CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklanan Ahmet Altan’ı, Mehmet Altan’ı, Nazlı Ilıcak’ı ve benzerlerini kurtarmak için gerçekten kendini paralamıştı.

          Geçtiğimiz günlerde de çok tuhaf ve ilginç bir şekilde bu isimler tahliye edildi. Kemal Kılıçdaroğlu çizgisindeki CHP’liler, PKK’lılar, FETÖ’cüler, bu tahliyeler karşısında hem moral buldular hem de başkaları adına umutlandılar.

Ahmet Altan’ın, Mehmet Altan’ın, Nazlı Ilıcak’ın tahliyesine sevinenler arasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun olması gerçekten çok ilginçtir.

          CHP, bünyesinde Ergenekon ve Balyoz mağdurlarını barındırırken, Kemal Kılıçdaroğlu 2016 yılından beri Ahmet Altan’ı, Mehmet Altan’ı, Nazlı Ilıcak’ı hapisten kurtarmaya çalışıyorsa burada gerçekten çok büyük bir çelişki vardır.

          Kemal Kılıçdaroğlu'nun tahliyelerin ardından "Bazı gazeteci arkadaşlarımız tahliye oldular ama yetmiyor, hapiste düşünce suçlusu olmaz" açıklamasını yapması, o mağdurların da tepkisini çekmiştir.

          Balyoz davasından cezaevinde yatmış olan CHP eski milletvekili Dursun Çiçek “Kılıçdaroğlu ‘Burada’ diye bağırttığı Ilıcak ve Altan kardeşlere kavuştu” diye tepkisini göstermiş, Ergenekon davasından asker iken cezaevinde yatmış mevcut CHP milletvekili Mehmet Ali Çelebi de “Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan tahliye olmuş... BİR SÜRE CEZAEVİNDE YATTILAR.
Sebep olduklar
ı...
Ali Tatar,
Kuddusi Okk
ır,
T
ürkan Saylan,
Cem
Çakmak,
Soner Polat,
Ka
şif Kozinoğlu,
Emcet Olcaytu,
Murat
Özenalp
TOPRAK ALTINDA YATMAYA DEVAM ED
İYOR!” sözleriyle tepki göstermiştir.

            FETÖ’nün "Amirallere Suikast" kumpasındaki iftiraları nedeniyle canına kıyan Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar ise "Sayın Kılıçdaroğlu, şayet 'Arkadaşlar' diye Nazlı Ilıcak'tan, Ahmet Altan'dan bahsediyorsanız bize hangi sıfatla hitap edeceksiniz? Şayet bunların yaptığı gazetecilik ise namusuyla, şerefiyle işini yapan gerçek gazetecileri ne adla anmayı düşünüyorsunuz?" cümleleriyle tepki gösterdi.

           Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Atatürk’ün mirası CHP’nin günümüz Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, FETÖ, PKK çizgisinde 2. cumhuriyetçi olan,  ‘‘Ben memleketi bir kiraz ağacı ve bir kadın memesine satarım’’ sözünün sahibi Ahmet Altan’a sahip çıkması CHP’ye yaptığı ihanetlerden birisidir.

           “15 Temmuz darbe girişimi tiyatrodur” diyerek, 15 Temmuz’un ihanetini ve bu ihanete karşı verilen mücadeleyi sulandıran Kemal Kılıçdaroğlu elbette 15 Temmuz’u önceden bilip, bunun propagandasını yapan Ahmet Altan’a sahip çıkacaktır.

            “YPG terör örgütü değil” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, elbette Kandil’de teröristlerle sabahlayan Ahmet Altan’a sahip çıkacaktır.

            Fakat bizim anlamadığımız, hem Balyoz ve Ergenekon davasından hapis yatmışları milletvekili yapan Kemal Kılıçdaroğlu aynı zamanda Balyoz ve Ergenekon kumpaslarının medya ayağı olan Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak gibilere nasıl sahip çıkmaktadır?

            Yarın Tuncay Özkan, Dursun Çiçek, Mehmet Ali Çelebi, Mustafa Balbay, İlhan Cihaner gibi Balyoz ve Ergenekon kumpaslarını yaşamış CHP’liler Kemal Kılıçdaroğlu’nun odasına gelip, “Bizim cellatlarımıza niye sahip çıkıyorsun?” diye sorduklarında ne cevap verecektir?

           CHP, Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde maalesef ihanetin havuzu haline gelmiştir. FETÖ, PKK, DHKP-C, YPG, PYD gibi terör örgütleri, CHP’nin bir organı haline gelmiştir.

Nerede hain varsa CHP sahip çıkıyor, nerede ihanet varsa CHP’yi orada buluyoruz.

           Kemal Kılıçdaroğlu; Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak gibi isimlere bugün değil, her zaman sahip çıkmıştır. Bizi de şaşırtmamıştır. Bizim şaşırdığımız, şaşırmış gibi yapan CHP’lilerdir…