da, senaryoları da hep aynı. Bugün yaşadığınızı ertesi gün de yaşatıyorlar. Değişik bir rol oynadıkları da yok… Halk bunlardan öylesine bıktı, usandı ki artık merak edilen bir yönleri kalmadı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı adaylık konusunda denklem dışına itiyor. Ama birileri sürekli bu isimleri gündeme taşıyor. Fondaş Ruşen Çakır "Önümüzdeki günlerde İmamoğlu'nun adını daha fazla duyacağız gibi bir durum var. Bir takım hazırlıklar olduğunu duyuyorum" açıklamasını yaparak dikkatleri onun üzerine çekti. Daha sonra Ekrem İmamoğlu’na suikast senaryoları ortaya atıldı ve İmamoğlu'nun YSK’ya hakaret davasına bakan hâkimin etrafına "İmamoğlu'na iki yıldan fazla ceza vererek, onu siyasi yasaklı hâle getirmem telkin edildi" dediği iddia edildi. CHP tüm terör örgütlerine yakın bir partiyken, hangi terör örgütü Ekrem İmamoğlu’na suikast yapar ki? Bitmiş, tükenmiş bir adama suikast yaparak terör örgütlerinin kazanacağı bir şey olmayacağına göre, CHP’deki iç hesaplaşmada Ekrem İmamoğlu’nu terör örgütleri mi tehdit etmektedir? “Siyasi yasak” meselesinin bir gerçekliği olduğunu da sanmıyor. Velev ki, böyle bir şey varsa da böyle bir sonuç İBB Başkanlığında rezil olmuş Ekrem İmamoğlu’na bir hayat öpücüğü olur. Bu pazar seçim olsa muhtar azası seçilemeyecek hâle gelmiş adama verilecek “Siyasi yasak” cezası bir ödüllendirme olur. Cumhurbaşkanı adayı olmak için tilki kurnazlığında fırsat kollayan Ekrem İmamoğlu, herhâlde “Kemal Kılıçdaroğlu, ABD ve İngiltere gezileriyle iyice çuvalladı” düşüncesiyle yine atağa kalkmıştır. Fondaş Ruşen Çakır rolünü oynayarak Ekrem İmamoğlu’nu gündeme taşımış, bir suikast haberi, bir “Siyasi yasak verilecek” haberiyle cila çekilmeye çalışılmıştır. Cem Uzan’ın “Ekrem İmamoğlu'nun, Meral Akşener'in oğlu ve eşiyle ticari ilişkileri var. Bunun üzerinden Meral Akşener devreye giriyor. Böyle bir sarmal var. Kimin eli kimin cebinde belli olmayan böyle bir ortamda kimse kimseden hesap sormuyor“ şeklindeki iddialarına cevap veremeyen Meral Akşener’in gönlünden asıl geçenin Ekrem İmamoğlu olduğunu herkes bilmektedir. Mansur Yavaş denklemde balon gibi çok şişirilen ama en zayıf halkadır. Meral Akşener kendi ayak oyunları etkili olsun diye Mansur Yavaş ismini ara sıra kullanmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu “Yavaş ve İmamoğlu” ikilisinin Cumhurbaşkanı adayı yapılmayacağını defalarca söylediği halde Meral Akşener CHP’nin iç işlerine müdahale ederek, sayesinde siyasette var olmayı sürdürdüğü CHP’ye hem saygısızlık, hem de nankörlük etmektedir. Meral Akşener “Kazanamayacak aday” etiketiyle ortada dolaşan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan uzak durarak ve Yavaş-İmamoğlu isimlerini ortaya atarak siyasi getiri planlaması yapmaktadır. Oysa CHP’nin her ürünü defoludur. Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını açıklayarak, 6’lı masada dalga konusu olmayı bitirmesi gerekirken, o süreci uzattıkça uzatıyor. Herhalde böyle bir “Arkası Yarın” süreci ona zevk veriyor. Bakalım Kemal Kılıçdaroğlu bu tilki kurnazlığıyla kurulmuş 6’lı masadan kalkabilecek mi? Amerika, İngiltere kapılarında icazet ararken rezil olan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’de nasıl bir final yapacak, yaşayacak göreceğiz. “Arkası yarın” devam ediyor…