Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun suçsuzluğuna kendini öyle inandırmış ki, topluma özgüvenli bir duruş sergilemek için, 'Biz tarihi bir adım atıyoruz. Ekrem İmamoğlu’nun davasının TRT 1’de canlı yayınlanarak görülmesini istiyoruz' demişti.
CHP’nin yazarları, yorumcuları ve trolleri, bu çağrıyı güçlendirmek için o günden bugüne aralıksız propaganda yaptı.
Siyasi partileri kendi iddialarıyla köşeye sıkıştırma konusunda ustalığını her zaman gösteren Sayın Devlet Bahçeli ise geçtiğimiz günlerde bu talebi “Madem bu talebinde ısrarlıdır, madem milletimizin her şeyi birebir takip etmesini istemektedir; o halde biz de bu beklentinin makul ve meşru bir şekilde değerlendirilmesini, ak koyunun kara koyundan maşerî vicdan huzurunda ayrılmasını ve gerçeklerin ortaya çıkmasını ümit ve temenni ediyoruz. Türk milleti gerçekleri görsün, gerçekleri bilsin ve hükmünü ona göre versin diyoruz.” Şeklindeki sözleriyle destekledi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bu değerlendirmesine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da destek vermesiyle, CHP cephesinde 'Bu işte bir tezgâh var' şeklinde tehlike çanları çalmaya başladı. Sizin talebiniz, yolsuzluk ve rüşvet davalarının TRT’de canlı yayınlanması değil miydi?
Aha işte “Halep oradaysa, arşın burada!”
Şimdi CHP’nin yazarları, yorumcuları, trolleri ağız değiştirerek bunun bir tuzak olabileceğini vurguluyor.
Nasıl bir tuzak olabilir?
Tutuklu sanıklar suçlandıkları konularda Türk milletinin önünde savunma yapacak, çoğunluğu CHP’li olan itirafçılarda kurtulmak için yaşananları anlatacaklar…
'Suçum yok' diyen elbette korkmuyordur; 'Onlar suçsuz' diyen CHP’liler ve uzantıları da Türk milletinin gerçekleri görmesini sağlamalıdır. Kimseyi peşinen suçlu ilan etmemek gerekir.
Belki bu sayede kamu vicdanı da huzura kavuşur. Ancak, TRT’de canlı yayın fikri Cumhur İttifakı’nda destek bulunca, 'Bu işte bir dolap var' demeler, bir korku atmosferine kapılmanın yansıması oldu.
Özgür Özel, kendi talebi olan bu konuda geri adım atamayınca, CHP’nin ruh halini yazarlar, yorumcular ve troller yansıtmaya başladı. CHP’li gazeteci Zafer Arapkirli de bu ruh halini şöyle özetledi: 'CHP’nin bu talebi amacına ulaşmayacak. Sonuçta, “Bakın, yayınladık işte. Korkacak bir şeyimiz yok. Ama siz suçlusunuz” imajını yayacaklar. Vazgeçin demiyorum; özgüven vurgusu açısından olumlu, takdir edilecek bir tavır. Ama faydasız.'
CHP safında buna benzer çok yorum ve değerlendirme gördüm.
Ortada bu kadar somut delil, iddia, itirafçı varken elbette iktidarın kontrolünde olan TRT CHP adına korkutucu bir hal almıştır.
Bakalım, TRT’de canlı yayın fikrinden CHP hangi bahanelerle vazgeçecek? CHP’nin rüşvet ve yolsuzluk dosyaları, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük davalarından biri olma yolunda ilerliyor. Bu durum, Türk siyaseti için büyük bir leke, CHP gibi bir parti için ise derin bir utanç kaynağıdır. Her ikisi açısından da üzüntü vericidir.
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu gibi birinin gölgesinde gittikçe de bu utanç ve üzüntü hali hep devam edecektir.
