İki teknik adam arasındaki fark dün ortaya çıktı. Biri kendinden emin “cin” gibi, “kazanan kadro korunur” mantığı ile yola çıkmış. Diğeri ise ne yaptığını, nasıl seçeceğini hala bilmiyor. Önceki maçlarda başarılı olan Serdar Aziz yok, Caner yok. Lemos’un, Aboubakar için “kolay lokma” olduğu daha ilk dakikalardan ortaya çıktı ve rakibine golleri attırdı. Novak ise Caner gibi “Tehdit” oluşturmadı.

Perotti de sakat sakat katkı veremedi. Değişiklikler yapıldı, ama “Atı alan Üsküdar’ı geçmişti” bile. Erol Bulut’un başlangıçtaki tercihlerine anlam veremedik.

“Cin hoca” Sergen Yalçın’ın dün taktiği de tuttu. “Bırakın oynasınlar, golü biz atalım” düşüncesi de kurduğu kadro ile birlikte tuttu. Görüntüde 10 kişilik rakibine karşı topa sahip olan, atak yapar gibi görünen Fenerbahçe’ydi ama 4 golü bulan Beşiktaş oldu. Keyifli bir derbi izledik, etkili ve güçlü ayakların olduğu.

Skoru teknik direktörlerin seçimi belirledi. Şunu da gördük, Erol Bulut’lu Fenerbahçe daha takım olamamış, bu sezon böyle inişli çıkışlı çok göreceğiz Sarı Lacivertli takımı.

Ama Sergen Yalçın’lı Beşiktaş artık oturmaya başlamış ve tam bir “Kolej takımı” hüviyetine bürünmüş. 15 yıl aradan sonra 10 kişi ile gelen galibiyet Beşiktaş ve Sergen Yalçın açısından işin ayrı gururu tabi.