İstismarcılara, başka hesap peşinde koşanlara, virüs üzerinden siyaset yapmaya ve buradan bir fayda elde etmeye çalışan zavallılara itibar etmeden kenetlenerek, devletimize güvenerek, hekimlerimize inanarak ve üzerimize düşen, bizden beklenen ve istenenleri yerine getirerek, bu beladan kısa zamanda kurtulacağımıza inanıyoruz.

Artık hayatımızın en belirleyici unsuru olan ve bir süre de böyle devam edeceği anlaşılan koronavirüs konusunda bugüne kadar çok şey yazıldı, çok şey söylendi. Her zaman Sağlık Bakanlığı kaynaklı bilgilere ve açıklamalara itibar ettik ve böyle olması gerektiğine inanıyor ve bunu tavsiye ediyoruz.

Doğru bilgi hem hayatı kolaylaştırıyor hem de ne yapmamız gerektiğini çok daha net anlıyor ve uyguluyoruz. Bizim şimdiye kadar yaşadıklarımızdan, verilen bilgi ve alınan tedbirlerden anladıklarımızdan çıkardığımız sonuç şudur: Evde kalmak bu virüs belasını yok etmenin temel kuralı. Ancak unutmamamız gereken şey bunun geçici bir durum olduğudur. Eninde sonunda bu virüsü yeneceğiz. O zamana kadar sabretmek, özellikle sosyal medya kaynaklı yanlı, yanlış, kasıtlı, tamamen moral bozmaya, insanları karamsarlığa sürüklemeye yönelik paylaşımlara itibar etmemek gerekiyor. Sosyal medyadan uzak durmanın en isabetli karar olacağı kanaatindeyim.

TELEVİZYONLARIN DURUMU

Televizyon yayınları hepimizin dikkat etmesi gereken ayrı bir noktadır. Evde kaldığımız için yoğunlukla televizyondan ve sosyal medyadan hem bilgileniyoruz hem vakit geçiriyoruz. Özellikle haber kanalları saatler süren yayınlar yapıyorlar. Tam bir yarış haline getirdiler. Herkes kendi söylediğinin, kendi konuklarının açıklamalarının doğru olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Ne yazık ki, bu yarış içinde çok farklı iddialar ortaya atılabiliyor. Bu da hem kafaları karıştırıyor hem bilgi kirliliği oluşturuyor hem de neyi nasıl yapacağımız konusunda bir belirsizlik doğuruyor. Burada da tamamen Sağlık Bakanlığı kaynaklı açıklama ve bilgilere itibar edilmesinin çok daha doğru ve faydalı olduğunu bir defa daha hatırlatmak istiyorum.

HER ŞEYİMİZ VAR

Ne karamsar olmaya bir sebep var, ne de her şeyi boş verip bildiğimizi okumak gerekiyor. Hükümetimiz her türlü tedbiri almış durumdadır. Kaldı ki, bu bela ile uğraşmaya başlayalı bir hayli zaman geçti. Telaşlanacak bir şey olmadığını hepimiz gördük ve anladık. Koronavirüs gündemimize girdiği günlerde, marketlere hücum etmeyi, gerekli gereksiz her şeyi evde stoklamayı çok yanlış bulduğumuzu yazmıştık. Türkiye’nin her şeye sahip bir ülke olduğunu özellikle hatırlatmış ve devletimize güvenmek gerektiğini belirtmiştik. Geçen zaman böyle düşünmenin ve yaşamanın ne kadar doğru olduğunu bir defa daha ispat etmiştir. Evde kalmayı daha da etkin hale getirmek için bir taraftan yeni tedbirler alınırken, diğer taraftan günlük ihtiyaçlar başta olmak üzere, gerekli olan her şeye ulaşmakta da en küçük bir sıkıntı yaşanmadı ve yaşanmayacaktır. Sokağa çıkması yasaklanan yaş gruplarının ihtiyaçlarının giderilmesi için de her şey düşünülmüş, her hazırlık yapılmıştır ve uygulanmaktadır. Evini geçindirmek için çalışmak zorunda olan kardeşlerimize kolaylık sağlandığı gibi, devletimizin bu kesime destek için yeni kararlar alacağına da inanıyorum.

HASTANELERE BAŞVURU AZALIYOR

Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bir taraftan yayılmayı önlemek için sosyal tedbirler alınırken, diğer taraftan da tedavi ve koruma amaçlı çalışmalar yoğun olarak sürdürülüyor. Hiçbir tıbbi malzeme ve personel eksiğimiz yoktur. Dünyanın neresinde tedavi ve taramaya yönelik bir gelişme varsa, anında bizde de kısa zamanda devreye giriyor. Bu da vakaları tespit etme ve tedavide bize zaman ve hız kazandırıyor. Keşke vaka sayımız çok daha az olsaydı, kaybettiğimiz insan sayısını daha düşük sayılarda tutabilseydik. Ancak ABD, İtalya, Fransa, İspanya, İran, hatta İngiltere gibi ülkelere baktığımız zaman çok daha iyi durumda olduğumuzu görüyoruz. Ümidimiz ve dileğimiz vaka ve hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısında artık bir yavaşlama dönemine girilmesidir. Son günlerde hastanelere müracaat sayılarında azalma olduğu belirtilmektedir ve bu iyiye gidişin önemli bir işaretidir. Yine yapılan açıklamalardan kullanılan ilaçların yanında, etkili olacağı anlaşılan yeni ilaçların da devreye girebileceği anlaşılıyor.

TÜRK HEKİMLERİNE GÜVENİYORUZ

Sağlık çalışanlarımız büyük bir fedakârlıkla görev yapıyorlar. Şimdi çok daha tecrübeli ve donanımlı duruma geldiler. Her şart altında Türk hekimlerine güvenimiz tamdır. Aynı şekilde milli aşı ve ilaç çalışmalarında da kısa zamanda sonuca ulaşılacağına inanıyoruz. Türk milleti de sabrı, anlayışı, uyumu ve özellikle yardımlaşması ile bu seferberlikte üzerine düşeni yapmaktadır. Çok daha ümitliyiz. İstismarcılara, başka hesap peşinde koşanlara, virüs üzerinden siyaset yapmaya ve buradan bir fayda elde etmeye çalışan zavallılara itibar etmeden kenetlenerek, devletimize güvenerek, hekimlerimize inanarak ve üzerimize düşen, bizden beklenen ve istenenleri yerine getirerek, bu beladan kısa zamanda kurtulacağımıza inanıyoruz. Bir süre daha evlerimizde kalıp, alınan kararlara ve açıklanan tedbirlere tam uyum gösterelim. Her karanlığın sonunda güneşin doğduğunu biliyoruz.