Yarın, Kurban Bayramı’nın arifesi. Birliğin, buluşmanın, kucaklaşmanın zamanı olan bayramlar salgın sebebiyle hasretin arttığı, yalnızlığın yüze çarptığı zamanlar hâlini almıştı. Nihayet bu bayram yasaksız ama elbette ki tedbirle geçecek. Virüs her geçen gün yeni bir şekille karşımıza çıkıyor, tamamen bitti diyerek kucaklaşmak şu an için mümkün değil. Tabii yasakların kalkması dahi insanlar için derin bir nefes oldu.

Söylemeden geçmeyelim, yasakların kalkmasıyla doğal aşılanma yöntemi olarak tarihe geçecek düğünlerimiz de art arda yapılıyor. Sanki hiç virüs yokmuşçasına vur patlasın çal oynasın... Çoğu insan aşıyı kalkan olarak görerek, çoğu insan artık ne olursa olsun düşüncesine kapılarak kendini kalabalık pistlere atıyor. Bugün umarsızlıkla ekilenleri, yarın vaka sayılarında biçeceğiz…

Gelelim bayrama, yeniden yasaksız ama yine de huzursuz bir araya geleceğimiz bir bayram bizi bekliyor. “Bayram birleştirendir” sözünü buruk bırakan bir sürecin ardından, birlikteliklerimizin kıymetini katbekat anlamış olarak buluşacağız yeniden…

Birlikteliği paylaşarak perçinleyen Kurban Bayramı; aileleri, komşuları, eşi dostu, memleketi, İslam dünyasını ve Türk dünyasını bir eden kutlu bayramımız. Kurbanlar kesilir ve dağıtılır. Olan, olmayana hakkını teslim eder. Paylaşarak bayramlaşılır…

Bu bayram, memleketin üzerinde yuvalanan akbabaların, milletin bir oluşu ile dağıldığı 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gelerek bir kez daha birliğin kıymetini inançla vurguluyor. Bu milletin üzerine bastığı vatanın, başında çatı olan devletin ve hürriyet timsali olarak dalgalanan bayrağın teminatı yine milletin birliğidir. Bunun örneği tarih sayfalarında defalarca karşımıza çıkar, bugünde ise 15 Temmuz olarak karşımıza çıkıyor. 15 Temmuz, aslında tarihi hafızamızı dürten bir hadisedir. Tarih bize bir olmamızı söylüyor. İşte o birliğin tadına vardığımız en güzel zaman ise bayramlar…

Bu millet, bayram namazlarında huzurla saf tutabilmek için memleket savunmasında düşmana karşı saf tuttu. Dün dört bir yanı saran düşmanı birlikle defedip mabedimizi koruyanlara vefa ile bugün 15 Temmuz’da aynı dirayet gösterildi.

Çünkü Türk milletinin en güçlü silahı “birlik”… Nesilden nesle bir yadigâr gibi aktarılıyor. Bu çağ her ne kadar yalnızlıklara itip, birlik ruhunu boğmaya çalışsa da biz en güçlü silahımızı hep yüreğimizde saklıyoruz. En ufak bir hadise, bir refleksle bizi o silaha yöneltiyor, bir ediyor… Biz 15 Temmuz’da, Türk milleti olarak yine en güçlü silahımıza sarıldık, birlik olduk. Şimdi ardından gelen bayram, birlikteliğin paylaşarak perçinleneceğinin öğüdü misali…

Birlikteliğin kıymetini paylaşarak perçinlediğimiz nice bayramlara… Kurban Bayramı’mız kutlu olsun!..

*Mesafeleri dert etmeden kucaklaşacağımız bayramlara hasretle…