(Başbuğ’un talimatı) Devlet tarafından evleri hazır olana kadar 3 ayrı otelde ağırlanan Uygurlara bir grup insan özel ilgi gösterir. Sürekli kaldıkları otele gelen bu insanlar Türkiye’ye sığınan soydaşlarını sık sık ziyaret eder, bir ihtiyaçlarının olup olmadığını sorar, destek olurlar. Uygurlar, bu insanların Ülkücü olduklarını ve Başbuğ dedikleri Alparslan Türkeş tarafından talimat aldıklarını öğrenirler. Kayseri’de ikamet eden Uygurlar, Başbuğ’un talimatıyla Ülkücüler tarafından maddi ve manevi destek ve yardımlar alırlar.

Devlet tarafından evleri de temin edildikten sonra bir düzen kurarlar. Yine burada da Ülkücüler devreye girer, tek tek evleri gezerek evlerde olan eksikliklerin giderilmesi noktasında çalışmalar yapılır.

Artık Türkiye’de rahat nefes alıyorlardı. Fakat esir olan aileleri için durmak onlara yakışmazdı. Bulundukları yerlerde kendi toplumlarını anlatır, yaşadıkları zulüm ve işkenceleri aktarırdılar. Komünist Çin tarafından Müslüman Türk olarak kültürlerini yaşamalarının yasak olduğunu her platformda dile getirdiler.

Elbette ki bir grup insan, esir Türklerin neler yaşadığını biliyorlardı. Bu insanlar soydaşları ile dayanışma içerisinde yaşasalar da, bir grup insan da bu olup bitenlerden habersizlerdi. Hem Uygurlar hem Ülkücüler toplumu bilgilendirmek için çalışmalar yürüttüler.

Tabii ki bu da bazılarının hoşuna gitmedi.

Doğu Türkistan’dan Afganistan’a, oradan da Türkiye’ye gelen ve bu süreçte aktif rol alan Mehmet Kasım, Kayseri’de bir saatçi dükkânı açar. Dükkâna gelenlerin saatini tamir etmekle beraber, yaşadıklarını anlatır. Daha sonra sivil toplum kuruluşlarının daveti üzerine konferans ve toplantılara katılır ve zulmü anlatmaya devam eder. Aşırı sol örgütler tarafından dükkânı basılarak vurulan Mehmet Kasım yaralanır.

Yine Başbuğ’un talimatıyla Mehmet Kasım’ın evi ve bahçesinde Ülkücüler nöbet tutmaya başlar. Mehmet Kasım ve ailesinin can güvenliğini sağlar. Mehmet Kasım, Uygurların Kayseri’ye yerleşmesinde ve evlerin temin edilmesinde Başbuğ’un rolünü de öğrenmiş bulunmaktadır.

Yıllar geçer ancak Mehmet Kasım, Doğu Türkistan’da yaşanan zulmü anlatmaktan vazgeçmez. Bulduğu her kalabalık ortamda orada yaşananları anlatarak insanları bu zulümden haberdar etmek isteyen Mehmet Kasım için, Erciyes Kurultayları ve Doğu Türkistan’a destek amacıyla düzenlenen toplanmalar bu anlamda eşsiz bir olanak sunuyordu. O anlattı, sevenleri dinledi.

O Hakk’a kavuştu fakat geride bıraktığı torunları bugün kolluk kuvvetlerinde asker olarak, polis olarak görev yapmakta ve Türkiye’ye canla başla hizmet etmeye devam etmektedir.

Kaynak: Recep Kanalga, Alim Gerçel’in “MEHMET KASIM CANTÜRK” kitabı ve Mehmet Kasım Cantürk’ün torunu Mehmet Ali Cantürk