Yüksek ateş, boğaz ağrısı, öksürük, nefes darlığı, solunumda zorluk, ishal gibi belirtilerle ortaya çıkan, daha sonrasında bir ileri ki safhaya geçen ve zatürre, böbrek yetmezliği gibi rahatsızlıklara neden olan Koronavirüs, ölümle sonuçlanan yeni tip bir salgın. İlk olarak Çin’in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde ortaya çıkan virüs, bugün dünya genelinde 2760 kişinin ölümüne sebep oldu. ‘Aşısı bulundu’ açıklamaları kafa karıştırsada, virüse yakalanan 80 bin 994 kişin çaresizlik içinde bekleyişi sürüyor...

Sayıları hızla artan ve ülkeleri fetheder gibi ilerleyen salgın nedeniyle Türkiye’de bir vakaya rastlanmadı. Ancak sınırlarımıza kadar dayandı. Aralarında Fransa, Almanya, İngiltere gibi ülkelerrinde bulunduğu 41 ülkede virüs alarmı verildi. İtalya ve İran’da gün geçtikçe ölümlü vakalar artıyor. Ülkelerin içine düştüğü çaresizlik, sadece ekonomik yönden batırmıyor. Bunun yanında sosyal bir çöküntüyü, çaresizlik hissini ve birlik-beraberlik duygusunuda ortadan kaldırıyor. Karşılıklı güvensizlik ortamı içerisinde birbirlerine şüpheyle bakan insanlar, bir anlamda çöküşün en büyük habercisi oluyorlar...

DÜNYANIN EN BÜYÜK İKİNCİ EKONOMİSİNİ MAHVETTİ

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin. İşçilik maliyetlerinin düşük olması nedeniyle bir çok teknoloji devi ve tekstil firmaları parçalarını burada üretiyor. Dolayısıyla Çin’de yer alan salgın nedeniyle, üretim yavaşlıyor, ithalat ürünleri gümrük kapılarında bekletiliyor, ya da geri çevriliyor. Çin menşeili bir çok mal artık satılamıyor. Döviz akışının durması sadece üretimde değil, havaalanı seyahatlerinin kesilmesi, Çin’in kısmi bir izole hayat sürmesine sebep oldu...

Uluslararası para fonu IMF’nin verilerine göre, küresel ekonominin yüzde 16,3’ünü Çin kontrol ediyor. 2003’te Çin’deki SARS (şiddetli akut solunum yetmezliği) salgınında bu oran yüzde 4,3’tü... Yani virüsün dünya çapındaki etkileri, 2003’ten daha ağır olabilir... Çin’e yapılan uçuşların, en az 25 bininin iptal edildiği açıklandı. Yine virüs korkusu nedeniyle, sadece İtalya’nın turizm gelirlerinde 5 milyar dolarlık düşüş öngürülüyor. Petrol bakımından da dünyanın önde gelen ithalatçı ülkelerinden olan Çin’e yönelik petrol talebinin düşmesi nedeniyle, küresel piyasalarda 70 dolar civarında seyreden varil fiyatı, 55 dolara düştü.

YARATILAN RİSKLİ ORTAM, ALTINDA REKORLAR GETİRDİ

Savaş, salgın gibi dönemlerde yatırımcının en sevdiği şey altın... Güvenli liman olarak görülüyor. Hisse senetlerini satışa çıkaran borsa tutkunları, dövizi de riskli görmeye başladığı için altına yöneliyor. Virüsün dünya çapında hızla yayılması, altını bir anda yatırımın kazanç zirvesine yönlendirdi. Tabii ekonomistlerin bu görüşlerini somutlaştıran durumlarda yaşanıyor. Hemen her gün yüzde 1-2 oranlarında değer kazanan altın, iki gün içerisinde yüzde 2’ye varan değer kaybı yaşamıştı. Bunun sebebi ise virüsü yenecek aşının bulunduğuna dair çıkan haberlerdi.

Editör: Haber Merkezi