Ankaragücü maça iyi başladı. İyi başlamanın ötesinde çok da şık bir gol attı. Saha içi, saha dışı gerilimin yaşandığı günlerde kazanıp da ezeli rakibinin karşısına, güçlü ve moralli çıkmayı hedefleyen Galatasaray’ı salladı.

Teknik direktör Okan Buruk’un yeni prensi Rashica, ceza alanına çok iyi kesti, kritik gollerin adamı Barış Alper Yılmaz temiz bir kafa vuruşuyla eşitliği sağlayınca, sarı kırmızılılar kendine geldi.

Galatasaray, ‘deneyim kokan’ ikinci golü de buldu. Her maçta takımın en çok koşanı 36 yaşındaki Mertens, orta sahada aldığı topla kendi kalesine gider gibi yapıp, bir anda terse dönerek, Ankaragücü savunmasının arasındaki Gomis’i gördü. 38’lik Gomis, göğsüyle indirdi, topu sakladı, bir sağa, bir sola adım ve Bahadır’ı avladı.

Takımın en deneyimli iki isminin kazandırdığı gol takıma üstünlüğü getirdi, tempo getirmedi. Takımın diğer 35 üstü yıldızı Muslera devreye girmese üstünlük de yok olabilirdi.

Konuk takım ikinci yarıya sarı kırmızılıların “madeni” van Aanholt tarafından baskıyla oynayıp heyecan yarattı. Emre’nin boş kaleye kaçırdığı golden sonra Okan hoca Fenerbahçe maçını değil, oynadığı maçı kurtarmak için karttan koruduğu Kerem’i oyuna alarak takımına tempo vermeye çalıştı. Sonra da iki taraflı gelen değişiklikler, birkaç ufak pozisyona yol açtıysa da skoru değiştirmeye yetmedi.

Ve Galatasaray oyun olarak değilse de puan olarak zirvede ezeli rakibini düşünmeye başladı.