Kemal Kılıçdaroğlu ve onu destekleyen tayfasının seçim sonuçlarını okuma becerisi de tıpkı “Bay Kemal’in kara tahtası” gibi kapkara… Yaptıkları hesaplara baktığınızda içinizden ya “bunların bir tahtası eksik” ya da “evreni oluşturan dört elementten birinin tahta olduğuna inanıyorlar galiba” diye geçirmeden edemiyorsunuz…

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk turda aldığı yüzde 49,52 oranındaki oyuna yüzde 0,49 ekleyebileceğine inanmıyorlar ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun aldığı yüzde 44,88 oranındaki oyuna ekledikleri seçmen sayılarıyla âdeta şapkadan tavşan çıkarıyorlar.

Sandığa gitmeyen bilmem kaç milyon…

Sinan Oğan’a oy veren yüzde 5,2 oranındaki seçmen…

Geçersiz oyların tamamı…

Falan filan…

Hepsini toplayıp ikinci turda seçimi “hesap uzmanı” Kemal Kılıçdaroğlu’na kazandırıyorlar.

***

Bu hesaplamaları tutturmak için de muhteşem bir strateji ortaya atıyorlar. Oynadıkları tiyatronun birinci perdesini “bölücülük” teması üzerine kuran 7’li ittifak, ikinci perdede “milliyetçilik” taslamayı düşünüyor.

***

Her şeye sıfırdan başlayacaklarmış…

Pürüzleri geride bırakıp kadife gibi yumuşak bir masa imajı oluşturacaklarmış.

Hakaret, aşağılama, üstten bakma, yandan çakma, arkadan dolanma gibi eylemleri geride bırakacaklarmış.

Masalar yumruklanmamış, sandalyeler sahipsiz bırakılmamış gibi…

Kirli geçmişlerini bir kenara bırakıp ‘Ayşe Teyzenin Omo’suyla aklanacaklarmış.

Hiçbir şey yaşanmamış gibi, yaşananlar bir rüyaymış gibi…

Kandil ile koklaşmayı bırakıp zembil ile aşk dağıtacaklarmış.

HDP’nin kollarından kurtulup Suriyeli sığınmacılara sıkı sıkı sarılacaklarmış.

Makam ve koltuk pazarlığındaki son seansı erteleyip birbirlerine kalpleri kadar temiz bir sayfa ayıracaklarmış.

Bebek katili Öcalan’ı, Selahattin Demirtaş’ı ve daha nice teröristleri serbest bırakmadan önce Kandil’i son bir kez öpücük bombardımanına tutacaklarmış.

İhanet anlaşmaları yapılmamış gibi…

Mağara oyuklarında filizlenen aşklarını bağırlarına taş basarak yaşayacaklarmış.

Tıpkı birbirinden yıllardır uzak kalan iki kumru gibi…

***

Yeni bir başlangıç yapacaklarmış. İlk tur olmamış, hiç yaşanmamış, Kılıçdaroğlu kafasını duvara vurmamış gibi…

“İkinci tur” isminin kullanılması bile yasaklanmış… Kod adı; “Referandum” olacakmış. Müşahitleri mücahitlerden ayırmak için seçim günü sandığa üç kez vurarak haberleşmeleri için telgraf çekilmiş. Gizli görev için “bölücülüğe ara, milliyetçiliğe kapı arala” parolası belirlenmiş.

Kılıçdaroğlu’nun Meclis kürsüsünden çektiği el hareketinden sonra kalp işareti yapmaya çalışması partisini memnun etmiş. İlk turda başlangıç hareketi olarak belirlenen bu işaret ikinci turda geliştirilecekmiş…

İki el hareketini birleştiren bir simgeyle ikinci turda seçmenin gönlüne girilecekmiş. Yaptığı kalbin anahtarını seçim gecesi kaybeden Meral Akşener bunun ceremesini kapı pencere kırarak ödeyecekmiş.

***

Sil baştan başlamak gerekmiş bazen.

İlk turu sıfırlamak.

Sil baştan kaybetmek gerek bazen.

Yenilgiyi kutlamak...