Bölüm Oyuncuları:

Meyral: Meral Aşkener

Erkem: Ekrem Dumanoğlu

Dr. Tunay: Aytunç Cerağ

Musa Bey: Musavat Zahitoğlu

Oray Bey: Koray Işıklı

Okay Bey: Oktay Vurmaz

Müstakil Bey: Özgür Özer

Kamil Kılışlar: Kemal Kalkandaroğlu

Ağırabi: Yavuz Ağırlıoğlu

Deyvit: Ahmet Musaoğlu

Baycan: Ali Bebeycan

Dede: Temel Karamanınkoyunu

Ertekin: Gültekin Çılgın

-Özetsiz yeni Bölüm- “ABD Tavırs’ın karanlık ve puslu günlerinde yaşananları anlattığımız bu dizideki kişiler ve kurumlar, tamamen hayal ürünüdür.”

 

Meyral için artık yapılacak bir şey kalmamıştı. Bazen gülüyor, bazen hiddetleniyor, bazen de hüngür hüngür ağlıyordu. İmamınoğlu Erkem’in O’nu terk etmesi muvazenesini tamamen bozmuş, akli melekelerini de fiilen iflas ettirmişti. Meyral’ın bu “hystêrigue”li halinden faydalananlar da derhal etrafını çevirmiş, kendi planlarını hayata geçirmeye başlamıştı.

Dr. Tunay Bey, “oooh canıma değsin ben olmazsam iyileşemezsin” diyerek kasılmakta, Musa Bey ise Mahsur Bey’in kıydığı nikâhlarda mahut eski dostlarıyla sarmaş dolaş fotoğraflar vermekteydi. Bu fotoğraflar aslında subliminal mesajlar içermekteydi.

Bu durum Meyral’in gözünden hiç kaçmamıştı. Erkem ve Mahsur’a karşı kendisi savaş açtığı halde yardımcısı Musa Bey’in onlara yakın çevrelerle bir araya gelmesi hiç de masum bir davranış değildi. Çok geçmeden Okay Bey’i yanına çağırdı ve durum hakkında ondan bilgi istedi; “neler oluyor kuzum, Musa n’için böyle davranıyor, n’için, n’için?” diye sordu.

Okay Bey tıpkı masallardaki kötü kalpli vezirler gibi ayağına gelen fırsatı iyi değerlendirmek istedi; “Meyral Hanım, bu düpedüz vuvuzela çalmak gibi bir şey. Musa Beyin art niyetli olduğunu düşünüyorum. Koltuğunuzda gözü olabilir…” diyerek, adam eksiltme planını uygulamaya koydu. Çünkü Meyral’ın koltuğuna asıl o oturmak istiyordu…

Meyral’in yerine geçmek için fırsat kollayan Oray Bey ise Musa Bey’in sarmaş dolaş fotoğraf çektirdiği eski tüfeklerle zaten hiç anlaşamıyordu. Musa Bey’in gönderdiği subliminal mesajı da hemen anlamıştı. Anlaşılan Musa Bey yeni bir plan hazırlıyor, yanına da eski tüfekleri alıyordu… Neler oluyordu böyle? ABD Tavırs’ın karanlık ve puslu havası neden bir türlü aydınlanmıyor ve o sis bulutu niçin dağılmıyordu?

 “Hay aksi!” diye mırıldandı Oray Bey, eski Otağ’da düşman oldukları yine karşısına çıkmıştı. Bunlardan kurtulamayacak mıydı? “Tüh” dedi kendi kendine “tüh, keşke sabredip kalsaydım, nefsime yenik düşmeseydim. Lidere sadık kalsaydım” diyerek kahretti. Ama iş işten çoktan geçmişti.

Okay Bey ise bütün olan biteni iyiden iyiye değerlendiriyor, Hem Oray Bey’i hem de Musa Bey’i nasıl ekarte edeceğini düşünüyordu.

ABD Tavırs içindeki TEFÖ’cüler de boş durmuyordu. Bazı arkadaşlarını Uray Başkanlıklarına bazılarını da Uray Meclisine sokmak için türlü türlü şaklabanlıklar yapmaktaydı.

İşte tam da o günlerin birinde çok ilginç bir şey oldu. Meyral, Tavırs’ın kürsüsünden taraftarlarına seslenirken birden bire cep telefonunu çıkardı. Telefondan Karacaoğlan’ın “Var Git Ölüm” türküsü duyuldu. Türkü duyulur duyulmaz da Meyral hüngür hüngür ağlamaya başladı. Kimse ne olduğunu anlayamadı. Acaba bu TEFÖ’cülerin bir operasyonu olabilir miydi? Derken bir şeyler mırıldandı Meyral. Dikkatlice dinlendiğinde “artık bir şeyler değişmeli” dediği ancak anlaşılabiliyordu. Acaba ne değişecekti? Yoksa o da ABD Tavırs içinde bir yönetim değişikliği olacağını anlamış mıydı?

Erkem’in Meyral ile olan nişanı bozduktan sonra neler yaptığı da bilinmiyordu? Gözü Müstakil Beyin yerinde olan Erkem acaba şimdi neler planlıyor, hangi Papazla ne görüşüyor, hangi konsolosla neler paylaşıyordu, bunu da kimseler bilmiyordu…

Bu sırada Kamil Kılışlar da tekrar oyuna girmek için yeni rolünü ve repliklerini ezberlemeye başlamıştı. Tavırs’da artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Herkes vaziyetini almış, pusuda beklemekteydi. Evet ortalık kesin karışacaktı…

Aşk, nefret, intikam, ihtiras ve abidik gubidik işlerin döndüğü ABD Tavırs’ın Ağırabi’si hala yeni kuracağı bina için Ümitköy taraflarında imarlı kelepir bir arsa aramaktaydı.

Deyvit ve Baycan sessizce beklemekte, Dede ve Ertekin ise yeniden rol kapmak için yapımcıya sinyal çakmaktaydı…

Zavallı Meyral artık günden güne eriyor, artis olmak için kaçtığı evinin hasretini çekiyor ve komşularını çok özlüyordu…

-Üçüncü Bölümün Sonu-

Uray: Belediye

Uray Meclisi: Belediye Meclisi