Önce bir reksizmden başlayalım. Reksizm, temeli 1930 yılında  Belçika'da Leon Degrel liderliğinde atılan faşist hareketin adıdır. Parti, sağcı Katolik örgütlerin üyelerinden oluşmaktadır.

Politikacı Jean Denis'in düşüncelerine de dayanan reksizm ideolojisi, Katolik kilisesinin yönetimine dayanarak kurumsal bir toplum oluşturma ve liberal demokrasiyi ortadan kaldırmayı hedefleyen ve bu yöntemle Belçika toplumunun “ahlaki olarak yenilenmesi” çağrısında bulunuyordu.

Belçika’da ortaya çıkan bu faşist hareketin tarihi sürecini anlatmak niyetim yok. Sadece 13 Ocak’ta yaşanan siyasi olay, nedense akıllara reksizmin doğuş yeri olan Belçika’yı da hatırlattı.

Belçika’da Saint – Josse ilçesinin bir özelliği de, Türklerin yoğun yaşadığı bir ilçe olmasıdır. Sevindirici tarafı da Saint – Josse’nin belediye başkanı da bir Türk. Belediye başkanı, Sosyalist Partiden seçilen 1958 Belçika doğumlu Emir Kır, aslen Afyonkarahisarlı bir Türk.

Emir Kır, aralık ayından itibaren ölüm tehdidine kadar birçok tehditle karşı karşıya kaldı. Sebep ise Türkiye’den gelen çeşitli belediye başkanlarından oluşan heyeti kabul etmesidir. Sosyal medya üzerinden yapılan nefret ve şiddet içeren çağrılar ve ırkçı saldırlar sonucunda polise başvurdu. Siyaset meydanında yalnız bırakılan Kır’a, bir darbe de mensubu olduğu partiden geldi. Sosyalist Partinin disiplin kurulu, Emir Kır’ı partisinden ihraç etti. Gerekçe ise Amasya MHP Belediye Başkanı ve Kütahya MHP Belediye Başkanı ile görüşmeleri oldu. “Aşırı sağcı Bozkurtlar hareketi ile bağlantılı olduğu” gerekçesiyle, Emir Kır hakkında parti disiplin kurulu tarafından inceleme başlatıldı.

 Bu komik gerekçenin altında aslında çok şey yatmakta. Evvela buna gerekçe değil, bahane dememiz lazım. Avrupa Parlamentosunu ziyaret eden  6 il belediye heyetinin hepsiyle görüşen Kır, sadece MHP belediye başkanlarıyla görüşmedi. İçerisinde MHP dahil Türkiye’den resmi ziyarette bulunan başka partilerin de belediye başkanlarının da yer aldığı heyeti  kabul eden Emir Kır için ihraç sebebi nedense  MHP oldu, kendilerinin de söylediği gibi Bozkurtlar Hareketi.

Hâlâ değerler üzerinde kurulan bir partinin korkularını üzerinden atamayan Avrupa’da böyle anlamsız ve trajikomik olaylara rastlamaktayız.

Demokrasiden dem vuran Belçika, MHP’nin Türkiye’nin yasal, milliyetçi ve köklü bir parti olduğunu gayet iyi bilmekte.  Kendi faşizan anlayışları ile MHP’ye karşı tutumlarının altında ise sadece Türk korkusu yatmakta.

Defalarca Müslümanlara saldırı olaylarıyla haber konusu olan ve PKK yandaşlarına açıktan destek veren Belçika’nın da MHP korkusu, Emir Kır olayında aşikâr bir şekilde ortaya çıktı.

Değerler üzerine kurulan, asla ve asla faşizmi övmeyen, Türkiye’de yasalara saygılı ve toprak bütünlüğümüzü kabul eden bütün insanları kucaklayan MHP mi ‘aşırı sağcı’ yoksa Türkiye’den gelen belediye başkanlarını kabul eden bir Türk belediye başkanını partisinden ihraç eden Belçika mı? Karar, vicdan sahiplerinindir.