Bugünkü iç yazımda, Türk siyasetindeki ahlak, kalite ve seviye ölçüsüne değinirken; özellikle siyasi alandaki yolsuzluk ve rüşvet olaylarının topluma ne kadar büyük zarar verdiğini vurguladım. Bu konuda son dönemde güncel ve örnek teşkil eden siyasi parti ise CHP’dir.
CHP’nin bir önceki ve devrik genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisindeki gelişmelere ilişkin olarak son günlerde şu ifadeleri kullanıyor:
“Yolsuzluğa bulaşan kim varsa hesap vermek zorundadır. Bu devlet, yolsuzluğa bulaşan kim varsa makamına ve konumuna bakmadan; sağ kolu olsa kesip atmak, sol gözü olsa oyup çıkarmak zorundadır. CHP bu manada arındırılmalıdır. Hodri meydan!”
Peki buna karşılık, CHP Kurultayı’nda konuşan Ekrem İmamoğlu’nun emir eri durumundaki Özgür Özel ne diyor?
“CHP arınacaksa, bizi eskiye döndürmek isteyenlerden arınacak. Bizi sokaklardan ve meydanlardan koparmak isteyenlerden arınacak. Bizi yüzde 25’e hapsetmek isteyenlerden arınacak.”
Oysa konuşmasına “CHP içinde yolsuzluk ve rüşvet olaylarına karışan kim varsa hepsini temizleyelim” gibi bir cümle ekleseydi, mesele olmayacak ve en azından bir hassasiyet ortaya koymuş olacaktı. Fakat Özgür Özel, CHP Genel Başkanı olduğu günden bu yana ve parti içinde rüşvet ile yolsuzluk iddiaları gündeme geldiğinden beri hiçbir hassasiyet göstermedi.
Hatta inkâr ve örtbas etme yoluna giderek, “Bizde rüşvet yok, irtikap yok, yalan yok, zimmet yok, yolsuzluk yok. Bize karşı iftira var.” diyerek konuyu kapattı.
Bu kadar somut delil, belge ve video görüntüsü ortadayken hâlâ inkâr ediyor. Para kulelerini, bavullarda taşınan paraları, baklava kutularında verilen rüşvetleri tüm dünya gördü. Fakat Özgür Özel bunları görmek istemiyor; çünkü gözünü Ekrem İmamoğlu’na duyduğu körü körüne bağlılık kapatıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu “CHP içinde arınalım” derken, Özgür Özel adeta “Bizde her yol var ve her şey mübah iktidarını oluşturacağız” söylemine sığınıyor. Ahlakı olmayan bir iktidar vaat ediyor. Böyle bir iktidar, maddiyat uğruna her yolun mübah sayıldığı bir toplum yaratır. Bu ise kaçınılmaz olarak kaos, çatışma, çürüme ve çöküş getirir.
Özgür Özel’in siyaset tarzı; bir amaca ulaşmak için her yolu mübah gören, ahlaki ilke veya etik sınırları gözetmeyen, gerekirse aldatma, manipülasyon ve güç gösterisi gibi yöntemleri kullanmaktan çekinmeyen kişi veya yaklaşım olarak tarif edilen makyavelist bir tutum barındırmaktadır.
Özgür Özel, “Bizde rüşvet yok, irtikap yok, yalan yok, zimmet yok, yolsuzluk yok.” dediğinde, bu suçlar yok olmuyor. İddianamesi bile hazırlandı ve artık yargılama süreci başlıyor.
CHP’nin ilk genel başkanı Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. Son genel başkanı Özgür Özel ise Türkiye Cumhuriyeti’ni her manada yıkmaya çalışıyor. Meselenin özü budur.
