Milletin, devletin geleceğini ilgilendiren bir sistem için canımızı dişimize takmışız…

Etrafımız ateş çemberi, içimizdeki ihanet ve şer şebekeleri dur durak bilmiyor…

FETÖ belâsıyla yaşamadığımız kalmadı…

Ama asla akıllanmayacak, örümcek beyinlerinizle mide bulandırmaya devam mı edeceksiniz?

Allah ile aldatmaya, halkı cehaletle kandırmaya devam mı edeceksiniz?

Artık yeter!

            *

Koca koca yobaz profesörler, sakalından utanmadan, “Çocuk evliliklerine hayır dediniz deprem oldu” diyebiliyor!

Kemalizm düşmanlığı yapacağım diye Cumhuriyete kin kusuyor…

Hukuk profesörü etiketiyle “Hırsızların elini keselim” diyebiliyor…

Alevîlik kozuyla eşkiya Seyit Rıza’nın heykelini diktiler, Şeyh Sait’i kahraman ilan ettiler…

Kimi LGBT’li sapıkların renklerinde Atatürk heykeli dikmeye niyetlendi…

İktidar yancısı densiz kalemler “Atatürk’ün Alevileri mağaralarda zehirlediğini” bile yazdı…

Biri yeşil, biri kızıl komünist, farkları yok…

            *

Adam Memur-Sen’in şube sekreteri, hain İskilipli Atıf’ı, “İslâm âlimi” ilan etti…

Fesli Deli Kadir’in ektiği kötülük tohumu, “Mustafa Kemal’in milleti bir gecede geçmişinden kopardı” iddiasıyla Arap seviciliğinde…

Fatih Tezcan denen tescilli Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı lağıma dönen ağzından pislik akıtıyor.

Çin’den getirilip 14 günlük karantinadan temize çıkan vatandaşların Anıtkabir’e gitmeleri üzerine “Virüsün büyüğü Anıtkabir’de!” deme alçaklığını gösteriyor...

AKP’li Arınç’ın yerli yersiz açıklamaları…

Türkiye Cumhuriyeti’ni “İşgalci” ve “Katil devlet” ilan eden CHP’liler…

“Kur’an Kurslarının günahtan arınmış mekanlar” olduğunu müjdeleyen Diyanet İşleri Başkanı…

Ne acıdır ki, Atatürk’ün kurduğu devlette “Atıf Derneği” diye bir dernek faaliyette!

*

Tarihî hakikattir, bu topraklarda “Dersim” diye bir şehir hiç olmamıştır…

Dersim” dediğin, Seyit Rıza adlı bir alçağın 1937’de Cumhuriyet ve Atatürk’e karşı ayaklanmasıdır…

Vergi vermek ve askere gitmek istemeyen “derebeyleri”nin ihanetidir…

Gece bir köprünün yıkılması, oradaki askerlerin şehit edilmesi üzerine Sabiha Gökçen’in bölgeyi bombalaması ve alçak hain Seyit Rıza’nın idam edilmesidir!

Yıllar sonra BDPKK’li Belediye Başkanı Edibe Şahin’in 2010’da bu alçağın heykelini dikmesidir… Hem de “Kışla Meydanı”na!

*

Cumhuriyet’e karşı derebeylerinin ilk isyanı değildi, Dersim ihaneti…

1925’te Diyarbakır’da Şeyh Sait denen Kürtçü alçak da İngiliz işbirliğinde isyan çıkardı. Neticede yakalanıp idam edildi… Yıllar sonra HDPKK’li Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak, bu eşkıyanın heykelini dikmeye yeltendi.

*

15 Temmuz’dan sonra…

İktidar Partisinin Genel Başkan Vekili, Devletin Valisi, Hitit Üniversitesi Rektörü, Belediye Başkanı, Eski TBMM Başkanı, Kaymakamı bir araya gelip “Sempozyum” düzenliyor, nutuklar atıyor, Atatürk’e ve rejime dil uzatıyorlar…

Hiçbir ülkede göremeyeceğiniz manzaralar!

Çorum’un “Sempozyum” yapacak başka meselesi kalmamış!

Konu Bayat’ın Toyhane köyünden Atıf… Babası Türk, annesi Arap…

Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı, Kuvayı Milliye düşmanı, İngiliz ve Yunan uşağı bir hain…

2009’da alıştıra alıştıra önce Ankara’da kemiklerini bulup anıt mezar yaptılar…

Şimdi idam edilişinin 94.yılında törenle anıyor, herşeyi mübah sayarak iade-i itibar etmeye çalışıyorlar…

*

 “İlmî” adı da "İlmi ve İçtimai Yönleri ile İskilipli Mehmed Atıf Efendi Sempozyumu”!

Toplantıda AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Türk modernleşmesi, dünyadaki en problemli modernleşmedir” demez mi!

Kurtulmuş’a göre o “şehit”miş!

İşi “şapka”ya bağlamakta da usta; “Başörtüsü meselesi”yle aynıymış!

OysaoOnun başına gelenler şapka ile ilgili değil… Bunu bal gibi bilenler, gerçekleri saklıyorlar… Muhafazakârlık, dindarlık değil bu…

Bir ara Tokat’ta İmam-Hatip Lisesi’ne hain “Mustafa Sabri” adını koymuşlardı…

Şimdi de İskilipli Atıf üzerinden sinir uçlarımızı kaşıyorlar…

*

İskilipli Atıf denen adam, vatana ihanetten 1926’da Samanpazarı’nda asıldı!

Osmanlı’da Şeyhülislam’ın sürdüğü, para toplarken ihbar edilince sahte pasaportla Kırım’a kaçan bir hoca…

Katıldığı 31 Mart isyanında tutuklanan, Kuvvacılara, “adi eşkıya”, “kudurmuş caniler” diyen adamdı…

Yazdığı “millî mücadele karşıtı bildiriyi Yunan uçakları Anadolu’ya atmış”tı…

“İkinci bildiride milleti Kuvvacılara karşı yemin etmeye” çağırıyordu…

En büyük yalanları “Yazdığı şapka karşıtı kitap sebebiyle” asıldığıdır…

Kitap yasaklanmıştı, buna rağmen Anadoluda dağıttı…

“Halkı isyana teşvikten ve Millî Mücadelede ihanetten” yargılanıp idam edildi.

Tarih orta yerde, mahkeme kayıtları orta yerde… Bu neyin yalanı, neyin intikamı?

Ve ey Hitit Üniversitesi, bu neyin sempozyumu?

İlimden, tarihten, adaletten de mi utanmıyorsunuz?

Ve bir soru: İskilipli ile asılan Babaeski Müftüsü Ali Rıza için, yargılanıp beraat eden Tahir’ül Mevlevi, Elmalılı Hamdi Yazır ve Ahmet Hamdi Akseki için ne düşünüyorsunuz?

*

Gazetelerde Mustafa Kemal ve Cumhuriyet kini kusan Fesli Delilere, Tezcanlara, Armağanlara, internet sayfalarında anma günü düzenleyen devletin kurumlarına ses çıkarmayanlar…

Cumhuriyetin tarihçi ve savcıları neredesiniz?

Anlamak mümkün değil…

Kahramanları hain, hainleri kahraman ilan eden kafalar gidişat nereye?

FETÖ’den hiç mi ders almadınız? Bu kaçıncı aldanışınız?