Sağlıklı yaşamın ve kalıcı kilo kaybının anahtarı, doğru ve doğal beslenmeden geçiyor. Türk kardiyolog Prof. Dr. Canan Karatay’ın geliştirdiği Karatay Diyeti, işlenmiş gıdalardan uzak, doğal yağlar ve protein ağırlıklı bir yaşam tarzını benimseyerek hem zayıflamayı hem de vücudu hastalıklardan korumayı hedefliyor.
Karatay Diyeti’nin en dikkat çeken yönü, yıllarca “kötü” olarak anılan doğal yağlara olan pozitif yaklaşımı. Tereyağı, zeytinyağı ve hayvansal yağlar bu beslenme planında serbestken; margarin, ayçiçek yağı ve diğer işlenmiş yağlar kesinlikle yasak. Prof. Karatay, doğal yağların metabolizmayı hızlandırdığını ve hücre yenilenmesini desteklediğini savunuyor.
Diyetin temeli, düşük karbonhidrat, yüksek protein ve sağlıklı yağlardan oluşuyor. Beyaz ekmek, pirinç, makarna, patates ve şeker gibi glisemik indeksi yüksek yiyecekler diyetten tamamen çıkarılıyor. Bunun yerine serbest olan besinler arasında köy yumurtası, doğal yoğurt, ev yapımı kefir, et, balık, zeytin, ceviz, badem, fındık, sebze ve mevsim meyveleri yer alıyor.
Akşam 18.00’den sonra yemek yenilmemesi tavsiye ediliyor
Karatay Diyeti'nin önemli bir özelliği de öğün sıklığıdır. Günde üç öğün değil, iki öğün beslenme önerilir. Öğün aralarında atıştırmalık tüketmek yasaktır. Sabah kahvaltısı, bol protein ve sağlıklı yağlarla donatılmış olmalı; öğlen veya akşam yemeği ise daha sade olmalıdır. Akşam 18.00’den sonra yemek yenilmemesi tavsiye edilir.
Karatay Diyeti yalnızca bir kilo verme yöntemi değil; aynı zamanda insülin direnciyle mücadele, tip 2 diyabetin önlenmesi, kolesterol dengesinin sağlanması ve kalp-damar sağlığının korunması gibi birçok sağlık yararını da içinde barındırır. Bu nedenle özellikle orta yaş ve üzeri bireyler tarafından tercih edilmektedir.
Bilimsel açıklamaları ve sağlık temelli yaklaşımıyla dikkat çeken Karatay Diyeti, Türkiye’de geniş bir uygulayıcı kitlesine sahiptir. Ancak her bireyin metabolizması farklı olduğundan, diyete başlamadan önce bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.
