Milli aradan sonra haftanın en zorlu maçında Beşiktaş, son dört maçını kazanan şampiyon Medipol Başakşehir’i ağırladı. Siyah Beyazlılar, milli takıma gidenler, izolasyona alınanlar, bir de sakatlar derken, tabir yerindeyse, minyatür kale antrenmanlarla hazırlandığı maça inançlı çıktı.

Sergen Yalçın, önce kaleci dahil savunmanın tümünü değiştirdi. Böylesi daha iyi olur, denebilecek seçenekleri elinin tersiyle itti. Sağbek çıkışlı olmasına karşın orta sahada yıldızı parlayan Dorukhan’ı yerine koydu. Necip’i savunmanın içine, Souza’yı da önüne gerçek ‘savunmacı’ olarak yerleştirdi. Oyunu yönetme işini Mehsan ve Ghezzal’a emanet etti. Golcüler sağlamdı iyi ki…

Adem, Güven, Gökhan, Nkoudou da hamle oyuncusu olacak şekilde kenardaydı, gençlerin arasında. Öyle çok ekstra oyun istemedi Yalçın. Tek taktik, savunmaya yük bindirmeyecek alanda topu karşılayıp, önde biraz daha çabuk hareket etmekti.

Eksiği az, oyunu ezber konuk takıma şut attırmadı. Tempoyu ayarladı. Tüm enerjisini bitirmekten korkmadan şut attı, pozisyon üretti. Ve devrenin sonunda, devreye Atiba girdi. Gollük şutundan oluşan kornerden geleni attı. Hemen arkasından gelişen ani atakta herkesten hızlı koştu, vatandaşına attırdı.

İkinci yarı tam beklendiği gibi başladı. Medipol Başakşehir, adeta boğdu Beşiktaş’ı… Maça yoğun tedavi ile çıkan Utku ile kale direkleri konuk takımın umutlanmasına engel oldu. Sonrasında sahaya sürülen taze kanlar, Başakşehir’in yumuşak karnı geniş alan sevmeyen savunması, Beşiktaş’a maçı getirdi. Son dakika kıvılcımları sonucu değiştirmedi.

Ve ortaya şu çıktı ki, eğer 11 kişiysen eksik değilsin. Hele bir de Atiba’n varsa…