İnsan utanıyor, sıkılıyor… Güya dünya derbisi… İnsanların işi gücü yok, oturup, futbol adına hiç bir şeyin olmadığı bu maçı seyredecek, öyle mi ?

İnsan utanıyor, sıkılıyor… Güya dünya derbisi… İnsanların işi gücü yok, oturup, futbol adına hiç bir şeyin olmadığı bu maçı seyredecek, öyle mi ?

Geçiniz efendim…

Biri canının derdine düşmüş, 19 yıllık tılsım bozulmasın, yenilmeyeyim diye al gülüm ver gülüm yapıyor. Yan top, yan top, kaleci Harun’a, hoop uzun top. Kısacası sonuçsuz, pozisyonsuz, amaçsız, etkisiz bir futbol. Tolgay yok, Moses yok, genç, gelecek vaad eden ve sadece koşan Eljif Elmas yok. Sadece sahada bir şeyler yapmaya çalışan, zaman zaman parlayan Valbuena, biraz da eski takımına karşı direnç koymaya çalışan Serdar Aziz. Üstüne üstlük bir de son haftaların formda ismi Hasan Ali Kaldırım kırmızı kartla oyun dışında kalınca, bitti Fenerbahçe, sadece puana oynamaya başladı ve onu da sahanın kötülerinden birinin, genç Eljif Elmas’ın golüyle buldu.

Peki ya, şampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray’a ne demeli ?

Yani gol atmak için illa rakibinin 10 kişi kalması mı gerekiyor. Şampiyonluğa oynayan takımın koskoca 90 dakikada bir elin parmakları kadar pozisyonu olur mu ? Maç boyunca bir takım bu kadar psikolojik baskı altına girer mi ? Rakibine karşı bu kadar ezik olur mu ? Eksik kalmış bir takıma, Galatasaray bu kadar etkisiz olur mu ? Halbuki yakalamışsın rakibini, puan cetvelinde üstünlüğün var, oyuncu kalitesinde üstünlüğün var, sahada sayısal üstünlüğün var. Önündeki rakibin de haftayı yenik kapatmış, daha ne bekliyorsun ? Gol krallığına giden Diagne var, Feghouli var, Avrupa’nın peşinde koştuğu Onyekuru var, Belhanda var, var da var… Üstelik golü de sakatlanan Skrtel’in olmadığı bir anda rakip 9 kişi iken buluyorsun. Bu da yetmezmiş gibi, eksik rakibinden gol yiyorsun.

Şimdi böyle bir maçta, kalkıp kimse bana “Dünya derbisinden” bahsetmesin.

Ne şampiyonluğa oynayan takım, bulunduğu pozisyona layık bir oyun ortaya koydu, ne de tehlike bölgesinden uzaklaşmaya çalışan takım. Sadece mücadele, sertlik, sarı kartlar ve kırmızı kart, o kadar.

Kimse kimseyi kandırmasın…

Böyle dünya derbisi olmaz. Hakem Ali Palabıyık maçı iyi niyetli yönetmeye çalıştı. Gösterdiği kırmızı kart ve sarı kartlarda haklıydı. Göstermedikleri de vardı, gösteremedikleri de.

Kısacası, dünkü maçta Fenerbahçe geleneği sürdürdü, çok da önemli bir puan aldı. Galatasaray ise Başakşehir’in puansız kapattığı haftada, avantajını kullanamadı, eksik rakibini geçemedi