Türkiye Madenciler Derneği tarafından düzenlenen "2. Maden Kurtarma Yarışması" başladı. İzmir'de bulunan Koza Altın İşletmeleri Ovacık Altın Madeninde gerçekleşen yarışmalar öncesi bir konuşma yapan Koza Altın İşletmeleri CEO’su ve Yönetim Kurulu üyesi Mahmut Çelik Altın Madenciliği üzerine son derece çarpıcı bilgiler verirken önemli konulara değinerek bilgilendirme yaptı.

 SİYANÜR ALGISI YANLIŞ

Çelik “Altın Madenciliği üzerinde tartışma yaratılan siyanür kullanımı ile bilgi veren Çelik “Maden arama hizmetlerinde siyanürün kullanıldığıyla alakalı genel bir yanılgı var. Bunu nerden biliyoruz.“ diyerek yaşadığı bir olayı örnek gösterdi.

“Bir dostumuz, profesör bir dostumuzla sohbet ederken bize sorduğu bir soru vardı. Çok saygın bir üniversitemizin saygın bir profesörü, “Bu sene arama faaliyetlerinde kaç ton siyanür kullandın?” deyince ben aslında hani diyorlar ya bazı şeyleri medyada öğrenmek lazım. Profesörümüz bilmiyorsa kimse bilmiyordur diye düşündük ve şöyle bir rakama ulaştık. On bin damlada üç-beş damla kullanıyoruz siyanürü. Ve aslında doğaya da kontrolsüz olarak da bırakmıyoruz. Bu İşletmede biz yaşamıştık, belki siz de duydunuz. Kayısı çekirdeğinin içindeki siyanürden zehirlenen bir kardeşimiz olmuştu değil mi? Ve bu arkadaşımızı erkenden fark eden doktorlar sayesinde burada müdahale edilerek, kardeşimizin bir sıkıntıdan kurtulması sağlandı. Aslında siyanür bu kadar hayatımızın içerisinde. Türkiye’de kullanılan siyanürün yüzde dördünü sadece biz kullanıyoruz. Var mı kot pantolon giyen biri? Veya son yarım saat-bir saat içerisinde meyve suyu içen biri? Aslında siz de siyanürle tanıştınız ve siyanürle berabersiniz. “

ÖNCE ÇEVRE ÖNCE İNSAN

Koza Altın İşletmelerinin çevre konusunda son derece hassa olduğunu da söyleyen CEO ve Yönetim Kurulu üyesi Mahmut Çelik göreve geldiğinde işletme olarak ortaya koyduğu “Önce Çevre, Önce İnsan” sloganını anlattı.

Çelik “Çünkü yaşayabilmek, hayatımızı devam ettirebilmek için madenler ne kadar önemliyse; çevre de bizim için önemli. Bu bölgede çevremizde ağaçlar görmüşsünüzdür. Zeytin ağaçları fark ettiniz mi arkadaşlar? Biz bu zeytin ağaçlarını 2009 yılında diktik. Yirmi bin zeytin ağacımız var bizim. Bizi de aslında bir tarım şirketi gibi düşünün. Burada on beş ton zeytin yetiştirdik ve üç ton da zeytinyağı ürettik. Bu arada da yüz otuz beş binden fazla ağaç dikmişiz. Bugüne kadar bir buçuk milyon metrekareden daha üzerinde bir alanı da rehabilite etmişiz. “dedi.

TOPRAKLARIMIZDA MADENCİLİK BİNDE BİR!

Altın Madenciliğinin doğaya büyük zarar verdiği yönündeki iddiaların büyük bir yanılgı olduğunu da söyleyen Çelik büyük bir yanılgı olduğunu Türkiye topraklarının %O,1 oranında madencilik yapıldığı örneğini vererek sözlerini şöyle tamamladı.

“Herkes çevresinde duyarlı, ormanlara duyarlı fakat Türkiye topraklarının yüzde 30’u tarım, yüzde 29’u orman, yüzde 19’u mera alan iken; madencilik yapılan alan sizce ne kadardır? Sadece binde bir.(%0,1) Hani kıyamet kopuyor ya bu dağlarda ormanları kestiniz; onu yaptınız-bunu yaptınız maden çıkartıyorsunuz… Binde bir yani. Sadece sekiz yüz bin km2’ye yakın alanın içerisinde binde birlik bir alanı biz maden işlerinde kullanıyoruz.  Yanlış bilgi ile madenciliğe kaşı çıkmak yerine, doğru bilgi ile sahip çıkmanın Türkiye’nin büyümesine, yarınlarına geleceğe daha güzel günler verebilmek açısından doğru olduğunu düşünüyoruz. “

Editör: Haber Merkezi