Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Gündem AYM "yalancı" ifadesini hak ihlali saydı

AYM "yalancı" ifadesini hak ihlali saydı

Anayasa Mahkemesi, kamu görevlisi olan bir kişinin sicil raporuna yazılan, "Müstakil idarecilik yapması uygun değildir. Temsil yeteneği yoktur. Yalan söyler, iftira atar." şeklindeki ifadeler nedeniyle yapılan başvuruda, kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
AYM "yalancı" ifadesini hak ihlali saydı

Anayasa Mahkemesi, memurun sicil raporuna yazılan "itibar zedeleyici" ifadeleri hak ihlali saydı

“YALAN SÖYLER, İFTİRA ATAR”
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, bir kamu kurumunda saymanlık müdür yardımcısı olarak görev yapan kişinin sicil raporunun kanaat bölümüne, daha önce görev yaptığı yerdeki amirleri tarafından 2008'de, "Müstakil idarecilik yapması uygun değildir. Temsil yeteneği yoktur. Yalan söyler, iftira atar." ifadeleri yazıldı.

HAK İHLALİ İDDİASIYLA AYM’YE BAŞVURU
Bunun "şeref ve itibarını" zedelediğini ileri süren kişi, dava açtı. Yerel mahkemenin kısmen kabulüne karar verdiği davanın Danıştay tarafından bozulması üzerine yeniden yapılan yargılamada bu kez dava reddedildi.

Ret kararının Danıştay tarafından onanması, karar düzeltme isteminin de 2018'de reddedilmesi üzerine kişi, Anayasa Mahkemesine hak ihlali iddiasıyla bireysel başvuruda bulundu.

Yüksek Mahkeme, Anayasa'nın 36'ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkı ile Anayasa'nın 17'nci maddesinde güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine hükmetti. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için karar örneğinin yerel mahkemeye gönderilmesi kararlaştırıldı.

"KİŞİNİN ŞEREF VE İTİBARINI ZEDELEYEBİLECEK NİTELİKTE"
Anayasa Mahkemesinin kararında, somut olayda, başvurucunun gerçekleştiğini öne sürdüğü durumun, "kişinin şeref ve itibarını zedeleyebilecek nitelikte" olduğu belirtildi.

Sicil raporunun, kamu görevlisinin mesleki ehliyetine ve mesleki gelişiminin tespitine yönelik resmi bir belge niteliğinde olduğu vurgulanan kararda, şu tespitler yapıldı:

"Bu nitelikteki bir belgede yer alacak değerlendirme de öncelikle kişinin mesleki ehliyetine ve gelişimine ilişkin olmalı, mümkünse somut verilere dayandırılmalı, bunun yanında kişilik haklarını zedelemeyecek şekilde olmalıdır. Aksine bir uygulama kişinin mesleki hayatına, maddi ve manevi varlığına ilişkin olumsuz etkiler doğurabilecektir."

“KAMU GÖREVLİSİNİN KORUNMASI DEVLETİN POZİTİF YÜKÜMLÜLÜĞÜ”
Kararda, kullanılan ifadeler nedeniyle kamu görevlisinin korunması ve doğmuş zararların giderilmesinin kişinin maddi ve manevi varlığının korunması bağlamında devletin pozitif yükümlüğünün gereği olduğuna vurgu yapıldı.

Yerel mahkemenin ret kararında, sicil raporunda kullanılan ifadelerin kişinin mesleki gelişimi ve ehliyetiyle ilgisi olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadığı aktarılan kararda, yargılama sürecinin de uzun sürdüğü ifade edildi.

Kararda, şu ifadeler kullanıldı:

"Başvurucunun, sicil raporuna yazılan ifadelerin şeref ve itibarı zedeleyici nitelikte olduğunu, hakaret ve iftira niteliğinde bulunduğunu ileri sürmesine karşın derece mahkemesi tarafından söz konusu ifadelerin araştırılmasına yönelik adımların atılmadığı ve kararda söz konusu iddialara yönelik hiçbir gerekçeye yer verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda yargısal makamlarca bu değerlendirmelerin yapılmaması nedeniyle kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı bakımından pozitif yükümlülüklerin ihlal edildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 17'nci maddesinde güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Feti Yıldız'dan İP ve CHP'ye gönderme: Ailenin korunmasıyla ilgili teklifin tamamen çıkartılmasını istediler

Feti Yıldız'dan İP ve CHP'ye gönderme: Ailenin korunmasıyla ilgili teklifin tamamen çıkartılmasını istediler