Ankara’da trafik sıkıntısının iyice baş göstermeye başladığı günlerde Mansur Yavaş, “Ben hep şunu iddia ediyorum, beni cahillikle suçluyorlar; ne kadar çok yol açarsanız trafik o kadar sıkışır.” açıklamasını yapmıştı. Bu sözü yaklaşık bir yıl önce söylemişti. Ancak bu açıklamadan sonra Ankara’daki trafik
çilesi öyle bir hâl aldı ki, halkın en öncelikli tartışma konusu artık trafik oldu. Bugün Ankara’da trafik meselesi, herkesin hayat düzenini ve zaman planlamasını altüst etmiş durumda.
İşe, okula, hastaneye, tren garına ya da AŞTİ’ye gitmek isteyen herkes için aksaklık, gecikme ve stres artık günlük hayatın değişmez bir parçası hâline geldi.
Oysa Mansur Yavaş, seçimlerden önce, 9 Ocak 2019 tarihinde şu sözü vermişti:
“Beş yıl içerisinde 58 kilometre metroyu planlıyoruz.
Zaten Atapark projesi çok çabuk yapılabilecek bir proje.
Her tarafta ağaçlandırmaya uygun yollar var.
İnşallah en kısa zamanda başlayacağız.”
Şimdi 2025 yılı bitmek üzere...
Ortada bir kilometre bile yeni metro hattı var mı?
Eğer söz verdiği 58 kilometrelik metro projesi hayata geçirilmiş olsaydı, Ankara’nın trafik sorununa büyük bir nefes kazandırılmaz mıydı?
Mansur Yavaş, çözüm üretemeyince bu kez “Ne kadar çok yol açarsanız trafik o kadar sıkışır.” sözleriyle halkı oyalamayı tercih ediyor.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:
“Kent merkezine daha fazla yol yapmak trafiği rahatlatır mı?
Bu soruyu yapay zekâya sorun.
Lütfen yanıtını okuyun, gerçeği göreceksiniz!”
Ancak bu paylaşım, Ankara halkının öfkesini yatıştırmak bir yana, tepkileri daha da artırdı.
Vatandaşlar hem sitemlerini hem de alaylarını yorumlara yansıttı. Hala da devam ediyor.
Mansur Yavaş ne zaman trafik meselesi hakkında konuşsa ve “Ne kadar çok yol açarsanız trafik o kadar sıkışır.” gibi cümlelerle topu taca atsa, aklıma onun 2009 yılında MHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayıyken yaptığı vaatler geliyor. Bizi bile kandırdığı dönem.
Açın o seçim vaat videosunu izleyin... “Entegre Ulaşım Projesi” bölümü var:
Ankara, geleceğin akıllı şehri gibi gösteriliyor,
Metrolar gökyüzünden geçiyor,
Katman katman yollar açılıyor,
Trafik akışı kusursuz bir sistemle yönetiliyor,
Videodaki görüntüler, adeta bir uzay üssü tanıtımı gibiydi. Üç boyutlu animasyonlarla yolların katlanıp açıldığı, yüksek hızlı raylı sistemlerin şehri sardığı bir Ankara resmi çiziliyordu. O dönemdeki Mansur Yavaş, ulaşımda devrim yaratacağını söylüyor, “entegrasyon” kavramını büyük bir vizyon olarak anlatıyordu. 2009’daki o videoyu izledikten sonra, şimdi Ankara’daki trafikte herkesin strese ve krize girdiğini görünce aklıma nedense Cumhuriyet tarihinin en meşhur dolandırıcılarından biri geldi:
Sülün Osman, “İstanbul Boğazı’nı, Galata Kulesi’ni, Taksim Meydanı’nı, hatta tramvayları bile sattığını” iddia ederek ün salmıştı. O videoya baktıkça böyle bir çağrışım yapıyor bende...
Allah’tan, Melih Gökçek zamanında Ankara’dabol bol yollar, köprüler ve kavşaklar yapılmış.
Ya o günlerde de Mansur Yavaş gibi bir vizyonsuza denk gelseydik, Ankara bugün ne hâlde olurdu, hiç düşündünüz mü?
Bugün Ankara’daki trafik sorununa “Yapay zekâya sorun” diyerek çözüm arayan Mansur Yavaş, acaba yapay zekânın gerçek yanıtını okudu mu?
Yapay zekâ, verileri analiz ediyor ve diyor ki:
“Ankara’nın sorunu yol azlığı değil, vizyon eksikliği; planlama yokluğu, yönetim zafiyeti.”
Yani teknoloji bile aslında diyor ki:
“Ankara’da vizyon yok, çapsızlık var.”
Görünen o ki, Ankara’ya Mansur Yavaş’ın zekâsından çok, yapay zekânın rehberliği daha fazla fayda sağlayacaktır.
