Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, haziranda ilk köprü çalışmalarının başlayacağı Kanal İstanbul’un inşasında önce ulaşımın sağlanacağını bildirdi. Bakan Karaismailoğlu, ihaleler için ise “Bu yıl içinde hepsini yapacağız” dedi.

Önce ulaşım sonra kazma
Önce ulaşımı sağlayacaksınız ki temeli kazmaya başlayın. İşe başladığın zaman milletin ulaşımını engellersen, olmaz. 6 sene sürecek projede, inşaat başladığı zaman milletin ulaşımını sağlayamazsan o da ayrı bir sosyal problem olur. Yeni bir ilave ulaşım aksı koyacaksın, hem TEM’deki oradaki trafiği rahatlatacak. Sonra başlayacaksın oradaki köprülerin kanala göre revizyonuna. 6 tane köprü var. Aslında şu an 4 tanesi var. Çatalca Köprüsü (Eski Devlet Yolu), Kuzey Marmara Otoyolu, TEM Otoyolu bir de E-5’teki D-100’deki köprü. Onun üstünde, bizim bahsettiğimiz yapacağımız köprü, Sazlıbosna Köyü ve Hadımköy’ün arasında olan bir köprü. Onu da kanala göre revize edeceğiz, köprü şekline getirip. Milletin ulaşım ağını sağlıyorsunuz önce, sonra başlıyorsunuz kazmaya.

"Bu yolun Montrö ile bir ilgisi yok"
(Boğazdaki gemi trafiği) Şu an 43 bin gemi var. Yakın bir zamanda 50 binin üzerindeydi. Bazıları diyor ki gemi sayısı düşüyor, çok büyük bir hata var. Gemi sayısı düşüyor ama taşınan yük miktarı artıyor. Gemi boyutları ve hacimleri çok büyüdü. Bir de tehlikeli maddeler bu gemilerle taşınıyor, tehlikenin boyutları daha da arttı. Tarihi dokusu var buranın, Boğaz çok kıymetli. Yılda buradan 78 bin geçmesini karşılayacak mıyız biz? Şehir içi trafiği de inanılmaz artıyor. Ayrıca bizim boğazdaki gezi tekneleri olsun, boğaz turu yapan tekneler olsun, turist arttıkça bunlar da artıyor. Boğazı kaderine mi terk edeceğiz? Mutlaka, bir alternatif su yolu gerekiyor. Bu ticaret için gerekiyor, boğazın korunması için gerekiyor. Montrö’nün imzalandığında Boğaz’dan 3 bin gemi geçmiyordu yani. Bu yolun Montrö ile bir ilgisi yok. Bu işin uzmanları öyle diyorsunuz diyor.

Gemilerin boyutuna göre çift giriş yolu da kullanılabilir. Tek yönlü de çalışılabilir. Belli saatlere göre düzenlemeler de yapılabilir. O bir işletme modelidir. Onu biz boğazda da uyguluyoruz. Bazen tek yönlü yapıyoruz. İhtiyaca göre belirliyoruz işletme modelini. İyi bir gelir gelecektir. Son fizibilite çalışmalarında 600-700 milyon dolar civarında gözüküyordu. Tabii bittiğinde, 6 yıl sonra, o zamanki ücretlerle, dünya hacmiyle ne kadar olur tekrar hesaplanır.

"Bu yıl hepsini yapacağız"
Bu yıl hepsini yapacağız işte. İşte onlara çalışıyoruz. Projeler her şey bitti. Finansal modele karar verdikten sonra bir de imar planlaması bittikten sonra bu yıl için de hepsini yapacağız inşallah. Dünyanın her tarafına çok büyük liman yatırımları var. Ticaretin de yüzde 90’ı limanlardan sağlanıyor. İstanbul Havaalanı dünyanın en büyük transfer alanı oldu. Kuzey Marmara Otoyolu, bunun yanında Bakü-Tiflis-Kars, oradan Pekin’den gelen Londra’ya kadar uzanan Orta Koridor Tren Yolu’muz. Halkalı’da çok büyük bir lojistik merkezimiz var. Bunların hepsi bir araya geldiğinde lojistik bir merkez olacak, dünya ticaretinin merkezlerinden olacak bölge, Kanal İstanbul ile birlikte. Dünyaya bu altyapıyla yön vereceksiniz. Hem denizde de söz sahibi olacaksınız, ticaret hareketlerinde de söz sahibi olacaksınız.

"Biz yaptığımızda ayağa kalkıyorlar"
Özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri kanal ülkesi. Danimarka-Almanya arası yüzlerce kilometre. Hepsi kanal onların. Hepsi yapay. Süveyş ve Panama Kanalı, yapay onlar da. Bu kanalları yıllar önce yapmışlar. Onlar yaptıkları zaman sıkıntı yok, biz yaptığımızda ayağa kalkıyorlar. Hiçbir şey yapamayalım o zaman.

Karadeniz'de dolgu alanları oluşturulacak
Şimdilik gözüken Karadeniz’e dolgu alanlar oluşturulacak. Oraları da rekreasyon alanları, yeşil enerji alanlarıyla donatıp rekreasyon alanlarıyla İstanbul’a kazandıracağız. Planımız bu. Zaten imar planında da gözüküyor, imar planları. İnşaatın teknik kısmını Ulaştırma Bakanlığı yapacak, 170 milyon metrekare dediğim rezerv alanındaki konut-imar işlerini tamamen Çevre Bakanlığımız yapacak.

Türkiye, pandemi sürecindeki sıkıntıya rağmen 2020’de 2019’a rağmen yüzde 50 daha fazla yatırım yaptık. Bütün tedbirlerimizi aldık. Bütün maske, mesafe, temizlik kuralları derken o yüzden 2020’de her hafta sıralı açılışlar yaptık. O bizim azami çalışmamız neticesiyle oldu. Aslında bizim bir çok açılacak ve bizi bekleyen projelerimiz var.

Nahçıvan tren hattı
Geçenlerde Azerbaycan Başbakan Yardımcısı gelmişti. Onlarla, Kars’taki demir yolu hattımızın Nahçıvan’dan Dilucu’na (Dilucu Sınır Kapısı) uzatmak. Nahçıvan’daki demir yolu hattını elden geçirip kullanır hale getirelim. Gürcistan üzerinden değil de Azerbaycan üzerinden Nahçıvan’a gidelim diye talepleri var. Projelerimizi devam ettiriyoruz. Onlara, Azerbaycan ile Nahçıvan arasındaki kara yolu bağlantılarını çok hızlı yapmak gerekir dedik. Başlandı, devam ediyor. Ulaşım Koridoru, anlaşmada var detayları. Orada bir güvenlik yolu bıraktılar ya Ruslar, 5 km’ye düştü genişliği. Onun imalatına başladılar ama onun yanında demir yolunu da projelendiriyorlar. Azerbaycan, Aralık’ta yapmak istiyor ama kara yolu biraz daha hızlı olacağı için onu bitirin demir yolunu ayrıca planlarız, dedik. Kara yoluna başladı zaten, o bitince demir yoluna geçilecek.

Basra’ya kadar raylı sistem
Biz, Nusaybin’e kadar sınır kapısına kadar getiriyoruz. Projelerini hazırlıyoruz. Onlar da Musul’dan bizim sınıra kadar yapacaklar. İnşallah onları entegre edeceğiz. Nihai amacı, Irak’tan Basra Körfezi’ne raylı sistemle ulaşmış olacaksınız. Bu lojistik hareketlerin yüzde 90’ı denizden geçiyor ama oralara ulaşmak için ray ve karayoluyla entegre bir şekilde ulaşmak gerekiyor. O yüzde bu demir yollarının sanayi bölgelerine bağlanmasıyla ilgili çok önemli çalışmalarımız var. Hem Mersin tarafında hem Filyos Limanı tarafında yoğun bir çalışmamız var.

Kaynak: Yenişafak

Editör: Haber Merkezi