Türkgün | Başyazı | Sokak röportajcılarına kanun teklifi

Sokak röportajcılarına kanun teklifi

Geçtiğimiz günlerde “Sokak röportajcılarının kirli algıları” başlıklı bir yazı kaleme almış ve sokak röportajcısı adı altında sokaklarda kaos, çatışma, seviyesizlik, iftira, yalan ve provokasyon üretenlere karşı acilen yasal bir düzenleme yapılması gerektiğini ifade etmiştim.

“Bu işin bir eğitimi, mezuniyeti, ilkesi ve ölçüsü olmadan; eline mikrofon ve kamera alan herkesin kontrolsüz biçimde sokaklara çıkmasının önüne geçilmelidir. RTÜK’ün bu durumu ortadan kaldıracak düzenlemeler yaparak alana belirli bir seviye ve kalite kazandırması artık bir zorunluluk hâline gelmiştir.” vurgusunu yapmıştım.

Herkes kabul eder ki, bu sokak röportajcılarının büyük bölümü CHP ve yancılarına hizmet eden kişilerden oluşuyor. Hükümeti ve Cumhur İttifakı’nı itibarsızlaştırmak için eline mikrofonu ve kamerayı alan kullanışlı tipleri sokaklara salan CHP ve yancılarına yönelik bir ölçünün ve kontrol sisteminin konulması zorunludur. Eğer CHP ve yancıları “Biz de zaman zaman mağdur oluyoruz” diyorsa, onların da bu konuda yapılacak resmî düzenlemelere destek vermesi gerekir.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin Medya, İletişim ve Dijital Mecralardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir’in verdiği kanun teklifi içindeki açıklamalar konunun çerçevesini net bir şekilde ortaya koymaktadır:

“Son yıllarda artan şekilde, 'sokak röportajı' adı altında yapılan bazı faaliyetler, gerçekte önceden hazırlanmış senaryolarla ve mizansenlerle organize edilmektedir. Bu minvalde gerçekleştirilen içeriklerin amacı doğru bilgiyi almak ya da yaymak değil; toplumda huzursuzluk yaratmak, halkı kin ve nefrete yönlendirmek, kamu düzenini bozmak ve dezenformasyon oluşturmaktır. Bu tür röportajların bilhassa sosyal medya üzerinden yürütülen türleri, herhangi bir basın kuruluşuna bağlı olmayan veya basın kartı bulunmayan kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir. Oysa basın faaliyeti belirli etik kurallara, meslek ilkelerine ve kurumsal denetime tabidir. Yetkisiz kişilerce yapılan bu tür faaliyetlerin, basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. TBMM’ye sunduğumuz kanun teklifiyle, sokak röportajı adı altında yapılan bu faaliyetlerin kontrol altına alınması, yalnızca yetkilendirilmiş kişiler tarafından gerçekleştirilmesi ve kurallara aykırı davrananların cezai yaptırımla karşılaşması amaçlanmaktadır. Düzenlemeden muradımız hem basın mesleğinin itibarını korumak hem toplumsal huzuru muhafaza etmek hem de bilgi kirliliğini önlemektir.”

Kara propagandalarla ve kirli algılarla oluşturulan atmosferin toplumsal bir kaosa dönüşmemesi için bu kanun teklifinin mutlaka hayata geçirilmesi gerekmektedir. Emin olun, bu gidişle oluşan gerilim ortamı daha büyük toplumsal olaylara yol açabilecek bir seviyeye doğru sürüklenmektedir.

Sokak röportajları yalnızca basın kartı sahibi, yetkili gazeteciler veya gerekli yasal izinlere sahip kişiler tarafından yapılabilmelidir. Herhangi bir denetim mekanizması olmadan eline mikrofon alan herkesin bu alanda kontrolsüz biçimde faaliyet göstermesinin önüne geçilmelidir. Üstelik bunun sağlanması da çok zor değildir. MHP’nin sunduğu kanun teklifi bu açıdan son derece önemli ve anlamlıdır. Bu düzenlemeye karşı çıkan kim varsa, emin olun bilgi kirliliği üreten bir çetenin parçası hâline gelmiştir.

Bizim derdimiz “demokrasiden yararlanıp eleştiri yapanı” susturmak değil; eline mikrofon alıp kin, nefret ve dezenformasyon yayanları tesirsiz kılmaktır.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...