Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN Kemal Kılıçdaroğlu bu gidişle soyadını Yalandaroğlu yapacak gibi görünüyor. Her konuda yalan söylüyor. Her konuda inkârı var. HDP’li Ahmet Türk biliyorsunuz onu daha kibar tarif etmiş ve “Sayın Kılıçdaroğlu’nu biliyorsunuz. Öyle çok açık konuşmaz” demişti. Bu arada Ahmet Türk “Kılıçdaroğlu aday olursa ona oy vermeyi düşünüyoruz” demiş… Biz yine Kılıçdaroğlu’nun Yalandaroğlu’na dönüşünün örneklerine gelelim. Sivas’ta “Başörtüsü yasağını bu kardeşiniz kaldırttı” yalanını savurmuş… Sosyal medya dalga geçmekten adeta kırılıyor ve yarılıyordu. Kemal Kılıçdaroğlu artık ölçüsüz atıyor. Bu yaşta bu kadar yalan söylemeye utanmıyor. Başörtüsü yasağı MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin 17 Ocak 2008 tarihli “Milliyetçi Hareket Partisi’nin açık ve net teklifi şudur: Milliyetçi Hareket Partisi bu konuyu, mevcut Anayasa’nın 10. maddesinin 4. fıkrasında “devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır” ifadesine ek olarak bütün işlemlerinden sonra gelmek üzere “her türlü kamu hizmetlerinin sunulmasında ve bunlardan yararlanılmasında” cümlesine yer vererek çözmeyi önermektedir” teklifi ve AK Parti hükümetinin bu teklife müspet adım atmasıyla çözülmüştür. “Başörtüsü yasağını bu kardeşiniz kaldırttı” diyen Yalandaroğlu MHP ve AK Parti’nin bu meseleyi çözmesi sonrası ne yaptı peki? Ne yapacak koştura koştura CHP’nin avaneleriyle birlikte Anayasa Mahkemesi’ne bu kararın iptali ve yasağın sürmesi için gitti. Kemal Kılıçdaroğlu o zaman CHP Genel Başkanı değil, CHP milletvekili idi. “Anayasa Mahkemesi’ne türbanla ilgili anayasa değişikliğinin iptali ve yok hükmünde sayılması talebini içeren dilekçeyi” kimler mi vermişti? Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP Genel Sekreteri Önder Sav ve Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol ve Hakkı Süha Okay. Yasağın sürmesi için bu imzayı atmış Yalandaroğlu “Başörtüsü yasağını bu kardeşiniz kaldırttı” diyebiliyor. “Türban çuldur türban bir metrekarelik bez barçasıdır” diyen Kemal Kılıçdaroğlu bu sözlerini unutarak nasıl “Başörtüsü meselesini ben çözdüm” diyebiliyor? İnanın akıl alacak gibi değil. Başörtüsü konusunda bu sözü ve aşağılamasının yanında, “Bir süre sonra belki de türban takan kardeşimiz türbanını açacaktır. İlla ömür boyu takacaksın diye bir kural mı var?” ve “Başörtüsü ile okula gidilmesi hukuka ve laikliğe aykırıdır” diyerek bu konuya bakış açısını göstermişti. Her gün değişik bir maskeyle toplumun önüne çıkan Kemal Kılıçdaroğlu toplumu balık hafızalı mı sanıyor? Başörtüsü yasağının sürmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvuran, başörtüsünü aşağılayan, “Başörtüsü ömür boyu takılacak diye kural yok” diyen Kemal Kılıçdaroğlu yakında bir CHP grup toplantısına başörtüsü takıp çıkarsa kimse şaşırmamalıdır. Kemal Kılıçdaroğlu günü kurtarmak için dün söylediklerini, yaptıklarını unutmaktadır. Bugün ise “Yalanlarımla kimi etkilersem o kârdır” gözüyle bakmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu madem “Başörtüsü yasağını bu kardeşiniz kaldırttı” diyor, madem kendi yalanına bizi inandırmaya çalışıyor, öyleyse önümüzde hazırlığı yapılan bir Anayasa Değişikliği süreci vardır. Buyursun başörtüsü konusunda Anayasa değişikliğiyle birlikte bu konunun tamamen güvence altına alınmasına destek versin. Niye kaçıyor? Niye destek vermeyeceğini söylüyor? Ah Kılıçdaroğlu ah… Âlemi aptal kendini akıllı mı sanıyorsun? Adın çıkmış Yalandaroğlu’na daha neyin oyununu oynuyorsun?