Siyasî, ekonomik, etnik, dinî, mezhebî her yolu deniyorlar…

FETÖ’yü denediler, başaramadılar…

Türk-Kürt yarışmasını denediler, başaramadılar…

PKK’yı devreye soktular, başaramadılar!

“Türk milleti”nin “millî kimliği”ni ayrıştırmak istiyorlar…

Kala kala “Alevî-Sünni” kartı kaldı ellerinde, kaşımaya çalışıyorlar…

*

TDK Türkçe Sözlük’te Alevî, “Hz. Ali’ye bağlı olan kimse” olarak açıklanıyor…

Anadolu Türkmenlerinin bir gerçeğidir Alevîlik…

Türklüğü, Sünnî-Alevî diye ayırmak ihanettir…

Sol, yıllarca Alevîliği sömürmüş, siyasî amaçları için kullanmıştır…

Dinci yobazlık da, Alevîliği, İslam dışı görmüş, peygamber olarak Hz. Ali’ye inandıklarını, mezhep olmadığını sürekli şırınga etmiştir…

Alevî kardeşlerimin affına sığınarak yazıyorum…

Bu kökü dışarıda, gayri millî oluşumlar, “Alevilerin pişirdiğinin yenmeyeceği, gusül abdesti almadıkları, cemevlerinde fuhuş yapıldığı, mum söndü ayinleri” propagandaları ile yıllarca dışlamaya kalktılar…

Hatta…

“Şah İsmail’in, Yavuz Sultan Selim’e insan dışkısı gönderdiği”ni bile yazıp, söylemekten çekinmediler!

*

Biz cesurca çıkıp bu namussuzluğa, şerefsizliğe karşı haykıramadık…

Alevîlere iftira eden alçaklara, “Alevîler, öz be öz Türk’tür!” diyemedik; “Alevîlik, İslâm'ın bir parçasıdır!” diyemedik! Bu işin İran Şiası ile zerre alâkası yoktu oysa…

Üstelik, Türk milliyetçisi ve Ülkücüler, yıllarca Alevî düşmanlığına yönelik olaylarda hep suçlandı…

Maraş olayları, Sivas olayları, Çorum ve Gazi Mahallesi provokasyonları, emperyalist iş birlikçilerin tezgâhı idi…

Dersim olayları saptırılarak Atatürk düşmanlığı körüklendi…

Eşkıya asiler ile Türkmen Alevîsi canlar, aynı kefede karşımıza çıkarılmaya çalışıldı…

FETÖ’cü alçaklar, cami, kilise, sinagog yanında cemevi oyunu oynamaya kalktı!

Şimdi aynı oyun yine oynanmaya çalışılıyor…

*

İzmir’de Alevî kardeşlerimizin kapılarına (X) koyarak ve “Defol Alevî” yazarak, korkunç bir fitne fitili ateşlemeye kalktılar…

Türk milleti sevindirici ve muazzam bir tepki gösterdi bu ihanete…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'de bizim devlet olarak, yönetim olarak böyle bir problemimiz yoktur. Bu kapılara işaret koyanlar en yakında zamanda yakalanıp bunun hesabı sorulacaktır. İnsanlarımız arasında nifak tohumu ekmelerine fırsat vermeyeceğiz. Bu tarz girişimlere karşı uyanık olmalıyız" açıklaması yaptı.

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ise sert açıklamasında şunları söyledi:

“Kapısına 'Alevi' yazıp, bu milletin bir parçasını ötekileştirebileceğini ve ondan ayırabileceğini düşünenler her kimse, tescilli vatan hainidir. O fırçayı tutan el, bu memleketin evladına ait değildir.”

Türk milletini tesadüfen bir araya gelmiş bir insan topluluğu zanneden şuursuzlar, onu parçalara ayırmak için fırsat kollamaya devam etmektedir. Aziz milletimiz bu provokasyona prim vermeyerek, kirli oyunu bir daha boşa çıkarmıştır."

MHP’li Cemal Enginyurt’un açıklaması da işin gerçeği:

“Kimse 12 Eylül öncesinin oyununa gelmesin. Alevîler, Âşık Veysel’in “Türk'üz, Türkü söyleriz” dediği “Tunç yürekli Türklerdir!”

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Dr. Sinan Ateş’in şu twiti ise manidar:

“Sünnî'yiz, Alevi'yiz, senlik-benlik yok bizde; bir aşkın aleviyiz!”

         *

“Defol Alevî” demek, “Defol Türk” demektir, “Defol tarih, defol ahîlik” demektir; “Defol İslam” demektir!

Bu topraklarda kumpas, provokasyon, tezgâh, puşt zulası ve ihanet hiç bitmeyecektir…

Uyanık olmak, bir olmak, iri olmak, diri olmak zorundayız…

Oysa Biz horon kadar Karadeniz, zeybek kadar Ege’yiz; karşılama kadar Trakyalı, halay kadar, semah kadar doğulu ve güneydoğuluyuz! Biz büyük Türk milletiyiz!