Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 30 Ağustos Zafer Bayramı’ndan bir gün önce sosyal medya hesabından bir video yayınlayarak 6’lı masaya “Ben buradayım” mesajı verdi.

Abdullah Gül’ün videosundaki özellikle “Yarın 30 Ağustos. Çok şükür hasta filan değilim. Ama yalan söylemek ve önyargılı davranmak büyük bir hastalık. Ayrıca kasıtlı olarak yalan söylemek ise ahlaki bir sorun. Benim cumhurbaşkanı olduğum süre içerisinde milli bayramlara katılmadığımı, Anıtkabir ziyaretlerini yapmadığımı uzun süre bazıları anlattı aleyhimde. Bunları yalanlamayı zül kabul ettim ama ne zaman ki hiç ummadığım kişiler de buna inanmaya başladılar, o zaman böyle bir açıklamaya mecbur kaldım” şeklindeki cümleler özellikle CHP ve yönetimine mesaj niteliğindedir. Bu açıklamaları ve tamamını izleyince inanın çok güldüm. Sanki PKK, YPG, DHKP-C, PYD, FETÖ çizgisine düşmüş CHP’nin “Milli Bayram” kaygısı varmış gibi Abdullah Gül kamera karşısına geçmiş, titrek bir sesle CHP’ye özeleştirisini veriyor. Hem de Kemal Kılıçdaroğlu’nun “HDP ile görüşüyoruz” açıklamasından bir gün sonra ve CHP’li Belediyelerin teröristbaşı Öcalan’ın posteri altında pozları olan sözde sanatçılarla 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlamaya kalktığı günlerde… Abdullah Gül hala CHP’de Atatürkçü, milliyetçi, vatansever var sanıyor ve onları “Kendine karşı çıkmasınlar” diye ikna etmeye çalışıyor.

Oysa Kemal Kılıçdaroğlu onu 2018 yılında Cumhurbaşkanı adayı yapmak istemiş ve HDP, Saadet Partisi de bu adaylığı desteklemişti.

Bunu da Meral Akşener televizyon programında “Bizden CHP, İP, HDP, SP gibi partilerin yanyana gelip Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı adayı yapmamız istendi” sözleriyle açıklamıştı.

Kemal Kılıçdaroğlu zaten “Abdullah Gül’den neden bu kadar korkuyorlar?” diyerek gelen tepkilere sert çıkmış biridir.

Meral Akşener’in açıklamadığı o güç kimse bu sefer yine dayatma yaparsa Abdullah Gül’ün şansı geçen döneme göre daha artar. CHP, HDP, SP üzerine bir de Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nu da ekleyince dediğim şans çıkmaz mı?

Meral Akşener bu karede nerde mi diyorsunuz?

Meral Akşener Abdullah Gül’ün İP’in kurucuları arasında akil adam olduğunu “Bizim partimizi kurarken Sayın Gül ile görüştüm, fikir aldım, tavsiye aldım. Sayın Gül’den ona yakın olan bazı isimleri istedim. Mümkünse partimizin kuruluşunda bulunmalarını istedim. Kendisine karşı kötü hiçbir fikrim yok” sözleriyle açıklamadı mı?

Abdullah Gül, aynı Kemal Kılıçdaroğlu gibi sinsi bir Türk ve Atatürk düşmanıdır. AKP Genel Başkanı, Dışişleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı iken milli konularda nasıl davrandığının karnesi ortadadır. Şimdi neyin makyajını yaparsa yapsın gerçek yüzü ortadadır.

Zaten 2018 yılında onun gerçek yüzünü bilenler yine ondan yararlanmak istediği için CHP ve diğerlerine onun ismini dayatmıştı. Abdullah Gül 6+HDP üzerinde bir güç durumundadır. 2018 yılında CHP-HDP onun adaylığını kabul ettiğine göre bu işin ucu ABD’ye dayanıyor.

Meral Akşener açıklamasa idi, Abdullah Gül’ün İP’in kuruluşundaki akıl hocası olduğunu kim bilecekti?

Abdullah Gül, 6+HDP masasında güçlü bir seçenek haline gelmiştir. Belki de partisini kurdurduğu Abdullah Gül’e kapı arkalarında onay veren Meral Akşener, tabanına da “Mansur Yavaş’ı istiyormuş” rolü yapıyordur. Meral Akşener bir televizyon programında da Abdullah Gül’de aldığı fikirleri, tavsiyeleri ve ondan aldığı adamları anlatabilir mi? MHP’den ayrılanların kurduğu partinin, HDP ile ittifak yapacak hale gelmesinin, terörist Demirtaş ile kahvaltı peşinde koşmasının, bu kadar ihanete saplanmasının sebebi de Abdullah Gül’ün el atmasıymış demek ki?

Her partide eli olan Abdullah Gül’ün üzerindeki el kimin peki?

Editör: Haber Merkezi