“Durduk yerde bu kolye nerden çıktı diyorsun?
Benki ayyıldıza aşığım biliyorsun
Durduk yerde bu kolye nerden çıktı diyorsun?
Benki ayyıldıza aşığım biliyorsun

Ayyıldız birleştirir kalpleri gönülleri
Bizi de buluşturur, bizi de kavuşturur
Ayyıldız birleştirir kalpleri gönülleri
Bizi de buluşturur, bizi de kavuşturur”

         Araba yolcuğu yaparken değerli sanatçımız Ahmet Şafak’ın seslendirdiği “Ay Yıldız Kolye” isimli ve sözleri bu şekilde olan şarkısını dinlerken, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin 2018 yılında elinde Hilal (AY) ve Yıldız görselleriyle büyük bir azim, kararlılık ve inançla anlattığı Türk Tipi Başkanlık adı verilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini tarif ettiği konuşmaları gözümün önüne geldi.

         2018 yılında önce Ankara’daki seçim bürosunu ziyarette, daha sonra MHP İstanbul İl Başkanlığının “Bayramımız Bir, Bayrağımız Bir” isimli coşkulu bayramlaşma programında, ondan sonra Antalya’da gerçekleşen İl, İlçe Başkanlarının, Milletvekillerinin, Belediye Başkanlarının katılımıyla gerçekleşen MHP’nin kamp programında ve daha birçok sohbette, toplantıda ve televizyon programında Ay Yıldız projesini anlatarak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ilgili Türk milletinin yüreğini ısıtan tanımlarda bulunmuştu.

         Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni Türk siyasi hayatının üçüncü evresi olarak nitelendiren MHP Lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne, “Ay Yıldız” adını vermişti. Elinde bulunan kırmızı zeminli, ay ve yıldız görselleriyle “Ay Yıldız yönetimini” izah ederken, şu ifadelerle milli sistemin kurulacağına işaret etmişti:

         “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi; güçlü yönetim, güçlü Meclisle birlikte iki sütun üzerindedir. Güçlü Meclis; yasama, denetim, denge, güçlü yürütme ise Cumhurbaşkanı ve hükümetten ibarettir. Birisi etkin yasama denge ve denetim diğeri de Cumhurbaşkanı hükümet. Etkin yasama ve denetim Türkiye’de tüm siyasi partilerin katılımıyla oluşacak olan 600 milletvekilini temsil ediyor. Diğeri ise halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı ve onun kuracağı hükûmeti temsil ediyor. O zaman etkin yasama, etkin denetim ve denge ise 600 milletvekilinden oluşuyorsa o şöyle bir ‘ay’dır.

         Cumhurbaşkanı ise hükûmet olarak ‘yıldız’dır. O zaman 2019’da oluşacak olan sistemin adının millî ve yerli kavram olarak, ‘Ay Yıldız’ diye bilirsiniz. ‘Ay Yıldız yönetimi’ adı. Gelecek ay yıldızlı al bayrağın altındadır. İttifak olur olmaz adına ne denirse denilsin. Ama Cumhurbaşkanı hükümet sistemi şöyle iki tane sütuna dayanıyor. Tek olmuş olsa sistem değişikliği çok çabuk çıkarılır. O zaman değiştirmek kaldırmak kolaydır. Çift olursa iki sütün üzerine inşa edilirse güçlü olur sarsılmaz.”

         Tarif edilen Ay Yıldız sistemi kişilerin makam tanımı değil, Türk milletinin geleceğini, varlığını kapsayacak ve kucaklayacak bir milli sistemin adıdır. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli bu yüzden 2018 yılından beri ısrarla Ay Yıldız sistemi adını verdiği yönetim sistemiyle kalpleri, gönülleri birleştirme ve devlet kurumlarını yüzleştirme gayretini Cumhur İttifakı’nın bir tarafı olarak vermektedir. Ay Yıldız sistemi gönülleri, kalpleri buluşturacak en güzel tanım ve tarif olmaktadır.

         MHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından Türk bayrağının eşsiz güzelliği üzerinden yapılan bu tanım, kökeni, mezhebi, inancı, bölgesi ne olursa olsun her Türk vatandaşının bir değer olduğunu vurgulamak adına yapılmış en anlamlı tariftir. Özünde ve merkezinde Türk milleti vardır.

         PKK’nın kapatılan televizyonu IMC TV’de “Anayasa’nın 2. ve 3. maddesini değiştirmekten” bahseden Kemal Kılıçdaroğlu bu sisteme şiddetle karşı çıkmaktadır. Çünkü zaten “değiştirelim” dediği Anayasa’nın 3. maddesinin içeriğindeBayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır” vardır. Böyle bir zihniyet “Ay Yıldız Sistemi” dendiği vakit elbette alerji duyacaktır. Türk milletini bölmek için her manada yıkıcı-bölücü faaliyet yürütmesi adına Kandil ve İmralı talimatlı çalışan HDP ile siyasi işbirliğinde, siyasi projelerde sürekli iş tutan Kemal Kılıçdaroğlu’nun hedefi Ay Yıldız birlikteliğini parçalamaktır.

         Zira Türk milletini bölme adına güvenliğimizi koruyan askerlerimizi, polislerimizi şehit eden terör örgütü PKK’ya sırtını dayadığını söyleyen HDP’yi “Kürtlerin siyasal temsilcisi” olarak tanımlayan, yerel seçimlerde HDP ile yanyana gelmeye utanmayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yancısı Meral Akşener de Ay Yıldız sistemine şiddetle karşıdır. Ah bir de terörist Demirtaş ile kahvaltı yapabilme ihtimalini gerçekleştirse ortaya ne yeni sistemler çıkaracaktır!

         Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in kendilerine muhtaçlığını çok iyi bilen HDP de zaten zerre değişmeden bölücü misyonunu yaşatmayı sürdürüyor. Kapatma davasının yaşandığı atmosferde bile İmralı ve Kandil’e bağlılıktan bir adım bile sapmadılar. Kendilerinin böyle duruşu olduğu gibi HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar “PKK-Öcalan konusunda CHP ile aramızda zerre problem yaşamıyoruz” açıklamasıyla Ay Yıldız sistemine karşı kimlerin yanyana olduğunu bir kez daha netleştirmişti.

         Şehitlerimizin kanını temsil eden kırmızı zeminin üzerinde Ay ve Yıldız olan Türk bayrağımızı yakan, yırtan, dalgalandığı göklerden indirip yere atan HD(P)KK ile gönül ve kalp birlikteliği oluşturanlar elbette MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Ay Yıldız ile kalpleri ve gönülleri birleştirme idealini anlayamazlar.

         O yüzden MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 2018 yılında gittiği her yerde, her ortamda, televizyon programlarında ısrarla Ay Yıldız sistemini anlatması karşısında ilk tepki CHP’nin çok ve boş konuşan Tipitip karakteri Özgür Özel’den gelmişti.

         Özgür Özel, HD(P)KK ile her sistemi kurmaya hazır olan partisi CHP’ye bakmadan “Ay Yıldız ittifakı, Ay Meclistir Yıldız ise Cumhurbaşkanı, Bahçeli ağzından itiraftır, güneş yıldızdır çekim merkezidir. Ay ise uydunun, yıldızın etrafında döner. Meclisi yıldızın uydusu yapmayı itiraf ediyor. Saraydaki Erdoğan’ın uydusu haline getirilmek istenen Meclis, bu milleti sarayın uydusu yapmanıza izin vermeyeceğiz. İstediğiniz kadar kanun değiştirin ittifak planı yapın tarih önünde hesap sorulacağından emin olabilirsiniz” gibi basit bir zekâ düzeyi üretimine uygun sözlerle MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin devlet geleneği üzerinden adını koyduğu, Türk milletinin varlığını korumayı, geleceğini sağlamlaştırmayı hedefleyen “Ay Yıldız sistemini” sulandırmaya çalışmıştır.

         Türkiye’nin milli politikasını gösteren Irak ve Suriye üzerindeki terörle mücadelemiz, Akdeniz’de bölgesindeki milli menfaatlerimizi ve bölge dengelerini koruyan adımlarımız, tüm emperyalist tehditlere rağmen Ayasofya’nın ibadete açılması, Türk Dünyasını oluşturan devletlerle ilk defa çok somut bir şekilde güç ve işbirliği takviminin oluşturulması, milli savunma sanayinde büyük oranda yerli ve milli üretime geçilmesi, yerli otomobil ile ilgili ilk defa somut adım atılıp ilk üretim tarihinin verilmesi, Karabağ’ın yıllarca süren Ermeni işgalinden kurtulması ve bugünlerde gerçekleşen Türkiye- Azerbaycan arasındaki askeri tatbikatın adının “Mustafa Kemal Atatürk-2021” olmasının sebep-sonuç ilişkisinin hepsi  “Ay Yıldız sisteminin” bir parçasıdır. Tüm bunlardan kazanan şahıslar, partiler değil Türk milletinin bizzat kendisidir.

         MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “Ay Yıldız sistemi” olarak kararlılıkla üzerinde durduğu ülküsünde de tek hedef kazananın Türk milleti olmasıdır.

         Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm bunların hayata geçmesindeki kararlı devlet adamlığı duruşu da takdire şayandır. ABD’nin “Türk Demokrasi Projesi” gibi dernekler kurup “Recep Tayyip Erdoğan artık komşularına tehdit oluyor” demesinin temel sebebi bu gelişmelerdir. Onu devirmek için sinyal veren ABD’nin, sinyali alan Türkiye’deki muhalefetin coşmasının ana konusu budur.

          “Ay Yıldız sistemi” Türkiye’yi koruma sistemi iken, Türkiye’deki muhalefetin koruma sistemi ABD’nin menfaatleridir.

Şu özet bile bunu anlatmaya yetmiyor mu?

         Birçok dünya ülkesinin olduğu yerde “Akdeniz’de ne işimiz var?” diyen, terör örgütlerine karşı yapılan operasyonlara “Afrin’de ne işimiz var?” diyen, Ayasofya’nın ibadete açılmasına karşı çıkan, Karabağ’ın işgalden kurtulmasına düşman ağzıyla "Maalesef gelen haberlerde, Türkiye'den Azerbaycan'a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan'a gönderildiği ifade ediliyor" açıklamasını yapan, İHA ve SİHA’ların terörist vurmasından açıkça rahatsızlıklarını ifade eden CHP ve yancılarının “Ay Yıldız sistemini” anlamaları yahut desteklemeleri mümkün müdür?

         Türk bayrağında Hilal " İslamiyet'i " Yıldız ise "Türklüğü" temsil eder. Kırmızı renk ise toprağa karışan "kanı" temsil etmektedir. Buna alerjisi olanların elbette “Ay Yıldız sistemini” anlamalarını ve desteklemelerini beklemiyoruz. Ama düşmanlıkları karşısında da         mücadelemizi sürdüreceğiz. Her ülke kendi hainini kendi bünyesinde taşır. Kural budur.

         2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine, “Ay Yıldız” tanımını getiren MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli bu yüzden bu hainlere büyük rahatsızlık vermektedir.

         “Ay Yıldız Sisteminin” amacı, hedefi, ideali ve yaptıkları ortadadır. Türk milletinden yana olanlar için Hilal ve Yıldız birlikteliğinden başka manevi huzur verecek sembol var mıdır?

         “Ay Yıldız sistemini” gönüllerde, kalplerde birleştirmeye çalışan MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye selam olsun…