Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi hakem yönetimi açısından çok sıkıntılı değildi. Doğru penaltı kararları hakemi rahatlattı. Maçın en dikkat çeken yönü, topun oyunda kalma süresi idi. Sezonun en az top oynanan maçını yaşadık pazar gecesi. Bir müsabakada topun oyunda kalma süresine katkı veren önemli faktörlerden biri de hakemin yönetim tarzıdır. Sürenin az olmasında takımların taktiklerinin yanı sıra Arda Kardeşler’in her düşene faul veren yönetim tarzı da önemli faktör oldu. Arda sadece maçı yavaşlatmadı, kendi de çok az koştu. 8.8 km ile ligin en az koşan hakemi oldu belki de...

Arda ve Erce sıkıntısı

Arda Kardeşler FIFA olduktan 2.5 yıl sonra ilk kez bir derbide düdük çaldı. Tabii ki bu onun kabahati değil. Ona şimdiye kadar bu görevi vermeyenlerin ya da erken FIFA yapanların sorgulanması lazım. Ancak Arda’nın da özel bir durumu var. Kardeşi Erce’nin Trabzonspor kadrosunda yer alması Arda’nın çıkabileceği maç çemberini daraltıyor. Hele ki önümüzdeki sene Uğurcan gider Trabzon kalesi Erce’ye teslim edilirse, Arda’nın çıkabileceği maç sayısı daha da azalır. Aslında art niyetsiz bakılırsa, bu durumda bir sıkıntı yok. İngiltere ve Orta Avrupa’da bu durum kimsenin dikkatini çekmez. Ülkemiz futbol kamuoyunun spor kültürü seviyesi, böyle bir ilişkiyi kaldıramaz. Arda açısından bu işin kesin çözümü Erce’nin yurt dışında bir takıma transfer olmasıdır. Türk futbolunun unutulmaz kalecisi ve beyefendi ismi, baba Eser Kardeşler de bu durumun kesinlikle farkındadır ve de aile büyüğü olarak gerekli yönlendirmeleri yapacaktır.

Giden MHK mahkemelik

Türk hakemliğine unutulmayacak rezaleti yaşatan bir önceki Merkez Hakem Kurulu, hukuk önünde hesap verecek. 8 Mart kara gecesinde verilen tarihi kararlara imza atan kurulun başkan ve üyeleri için mahkeme yolu gözüküyor. Liglerin tamamlanmasından sonra 8 Mart kararlarıyla mağdur olan hakem ve gözlemciler, Tahkim Kurulu kararlarını da uygulamayan MHK’ya görevi kötüye kullanmaktan dolayı dava açmaya hazırlanıyor. Dilekçeler, avukatlar hepsi hazır. Sadece sağduyulu düşünüp, maçlar oynanırken tartışma ortamı yaratmamak için bekleniyor. Liglerin tescil edilmesinden sonra savcılığa müracaat edilecek.

Çelik dik durabilmeliydi

TFF yönetimi eski alışkanlıklarından vazgeçemiyor. Önceki MHK döneminde çok konuşulan, hakem ve gözlemci atamalarına müdahil olma işi alışkanlık yapmış herhalde. Sabri Çelik’in de dik duramadığı ZTK’daki gözlemci atamalarından anlaşılıyor. Eski MHK’nin başkan ve kurmayları, değil gözlemcilik yapmak, statların önünden dahi geçmemeliler. Oysa, kupada yarı finalle ödüllendirilmişler. Geçen hafta alkışladığımız, takdir ettiğimiz Çelik ve ekibinden alkışları geri alıyoruz. Böyle giderse 16 Haziran’dan sonra onlara da gözlemcilik teklif eden birileri çıkar.