Bakmayın, Fenerbahçe’nin kazandığına, bakmayın Samatta’nın gol attığına, ya da topa yüzde bilmem kaç sahip olduğuna. Ne teknik kadronun değişmesi, ne de rakiplerin puan kaybetmesi, Sarı Lacivertli takımı canlandırmış. Yine bir duran top, yine Caner Erkin’in “adrese teslim pası” o kadar. Gol pozisyonlarını saysanız, Denizlispor fark atar. Allah’tan kalede Altay var, defansta Szalai diye bir futbolcu var ve orta sahada da Gustavo gibi bir dinamo var. Yoksa Kadıköy’de bir facia daha yaşanırdı.

Emre Belözoğlu’nu da anlayamadık. İlahi hocam, geride kaldığımız dönemin en iyi oyuncularından biri olan ve kanatlara hareket getiren Samuel Osayi’nin yerine Sinan Gümüş tercihini çözemedik. Bu saatten sonra “Şapkadan tavşan mı çıkartma” çabasındasın, pes yani. Bu takımda Osayi de oynar, yırtıcı Thiam da oynar ve gerçek santrafor Cisse de oynar. Yapacaksan bu cesaretli hamleleri yap ! Şans ver, zaman ver, özgüvenlerini kazanmalarını sağla.

Dünkü maç gelecek için hiç de olumlu sinyaller vermedi. 3-5 futbolcu ve bu oyun tarzı ile şampiyonluk yarışını sürdürmek zor görünüyor. Ligin dibindeki takımlara karşı sahasında zorlanan Fenerbahçe, diğerlerine karşı ne yapar bilinmez. Bildiğimiz o ki, Emre Belözoğlu da sancılı bir başlangıç yaptı ve takımı futbol olarak değişmediği gibi ilerisi için de hiç umut vermedi.