Birkaç yazımda bahsettiğim üzere başta bilgisayar mühendisleri olmak üzere bilgisayar bazlı işlerde çalışan mühendislerin fiili olarak yurt dışında ya da evden, uzaktan ve çevrim içi olarak yurt dışına çalışmaya başlamaları büyük bir akım hâline geldi.

Bu yazıda sorunun kökenlerine inmemekle beraber, bu durumun yalnız yazılım değil, elektronik, makine, inşaat, medya gibi bilgisayar bazlı geliştirme, tasarım, modelleme gibi alanlardaki insan kaynağını da etkilediğini söylememiz gerekiyor. Bu durum artık sektörel bir çerçeveden çıktı. Bu durum üretim ve kilo ederi yüksek katma değer politikalarını tehdit eder hâle geldi.

Bu konuda işverenler dertli, adapte olmaya çalışıyorlar, meslek odaları ise sus pus. Bilgisayar Mühendisleri Odası’nı örnek olarak vereceğim. YouTube kanallarında yakın tarihli “Yurt Dışında Bilgisayar Mühendisi Halleri” isminde bir program ile yurt dışına bir şekilde çalışmaya başlamış mühendislerin deneyimlerini aktardığı bir oturum düzenlemişler.

Bundan bir süre sonra yapılan Bilgisayar Mühendisleri Kurultayı’nda ise “Türkiye’den Yurtdışına Çalışanlarda Mali Haklar ve Yükümlülükler, Fırsatlar ve Riskler” isimli bir oturum düzenlenmiş. Bu oturumda isminden anlaşılacağı üzere yurt dışına çalışan vatandaşlarımızın mali olarak nasıl organize olabileceği konusunda yol göstermekteler. “Aferin” onlara!

Kendi üyelerini kaybettiklerinin farkındalar mı? Peki, bu ülkenin kayıpları ile ilgili dertliler mi? Meslek odasının odağını, mühendislerin gidişini durdurmaya yönelik faaliyetlere ayırıyorlar mı?

Meslek odaları artık bu konuyu kabullenip kucaklamamalı, mühendislerin gidişini neredeyse imrendirecek ve yönlendirecek faaliyetler yerine, bu konuyu irdeleyen çalıştaylar düzenlemeli, bu konuda ilgili devlet kurumları ile görüş/ bilgi/durum paylaşımında bulunmalı, istatistikleri tutmalı, işverenler ile de görüşerek onların bazı konuların farkına çok daha önce varmasını sağlamalı. Gençlerin gidişini engelleyebilecek mevzuat üretimi ve iş ortamının oluşması için çalışmalı. Odaların hatası, konuya meslek mensubunun faydası üzerinden bakarak, ülkenin faydası üzerinden bakmayı es geçmeleridir.

Bizim Türkiye’de milyar dolarlık şirketlere ihtiyacımız var, elin milyar dolarlık şirketlerini güçlendirmeye değil. Meslek odaları unutmamalı ki, ülkenin refahı, kurumların/şirketlerin gücü ve meslek üyelerinin rahatı doğrudan birbiriyle ilişkilidir. Odalar, siyasetin dışında kalarak öyle öneriler yapmalıdır ki, bunlar sadece meslek üyelerinin rahatını değil, bu üçünü birlikte sağlayabilecek öneriler olmalıdır, tek yönden bakmamalıdır. Başka Türkiye olmadığını, en iyi, yurt dışına kaybettiğimiz beyinlerimiz söyleyecektir.