Hayal dünyasının Süper Babaannesi Meral Akşener (Gerçi “torunum bana dede diyor” demişti) dün partisinin grup konuşmasında “Türkiye’nin müstakbel başbakanı olarak söz veriyorum, buna asla izin vermeyeceğiz!” cümlesi kurdu.

          15 Temmuz öncesi MHP’yi ele geçirme operasyonlarında figüranlık yaparken de, Türkiye’yi “Ben Başbakan olacağım” diye dolaşmıştı. İlginçtir “Ben Başbakan olacağım” dediği konuşmaları da hep “Yurtta sulh, cihanda sulh” diye bitiyordu. Bu sözü her gezisinde kullanmasını gerektiren bir savaş ortamı da yoktu oysa. Ne Türkiye bir ülkeyle savaştaydı, ne de başka ülkelerin savaşıyla ilgili bu cümleleri kuruyordu.

          Tesadüf budur ya, Koray Aydın’ın “Meral Akşener’in FETÖ’den destek aldığı kesindir. FETÖ’cüler Meral Akşener’i destekliyor, mitinglerine gidiyorlar, toplantılara katılıyorlar” şeklinde tarif ve deşifre ettiği Meral Akşener’in her yerde kullandığı “Yurtta sulh, cihanda sulh” cümlesi, 15 Temmuz hain darbe girişimi yapanların “Yurtta Sulh Konseyi” sıfatı olarak karşımıza çıktı. Ve yayınladıkları bildiride “Türk Silahlı Kuvvetleri, “yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesinden hareketle; Uluslararası ortamda barış, istikrar ve huzurun temini için daha güçlü bir ilişki ve işbirliğini tesis etmek maksadıyla yönetime el koymuştur” açıklamasında bulundular.

          Fethullah Gülen’in ele geçirilen notlarında “Akşener’e sahip çıkın onu koruyun” demesi, Meral Akşener’in de bir belgesel programında “1980 öncesi Fethullah Gülen’in dinlerarası diyalog modeli uygulanmış olsa sağdan soldan gençler ölmezdi” sözleri aslında hiçbir şeyin tesadüf olmadığını gösteriyor.

          15 Temmuz öncesi iştahlı iştahlı “Ben Başbakan olacağım” diyen Meral Akşener’in daha 2023 seçimlerini görmeden “Türkiye’nin müstakbel başbakanı olarak söz veriyorum” diyerek olmayan bir makama talip olması siyasi garabete yeni örnek oluşturmuştur.

          3 yıldır defalarca toplandıkları halde Cumhurbaşkanı adayı bulamıyorlar ama olmayan makama kendi kendilerine atama yapıyorlar.

          Cumhurbaşkanlığını kazanacaklar, TBMM’deki çoğunluğu ele geçirecekler, Anayasa Değişikliği referandumunu kazanacaklar da Meral Akşener Başbakan olacak…

Ölme eşeğim ölme…

          Bu mümkün görülmüyor. Ama Meral Akşener’in bir Başbakanlık takıntısı olduğu için CHP’de bunu kullanarak ona hayali Başbakanlık alanı açtı.

          Bak bak cümleye bak, “Başbakan olursam” değil, “Türkiye’nin müstakbel başbakanı olarak söz veriyorum” şeklinde…

Meral Akşener’in bu tiyatrosuna inanan var mı acaba?

          Elbette her tiyatronun bir izleyeni vardır. Meral Akşener’in 15 Temmuz öncesi “Yurtta sulh, cihanda sulh” nidalarıyla “Ben Başbakan olacağım” sözleri izaha muhtaçtır. Ama şimdi ki hayali, CHP’nin esiri haline getirdiği tabanına bir umut vaat etmek ve tabanını diri tutmak içindir.

          “Bak bir şey oluyoruz- olacağız” mesajlarıyla CHP projesine omuz vermek için tabanı kaybetmeme taktiğidir.

          6+HDP daha Cumhurbaşkanı adayı bulmakta zorlanırken, Meral Akşener’in hayalleriyle parti tabanını avutması beyhude bir çabadır.

“Bu pilav daha çok su kaldırır” sözüyle tarif edeceğimiz günler yaklaşmaktadır.

          6+HDP ittifakı vatana ihanetler konusunda birbirine benzer hale gelse de, hepsindeki ego, kendini beğenmişlik bu birlikteliğin çok da uzun sürmeyeceğini göstermektedir.

          28 Şubat’ta yaptıkları ilk toplantıdan sonra kurdukları şu cümleler bile kördüğüm vaziyette olduklarının işaretidir:

Kemal Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanı adayımız 6 parti liderinden biri olacak.

Meral Akşener: Adını bile bilmediğiniz derleyici toparlayıcı bir aday çıkaracağız.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Gözel: Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı Ahmet Davutoğlu.

Buradan hangi sonucu alacaklar ki, Meral Akşener’de Başbakan olabilecek?

          İP’teki asıl eğlence dünden sonra başlıyor. Meral Akşener’in Teşkilat Başkanlığını Koray Aydın’ın elinden alıp direkt kendine bağlaması iç bünyedeki hizip manzarasıdır. Yavuz Ağıralioğlu gibi İP’in en popüler isminin divandan alınması da ayrı bir tartışma konusu olacaktır. HDP milletvekilinin Yavuz Ağıralioğlu’na “Yavuz İT” demesi karşısında bir tane İP’li yöneticinin ona sahip çıkmaması zaten gelinen bu noktanın da işaretiydi. Yavuz Ağıralioğlu artık o bünyede fazla barınamaz. Koray Aydın’da kendinin hizip görülmesini, güvenilmez görülmesini de bir noktadan sonra intikama dönüştürecektir. Kibir ve yüksek egosu zaten bu yolun doğal sürecini oluşturacaktır.

          Meral Akşener’e rahat rahat Başbakan olma hayalini bile kurdurmayacaklar. Meral Akşener 2018 seçimlerinden sonra istifa edip tekrar dönmüştü ama görünen o ki bu sefer evine dönecek. Not alın bugünü…