Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 83. yılını idrak ediyoruz. Aradan geçen 83 yılda Türk milleti onu hasretle, özlemle, minnetle anıyor ve gün geçtikçe bu durumun katlanarak arttığını görüyoruz. Çünkü o, Türk milletine nefes veren, varlık ve gelecek sunan Türkiye Cumhuriyeti gibi kıyamete kadar korunması gereken bir değer bırakmıştır.

Elbette bunun farkında olan iç ve dış düşmanlar, Türk milleti için çok büyük değer olan Cumhuriyeti yıkmak isteyen ve Türk milletini “bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahlar” boş durmamaktadır.

Türkiye içinde Atatürk’e düşmanlık besleyen tüm unsurlara bakın, hedefinde Türkiye Cumhuriyeti vardır. O yüzden Atatürk dendiğinde kimyaları bozuluyor. Atatürk ismiyle ortaya çıkan ışık bunları anında yarasa konumuna sokmaktadır. Onu yok saymaya çalışıyorlar, alçak imalarda bulunuyorlar, açıkça düşmanlık gösteriyorlar ama ne yaparlarsa yapsınlar ona yönelik artarak büyüyen sevginin önüne bir türlü geçemiyorlar. 29 Ekim Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümünde Atatürk’ün aziz hatırasını anmak ve aziz ruhuna dua etmek için arkadaşlarla Anıtkabir’i ziyaret ettim. Gördüğümüz kalabalık, ne yaparlarsa yapsınlar bu topraklarda Atatürk ismini asla silemeyeceklerinin ve onun emanetlerini koruyacak milyonlarca Türk evladının olduğunun anlamlı deliliydi.

Atatürk düşmanlığı yapan sözde siyasetçi…

Atatürk düşmanlığı yapan sözde yazar ve yorumcu…

Atatürk düşmanlığı yapan sözde din adamı, tarihçi…

Velhasıl hangi meslek grubundan, hangi alandan olursa olsun Atatürk’ü Türk milletine unutturacak bir güç dünyanın hiçbir yerinde yoktur.

Atatürk’ün devlet adamlığı, komutanlığı, stratejik aklı, vizyonu, bilgisi, asaleti, Milli Mücadele’si her Türk çocuğunun ufkunu açmak ve kaliteli yöneticiler yetiştirmek için öğretilmelidir. Kurtarmak için var olduğu savaş meydanları onun Türk milletine olan aşkının en büyük delilidir. Cepheden cepheye koşturması onun bu millet için her şeyden vazgeçtiğini gösterdiği gibi, yaşadığı süreç içinde de attığı her adım Türk milletine olan sadakat nişanesi olmuştur. Atatürk gibi bir öndere düşmanlık aynı zamanda Türk milletine de düşmanlıktır.

Atatürk düşmanlarına karşı mücadelemiz amansız olacağı gibi, Atatürk’ü maske olarak kullanan ve millete ihanetlerini bu maskeyle örteceğini sananlara karşı da mücadele boyutunu kesinlikle artırmalıyız. Terör örgütleriyle kol kola olan, emperyalizme kuyruk sallayan, Türklüğe düşmanlık için sürekli fırsat kollayan sözde Atatürkçüler Türk çocuğuna, gencine ne verebilir? Onların verebileceği sadece Atatürk’ü kötü tanıtmak olur. Atatürk’ün kurduğu partide genel başkanlık yapan Kemal Kılıçdaroğlu bunun en bariz örneği değil midir?

Atatürk’ün emanetleri korundukça onun maskeli yahut maskesiz düşmanları daha pervasız olacaktır. Ama onu koruyanlar ne kadar güçlü olursa onların pervasızlığı da hep ezilmeye mahkûm olacaktır.

Milli Mücadele’nin ışığı Atatürk’tür.

O ışık hiç sönmeyecek. Rahmet, minnet ve saygıyla…

Editör: Haber Merkezi